Sayfalar

14 Ağustos 2009 Cuma

Tribün Dergi'nin Sansürüne Sansür!

Gider ayak zorla yazı yazdırıyorlar insana. Tam izne çıkmışız, en son ne var ne yok diye maillere bakıp tası tarağı toplayıp gidelim derken bir okuyucumuzdan gelen maille hem üzüldüm hem sinirlendim. Çoban Salata'nın BİY ve benzeri oluşumlarla ilgili verdiği kararı burada sizlerle paylaşmıştık. Hemen ertesinde kararımızı destekleyip bunu Tribün Dergi forumunda paylaşan arkadaşın (Vermante) gönderisinin silindiğini ve aynı arkadaşın BAN'landığını da yazmış ve tepkimizi dile getirmiştik.

Bugün fikirlerimizi paylaşan bir arkadaş, ki kendisini bize nrfrrr81 olarak tanıttı, Tribün Dergi'de özellikle BİY oluşumunun hissettirdiği rahatsızlıktan ve Aceto Balsamico'daki değişimden rahatsız olduğunu anlatan bir konu açarak bunu tartışmak istediğini, ancak kısa bir süre sonra konunun ve üyeliğinin silindiğini, bunun üzerine inat edip yeni üyelik alıp aynı mesajı tepkisini dile getirerek başka bir konu açıp tekrar gönderdiğini ve yine hem konunun hem de üyeliğinin silindiğini anlatmış attığı mailde. Hatta olayı delilleriyle ispat etmek için bir de ekran görüntülerini almış, onları aşağıda sırasıyla veriyorum. Bir de ozhano'nun öğleden sonra 5'e doğru aldığı sitemeter ekran görüntüsü varmış Tribün Dergi forumundan gelen ziyaretçileri gösteren onu da ilk fırsatta ekleyecek buraya. O da kendi kendinize gelin-güvey olmayın diyen olursa onlar için.

Gerçekten anlamıyorum ben neler yapılmak istendiğini. Bizim kimseyle bir derdimiz yok, sadece dedik ki sizin yolunuz bize ters geldi, biz bu yola girmeyeceğiz. Fikirlermizi paylaşan adamlar bunu adamların forumunda dile getirdi, ne mesajları kaldı ortada ne de üyelikleri. Hak mıdır bu yani? Ne olurdu bu konu üzerine tartışılsa, iki kelam edilse, BİY'den biri çıkıp "Arkadaşlar olay bildiğiniz gibi değil, yanlış düşünüyorsunuz, şöyle, şöyle" dese? Ama ses seda yok! Kim ki eleştirel bir yazı yazıyor, vur tekmeyi. Ayıptır. Teknoloji çok güzel şey arkadaş. Biz yazdıklarımızın kimlere mail yoluyla iletildiğini, kimlerin gelip neyi okuduğunu görmeyi becerebilecek kadar kullanabiliyoruz kafayı. Ufacık bir kalem oynatmayla sonucu bulmak çok çok kolay bu işin nereye doğru gittiğini görebilenler için.

Neyse kimseyle derdimiz yok bizim, kim ne yaparsa yapsın. Ama sloganı Endüstriyel Futbola Karşı Tribün Kültürü olan bir oluşumun uyguladığı şu sansürü de kimse kabul edemez. Tribün Dergi ve BİY şu hareketiyle Endüstriyel Futbolun dişlilerinden biri haline gelmeye çalıştığını ispatlamıştır. Yollarında kendilerine başarılar dilerim. Özgür düşünceyi kar odağı olarak görmeyen herkese selam olsun.

Ben cidden gidiyorum bu sefer.

5 yorum:

BT dedi ki...

Aceto balsamico bloguyla ilgili sorusu sıkıntısı eleştirisi olan acetobloga.com a yorum bırakır, mail atar. Blogdaki, linklerin neden silindiği hakkında * bana bir neden diye sorabilirdiniz.

Blogidmanyurdu için sırada bekleyen çok sayıda blog var. Son dönemde de eklenen blog olmadı. Bu platformun bugünlerde tercihi budur. halihazırdaki üyelerin kaliteli içeriklerini blog kalabalığında kaybolmasını istemiyoruz.
Gelir elde etmesinden duyduğunuz sıkıntıya gelince, biy kurulduğu gün reklam alacağını açıklamıştır. Siz de bunu bilerek başvuruda yaptınız. Süreç uzayınca, biz zaten reklama karşıyız demek pek inandırıcı olmamış.
Futbol adına güzel içerik üretirken gereksiz bir polemik içindesiniz.

* Aceto Blogdaki linklerin kaldırılma sebebi: İçeriği hakkında sorumlu olmadığım bloglar hakkında aldığım şikayetler-ki banane bundan- ve son dönemde günde 10 blogun bizi de ekler misin istekleri yüzünden tüm listeyi kaldırdım. Açıklayıcı olmutur sanırım.

Cenky dedi ki...

