Sayfalar

22 Kasım 2008 Cumartesi

Aman Diyim! Knicks Takas Depremi!

Bugün Amerika saatine göre öğleden sonra diyelim New York Knicks arka arkaya yaptığı takaslarla adeta ortalığı dağıttı. Önce Golden State'e Jamal Crawford'u gönderip Al Harrington'ı aldılar. Tam biz "Hoca Harington, Randolph, Curry, Lee fazla, yarınlar takaslara gebe" derken hemen ilk takastan 1 saat sonra bu sefer Randolph'un üstüne bir de Mardy Collins'i koyup Cuttino Mobley ve Tim Thomas'a karşı LA Clippers'a yolladılar. Bir anda ligin dengelerini değiştirdi Knicks. Warriors artık daha savaşçı, Clippers artık daha ateşli. Bu hareketlerin tek amacı var kuşkusuz: Lebron James'i New York'a getirmek. Kokusu çok yakında çıkar.

21 Kasım 2008 Cuma

Türkiye Üniversiteler Arası Korumalı Futbol Ligi

Sakarya Üni vs Bilgi Üni 2007-2008 Sezonu
(Yeşil Forma Sakarya - Skor 8-0)

Türkiye Üniversiteler Arası Korumalı Futbol Ligi yarın yapılacak maçlarla başlayacak. Tabi şimdi okuyanların bir çoğu "Korumalı Futbol da ne ola ki?" diye düşünüyor. Bu sporun yaygın ve bilinen adı Amerikan Futbolu'dur. Türkiye'de bu işin federasyonu "Korumalı Futbol Federasyonu" olarak tescil edildiğinden artık bu ismi kullanacağız. 18 Üniversite takımı katılıyor bu sene Lig'e. Bu takımlardan biri de benim kulüp başkanı olduğum "Sakarya Üniversitesi Tatankaları". Geçen sene maddi imkansızlıklara rağmen tarihinde ilk kez çeyrek final yaptırdığımız takımımızın hedefi bu sene de en azından çıtayı düşürmemek. Grubumuzda daha önce hiç yenemediğimiz, geçen sene grup maçında uzatmada kaybettiğimiz Koç Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi var. Yarın ilk maçımız deplasmanda Koç Üniversitesi ile Koç Kampüsünde 12:30'da. Buradan bu spora ilgi duyan ya da merak eden herkesi maçlarımıza davet ediyorum.

Şuradan Lig fikstürüne bakabilir ve sonuçları takip edebilirsiniz. Gruplar hemen aşağıda. Umarım bu satırlara galibiyetlerimizi, gruptan çıkışımızı yazarız. Çok büyük fedekarlıklar isteyen bu sporu yapmak, yaptırmak ve idareciliğini yürütmek gerçekten hiç kolay değil. Dileğim o ki bu sporu Türkiye geneline yayabilelim ve satranç ustalığı ile futbol-basketbol karışımı ötesinde zevk veren bu sporu yapanı da izleyeni de arttıralım. Ayrıca 12 takımın katıldığı Profesyonel Kulüpler Ligi de mevcut. Hedefimiz ekipman ve maddi kıstaslarımızı tamamlayıp en geç 2 sezon içinde oralarda mücadele edebilmek. Allahım sen güç ver :D

1. Grup 2. Grup 3. Grup 4. Grup
Atılım Üni.
Başkent Üni.
Gazi Üni.
O.D.T.Ü.
Doğu Akd. Üni.
Ankara Üni.
Bilkent Üni.
Hacettepe Üni.
Selçuk Üni.
Anadolu Üni.
Ege Üni.
Koç Üni.
Sakarya Üni.
Bilgi Üni.
Boğaziçi Üni.
İ.T.Ü
Sabancı Üni.
Yeditepe Üni.

E Yuh Be Kardeşim!

Manchester'ı alan bu Araplar iyice sapıttı! Buffon için 75 milyon, Kaka için 100 milyon Euro teklif etmeye niyetleniyorlar! İyice işin cılkını çıkartıyorlar, insanı şu güzelim oyundan soğutuyorlar. İnsan bunlar, insan, altın külçesi, elmas damarı, petrol, arsa falan değil!

