Sayfalar

nostalji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nostalji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eylül 2009 Çarşamba

Marek Heinz Diye Bi' Topçu Vardı...

Galatasaray'a çok büyük ümitlerle gelip, çok büyük hayal kırıklığı ile Florya'dan ayrılan 1 adam Marek Heinz. Çek Milli Takımının önemli adamlarındandı. Mönchengladbach'ta etkileyici bir performans vermişti. Tam anlamıyla bir sol açıktı Heinz. Belki bugün Rijkaard'ın elinde olsa gerçek değerini de bulabilirdi. Tek santrafor 2 kanat forvetli sistemlerde ziyadesiyle verim alınabilecek bir karakteri vardı. Yazık oldu, Galatasaray'da hak ettiği değeri bulamamış transferler listesine giren bir isi olarak kaldı hafızalarda. Zaten Prekazi sonrası o sol kanada Kewell gelene kadar gelen hiç kimse dikiş tutturamamıştı.

Marek Heinz Galatasaray'dan Fransa Ligi'ne transfer oldu. Saint Ettiende tekrar kendini buldu. 1-2 kez ayın en iyi yabancısı seçildi ligde. O performans onu Nantes'a taşıdı, o da Nantes'ı tekrar Ligue 1'e taşıyan ekibin içinde zaman zaman forma bulan, tamamlayıcı bir oyuncu olabildi. Oradan ülkesine, Brno'ya geçti. Brno'da biraz kendini toparlayınca Avusturya Ligi'nde 2. sezonu yaşayacak olan Kapfenberger ona talip oldu ve o da bir kez daha ülkesini terk etti.

Euro 2004'te gösterdiği performansla hatırlanan ve o turnuvadaki performansını bir daha yakalayamayan Heinz son 6 sezonunun tamamını 6 farklı takımda geçirirken, son 10 sezonda toplam 9 farklı takımın formasını giymiş. Son 7 transferinde ise zarar eden tek takım Galatasaray olmuş. Galatasaray onu 2,5 milyona satın almış olan Mönchengladbach'tan 2,5 milyona satın alıp sene sonunda serbest bırakmış.

Hem ona hem Galatasaray'a hem de Galatasaray'ın parasına yazık oldu kısacası. Ben onu sarı saçları, kupada attığı gol sonrası çocuklar gibi sevinmesi ve Prekazi'nin hakkını veremediği 8 numaralı formasıyla hatırlıyorum hala.

10 Eylül 2009 Perşembe

Lee Sharpe

Sen ne güzel abimizdin be Lee Sharpe. Kıymetini bilemediler senin, CM'de bizim verdiğimiz değeri veremediler. Erken göçtün çimlerden. O 5 numara ne de yakışıyordu sana. Bu 5 numara uğursuz mu kardeşim, giyenin beli doğrulmuyor.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Trapattoni

Sene 1976. Milan'dan ayrılıp Juventus'ta tam yetkili Teknik Direktörlük görevine başlayan Giovanni Trapattoni saha kenarından oyuncularını uyarmakla meşgul. Aralıksız 10 senesini geçireceği ve bu 10 senenin 6 tanesini şampiyonlukla bitireceğini henüz bilmediği yeni kulubünde genç teknik adam Trapattoni. Bu 10 senede 1er kez Şampiyon Kulüpler ve Kupa Galipleri Kupasını, 2 kez UEFA Kupasını, yine 1er kez UEFA Süper Kupasını ve Kıtalararası Şampiyonluğu Torino'ya getiren adam. Bunlarla yetinmeyip 2 kez de İtalya Kupasına uzanacak kadar her organizayonu benimseyen ve önemseyen, Juventus tarihinde kulübeden en büyük katkıyı yapan isim.

Inter, Milan, Bayern, Benfica, Red Bull Salzburg tarihlerine de adını kazıtan, İtalya Milli Takımını yönetmiş, bugün tecrübesini İrlandalı gençlere aktaran bir futbol bilgini Trapattoni. Ve ben bir futbolsever olarak yeşile renk kattığı için, günün yaşlı kurduna minnettarım.

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Dominic Iorfa

Kariyerindeki Galatasaray ve Antwerp maceraları onu bir çok takıma götüren faktör olmuş kanımca. Şu sıralar Nijerya Futbol Federasyonu üyesi olarak görev yapmakla beraber, Nijerya Ligi takımlarından Lobi Stars'ın da kulüp başkanlığını yürütmekte. Türk Futbolu için kötü transfer sembolü olmakla kalmamış Galatasaray'dan sonra transfer olduğu Peterbrough United'ta da sembolleşmiş. Zevksiz geçen maçlarda onunla ilgili tezahüratlar yapılırmış. Bir Türkiye Kupası maçında rüzgarın etkisiyle olsa da kendi yaptığı ortaya kafa atmışlığı vardır hızıyla efsaneleşen (!) topçunun. Neyse uzatmayalım da bu adam nasıl oldu da 21 kez Nijerya Milli takım forması giydi onu düşünerek bitirelim postu. Bu arada 1998'de forma giydiği takım sayısına da dikkat. (Bilgiler wiki'den).