Sevgili Bülent Timurlenk,

Sen benim bu blogu açmamdaki en büyük etkensin. Senin blogunu okuya okuya tutulduk blog sevdasına. Sana olan saygımız sevgimiz sonsuzdur. Biz Aceto Balsamico'yu çıkarsız olarak sevdik, arkadaşlarımıza anlattık, senden feyiz aldık. Bizim seninle kişisel anlamda bir sorunumuz yok, zaten bunu kararımızı açıkladığımız gönderide de belirttik.

Blogidmanyurdu'nun en baştan beri gelir elde etme amaçlı bir kurum olduğunu bilerek başvurduğumuzu söylemişsin ki bu senin açından öyle gözüküyor. Gayet safiyane bir şekilde BİY anasayfasındaki "BİY Nedir?" linkine tıklayıp okuduktan sonra "Sen de katıl" linkinden nasıl başvuru yapılacağını öğrendim ve başvurumu yaptım. Bundan sonra da anasayfa hariç hiç bir safasına girmedim BİY'in. Mayıs ayının başında diğer yazar arkadaşım Özhan "Sen BİY Hakında'da yazanları okudun mu?" diye sorunca işin reklam kısmından haberim oldu. İnabilirsin de inanmayabilirsin de. Zaten o günden sonra içim içimi yemeye başladı, ve bu işten vazgeçme kararını aldık büyük ölçüde. Cevap gelmemesi de bizi bu işten soğutmuştu büyük ölçüde. Sonrasını zaten anlattık. Bir de aynı başvuruyu futbloglar'a da yaptık aynı dönemde. Onların da reklamla falan alakalı bir uygulaması yok. Tek düşüncemiz BİY ve Futbloglar'ın birleştirici etkisine katkıda bulunmak ve tabii ki yazma şevkimi arttıran daha fazla okunmaktı. Artık okunup okunmamak noktasında da bir hevesimiz yok, sadece içimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ve rahatlıyoruz blogda.

Senin blogundaki linklerini kaldırmanın nedenini tabii ki sana sormak en doğrusu, ancak fikrimizi beyan ettik biz. Yoksa blog senin istediğini yaparsın, o bizm tasarrufumuzda olan bir konu değil. Kaldırdığın zaman niye kaldırdın diye soracak halimiz de yok. Hatırlar mısın bilmem ama Çoban Salata'nın linkini ilk koyduğunda teşekkür maili atmıştım sana, cevap yamamıştın gerçi ama olsun, sen bizim idolümüzdün. Bugün de linkleri niye kaldırdın diye hesap soracak halimiz ve haddimiz yok. Ben sadece blog linklerini kaldırdıktan sonra blogunun her tarafında BİY linkleri olmasının çağrıştırdıklarını yazdım. Yoksa dediğim gibi blog senin, bu fikir de benim, bizim.

Diğer taraftan ise Tribündergi'nin kullanıcı arkadaşlara yaptıkları konusunda da bir şeyler yazmanı beklerdim. Bizim kararımızı açıklarken polemik yaratma gibi bir isteğimiz yoktu. Bizimle aynı yönde düşünen arkadaşlarımızın konuyu tartışmaya açmak istemesi onların üyeliklerinin iptali ve tartışmaya fırsat bile fırsat taınmaması ile son buldu. KEndi adıma senin bu konu hakkında da yorum yapmanı beklerdim.

Sözün özü şu biz seni örnek alarak girdik bu yola, tıpkı senin gibi biz de kendi dünyamızı oluşturduk. Ne sana ne de bir başkasına hesap soracak halimiz yok. Herkes istediğini yapmakta özgür. Biz kararımızı açıkladık gizlimiz saklımız olmadan sebepleriyle. Asıl sonrasında olanlar üzdü bizi. Şu dakikadan sonra da bu üzüntümüz kolay kolay geçmez. Polemik peşinde de değiliz, işleri buraya getiren TD'nin tutumudur. Seninle bir zorumuz olsa zaten BİY üyesi başka blogların yaptığı gibi linkini kaldırırdık blogtan. Biz kendi yolumuzu seçtik, biz kimseyle uğraşmıyoruz, kimse de bizle uğraşmasın.

Futbol adına güzel içerik ürettiğimizi düşündüğün için de sonsuz teşekkürler. Hem sana profesyonel hayatında, hem de BİY ve üyelerine yayın hayatında başarılar diliyoruz.

Cenk.

Adsız dedi ki...

@BT
Cevap vermek ya da vermemek senin tasarrufunda ama senden cevabını beklediğim tek soru: Neden Tribün dergide bu konu ile ilgili açılan konuların tartışılmasını engelleme çabası içine girdiniz? biy ya da sizin bloglarınız ile ilgili herhangi bir tartışma platformu olamaz mı? Konuları açan arkadaşlar gerek bizim bununla ilgili yazılarımıza yorumlar bırakarak gerekse mailler atarak olanlar hakkında bize bilgilendirdiler. Bizimle ilgili bir konu sebebiyle ya da sadece bizim gibi düşündükleri için bu arkadaşların konularının kaldırılması ya da üyeliklerinin iptal edilmesi ne kadar doğru? Artı bizim yazımızdan sonra nasıl olduysa bir anda bunca zamandır biy'den cevap alamayan herkese bilgilendirme maili gönderilmiş. Tesadüf mü yoksa bizim yazı mı zorladı sizi bu mailleri başvuru yapanlara yollamaya? Çünkü bize gelen maillerin çoğunda "yazınız işe yaradı, sizin yazınızdan sonra şu an biy'e katılım dondurulmuştur" yazısı vardı.