2,5 Aylık Transferler

Beckham'ın Milan'la 2,5 aylığına anlaşmasından sonra, 1 Ocak - 15 Mart döneminde Avrupa'ya kapağı atan diğer bir isim Landon Donovan oluyor. Los Angeles Galaxy oyuncusu, hatta kaptanı diyelim, Bayern München ile çıktığı antremanlarda Klinssmann'ın beğenisini kazanınca 1 Ocak'tan itibaren kiralanmasına karar verildi. MLS başlayana kadar Bundesliga'da terleyecek olan golcünün bu ilk Bundesliga tecrübesi değil. Bayer Leverkusen'in altyapısına 17 yaşında transfer olan, 2 sene sonra A takıma çıkıp sadece 7 maç forma bulabildikten sonra ülkesine dönen Donovan için belki de bu transfer bir anlamda hesaplaşma olacak, Bundesliga'dan ve Leverkusen'den intikam almak için bir fırsat. Boş bir adam değil 100'den fazla milli olmuş ve o formayla 40'a yakın gol atmış bir golcü. Klinsmann Donovan'ın sezon sonuna kadar kalmasını istediğini söylüyor, Donovan da istekli gibi. Keza adam 13 Mayıs'ta Allianz Arena'da olmak isteyecektir Leverkusen'e karşı. Ben olsam isterdim. Donovan Bundesliga'nın yeni rengi. Sıradaki 2,5 aylıklar bekleniyor.

Gallas'ın Kaptanlığı

Wenger'in Fransa'nın arka bahçesine çevirdiği Arsenal'in kaptanlığını bir Fransız'a vermesini garipsemedik en başta. Ama bu Fransız Gallas olunca insanın kafasında soru işaretleri doğmaması mümkün değil. Caen'de yetişip Marsilya'da parlayan, Chelsea'de devamlılık kazanan, Arsenal'in kaptanlığına getirilen Gallas'ı ben şahsen hiç evemedim. Lilian Thuram hayranı bir futbolsever olarak Thuram'dan sonra Gallas hep midemi ekşitti. Hatta öyle ki Football Manager oynarken Arsenal'i aldığımda kaptanlığı hemen elinden alıp bir başkasına verdiğim, hatta en geç devre arasında sattığım adam oldu Gallas. Sahadaki anlamsız sertliği, arkadaşlarına davranışı ve yüz ifadesiyle hep soğuttu senelerce kendinden. Şimdi benim her FM oyununda yaptığımı Wenger kendisi yapıyor. Yazdığı oto biyografisinde takım arkadaşlarını eleştiren, hafta içinde takımın sahada savaşacak kadar cesur adamlardan kurulu olmadığından şikayet eden ve 2 senedir arkadaşlarına durmadan sallayan Gallas'ın kaptanlığını Wenger elinden alıyor. Arkadaşlarının gözünde bir kaptandan çok oyunbozan gibi gözüken, takım içinde çok yakın arkadaşı kalmayan Gallas yakın zamanda takımdan gönderilebilir de. Kaptan toparlayan, bir arada tutan, hırslandıran, motive eden adamdır, Gallas gibi sirke satmaz gerçek kaptanın suratı.

Bence dğru karar, helal olsun Wenger'e, hatasını geç de olsa fark ediyor. Takıma katkısı aldığından fazla olmayan adamlardan hayır gelmiyor.

19 Kasım 2008 Çarşamba

Kasap





Vinnie Jones
Futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük kasabı!

Dinazor Avı


Magic Raptors maçı bir çok ilginç olaya sahne oldu dün akşam. Kaburgalarındaki ezilme nedeniyle nefes alma ve hareket güçlüğü çeken Pietrus'un yerine ilk 5'te yer alan isim sürpriz bir şelilde J.J.Redick oldu. Sezon öncesi bu sefer oldu denilerek büyük umutlar beslenen, ancak geride kalan 10 maçın sadece 6'sında süre alıp hiç şut sokamayan Redick Van Gundy'nin aldığı risk oldu dün gece. Bogans ya da Lee yerine kafa olarak bitmek üzere olan Redick'i son bir kez denedi Van Gundy. Bir kaç maç daha Pietrus sahaya çıkamazsa Redic belki de kariyerini kurtaracak. 3. sezonunda ilk kez ilk 5'teydi, maçın Orlando adına açılış basketini kaydetti, kendine geldi. 34 dakika kaldı sahada, 10 sayı 3 ribaunt 2 üçlükle oynadı ama en önemlisi basketbolcu olduğunu hatırladı. Savunma performansını biraz daha yukarı çekebilirse çok kaliteli bir şutör, kafaca hala hazır değil, dün gece büyük bir adımdı onun için.

Raptor cephesinde Magic katili Chris Bosh yine ultra bir oyun oynayarak 40 sayı 18 ribaunt yaparak adeta pota altını karartt. O'Neal'in en iyi savunma oyunlarından birini ortaya koyduğu maçta Howard'a 18-9'dan yukarısını yaptırmadılar. Eski dost Willie Solomon'un bir önceki maça göre etkisiz kaldığı dakikalarda 2-3 maçtır istikrarlı şut sokan şutör oyun kuramayıcı Nelson 1 numara mevkiinde baskın olan isim oldu, onu Ukic de pek durduramadı, bu sırada Magic'te oyun kurma işiniyapansa Hidayet'ti 7 asistiyle . Lewis'in istikrar kazanan şutları ve Hidayet'in son çeyrekteki tam bir "Mr. Fourth Quarter" oyunuyla ürettiği 16 sayı Bosh'un canavarlaştığı maçı Magic'in ellerinde bıraktı. Benchten gelen katkının yine sıfıra yakın olduğu ancak 3. çeyreğin yine kazanıldığı ve tabiri caizse 3. çeyreği kazandığı zaman maçı kazanan Magic'in özellikle 2. yarıda maça konsantre olduğunu gördük. İsmen geniş imkan olarak kısıtlı kadroya mutlaka takviye yapılması ya da yedek sırasından bazı cevherlerin değerli taşlar haline getirilmesi gereği hala taptaze. 9 maçta gelen 8 galibiyet, yıldızların şut istikrarı, özellikle Redick'in kazanılma olasılığı Orlando'da heyecan yaratıyor.