Neyse polemik yapmak işim değil. Yapanı da sevmem. Ama madem bir işe giriştiniz sizi idol olarak benimseyenleri önemseyin. Önemsemeniz de lazım. Buna bilgilendirme mailleri göndererek başlamış görünüyorsunuz. Madem bu bloggerlardan reklam alarak sağlam para kazanacaksınız. Mantıklı değil mi?

Bir de Tribün dergide siz arkadaşların size ters gelen yorumlarını ya da konularını sildiniz ama biz saygı itibari ile yorumunuzu yayınladık. Küfür falan olmadıkça da her zaman yayınlarız.

LaCatolica dedi ki...

@ BT

Aceto balsamico blogunu baştan beri sevmedim.Sevmemek de sanırım en doğal hakkım.Nedenlerini de belirttim ama tekrar söylememde fayda var.futbolu kadınlarla harmanlayıp bir blog oluşturulmak istenmiş ve sürekli mayolu zeki triko'nun web sayfasını andıran çekimlerden alımış fotoğrafların bir futbol bloguna girmesi ilginç.bir diğeri futbolcuları sevgilileriyle plajda,tatilde öpüşürken sevişirken postlama sevgisi.beni gerçekten luca toni'nin teknesinde kiminle öpüştüğü veya sevgilisinin kim olduğu ilgilendirmiyor, ha bunlar beni ilgilendirir merak ederim bilmek isterim diyenlere de pazar keyfini içtenlikle sunarım.son olarak da avrupa futbolunda yazdığı objektifliği türk futbolunda fanatizme dönüştürmesi.maçlardan sonra bazı(!) takımlarda kelle istemeye kalkması bunun kanıtı olsa gerek.aceto bloguna son zamanlarda sadece diğer amatör bloglara girebilmek için giriyodum.çoban salata blogunu da böyle tanımıştım.gerçekten günde 10 istek de gitse 100 istek de gitse bunu kaldırmaması gerekiyordu.beni biy'e girmeye zorlamak gibi birşey oldu bu.kendisine burdan başarılar diliyorum.bloguna girmediğim için yorumumu buradan yapıyorum umarım bir sakınca yoktur.

@Flying Dutchman blogu

iki kült blogdan biri.gerçekten çok sürükleyici yazılar ve eğlendiren makaleler var.blogun yazarlarından olan joe jonese ile tanışmamı sağlayan blog.bu blog sayesinde joe'nin msn adresini alıp sohbet etmeye başladık.bende yurtdışında yaşadığımdan iki ülkeye özlem çeken insan olarak çok güzel sohbetlerimiz oldu.onun blogdan ayrılışı, hergün mutlaka girdiğim bloga karşı sempatimi azalttı.zaman içinde de ödül alarak ve biy'in de çatısı altına girerek gözümde değerini yitirdi.blog dünyası underground dünyasıdır.bakın cymxu adlı bir gürcü blog tutarak rusya'nın gürcistana yaptığı operasyonun tüm rezaletlerini ortaya çıkardı ve tüm rus siber korsanlarını peşine düşürdü.keza iran'da devrim blogu tutarak yaşananları batı dünyasına duyuranlar oldu.bir blog ödül alma ve böyle biy adında reklam ve para dünyasına hazırlama görevi gören platformlara katılırsa benim gözümde inandırıcılığını ve samimiyetini yitirir.

@ Çoban Salata

son zamanlarda yaptıklarınız ve söylemleriniz bence tüm blog dünyasına ders ve örnek olmalıdır.umarım uzun süre daha aynı kadroyla ve çizgide devam edersiniz.bu işi kendi görüşlerinizi rahat dile getirebilmek ve ünvan,kişi veya kurum tanımadan her türlü eleştiriyi en sert veya soft biçimde yapabilmek için burdasınız.biy ve tribün dergi konularında da yaptığınız çıkışlar beni doğrular nitelikte.elinize kaleminize sağlık.

Cenky dedi ki...

@ Antonio Di Natale

Gurur duyduk, çok teşekkür ederiz. Diğer blogger arkadaşların ne yaptıkları bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Senin de dediğin gibi hiç bir gelir amaçlı platforma üye olmadan zevk alarak bu işi yapmaya devam edeceğiz.

Öte yandan BİY'e katılan veya katılmayan arkadaşların bu kendi kararlarıdır. Benim görüşüme göre BİY'e katıldılar diye onları suçlayamayız. Bazı arkadaşlarımız yaptıkları işten para kazanmak, blog sayesinde ünlü olmak ya da ünlerini arttırmak isteyebilirler. Görüşlerimiz tıpkı onların kararları gibi kendi tasarrufumuzdadır. Her kim hangi yola girdiys o yolda kendisine başarılar dileriz.

Bize lazım olan senin gibi bizimle aynı kafada, görüşte olan, sporu çıkarsızca sevenler...

Tekrar yüreğine sağlık...