18 Kasım 2008 Salı

Bir Koca Çınar Daha...

Bazen isyan edesi geliyor insanın, çığlık çığlığa bağırası, hatta küfür edesi... Önce Dikmen gitti şimdi Aydın. Tek tesellimiz gittikleri yerin buradan daha iyi bir yer olması. Şüphe yok mekanları cennet onların... ama biraz daha kalabilselerdi, o tatlı, o güzel, o eşsiz mizaçlarından, insanlıklarından birazcık daha feyz alabilseydik... Ahh be kahpe kader, ahhh!

17 Kasım 2008 Pazartesi

Single Single ve Yama

Howard'ın double double'larına alışmışken triple double yaptığını da görünce iştahımız kabarmıştı. 15-10 yaptığında kötü oynadı diye çok şey beklediğimiz koca bebek kariyerinin enderlerinden birine imza attı dün gece, Single-Single yaptı. Şut sokamadığı ya da herhangi bir istatistikte çift haneyi yakalayamadığı maç sayısı hatırladığım kadarıyla 3'ten fazla değil (Bir ara bunu da araştırayım). Bu kötü performansta muhakkak ki Larry Brown'ın akıllı savunma taktiğinin ve Okafor - Mohammed - Hollins üçlüsünün dönüşümlü başarılı savunmasının payı büyüktü. Brown'ın çok iyi performanslarını oyuncularından ustaca aldığını çok iyi biliyorduk, dün gece bunun 24 senedir nasıl işlediğini bir kez daha gösterdi bize.

Howard'ın durduğu, Bobcats'in ciddi savunma yaptığı, Howard'ın kapsama alanı dışında kaldığı, benchten yine gereken verimin alınamadığı bu gecenin parlayan ismi yine beklendiği üzere Hidayet oldu. Rakibin iyi savunması nedeniyle zora düşüldüğü ve psikolojik olarak bu savunmayı açıp Howard'ı özgür kılmanın tek yolunun şut sokmak olarak görüldüğü maçta asıl anahtarın penetrelerde ve rakibin dengesini bozmakta olduğunu bir kez daha Hidayet hatırladı Magic'te. Daldı, çıktı, karıştırdı ve ilk yarıda maçı alabilir izlenimi veren Bobcats'i 3. çeyrekte çözdü. Adam tam bir yama, takıma o maçta ne gerekse o işi yapıyor, şutsa şut, asistse asist, ribaunt ise ribaunt, savunmaysa savunma, Hidayet komple bir basketbolcu. 2 maçtır kullandığı dengesiz şutlar arka arkaya çemberden geçen Nelson kendine fazlaca güvenmeye devam ediyor, bu güven bir gece Magic'in başını yakacak şimdiden söylüyorum. Kaç maçtır takımın en çok asist yapan ismi olamıyor takımının oyun kurucusu, aklı devamlı şut ve sayı atmakta. Nelson hala ilk 5'in zayıf halkası.

Van Gundy sezon başında geniş gibi gözüken ama verdiği performanslarla aslında gözüktüğü gibi olmadığı anlaşılan kadrodan olabildiğince yüksek verim almaya çalışıyor. Lee'yi rotasyona almaya, Battie'yi kendine getirmeye, Bogans'ı 6. adamlığa alıştırmaya çalışıyor. Ancak yedek oyun kurucu Johnson sanırım Nelson ile kamplarda aynı odada kalıyor olacak, ilk 3 maçtaki AJ'in yerinde yeller esiyor. O da devamlı atıyor, atıyor, atıyor. Van Gundy'nin Pietrus eklentisiyle elde ettiği ortalamanın üzerindeki 5'e yeterince destek veremeyen bir yedek sırası mevcut ve Van Gundy, göz altı torbalarından belli, devamlı dersine çalışıyor.

Bobcats cephesinde ise görüntü J-Rich'in olmadığı maçlarda liderliğe soyunan Gerald Wallace'ın bunu tam anlamıyla yapacak kapasitede olmadığı, Çakma Nelson DJ Augustin'in Felton'ı kafaca çok etkildeği ve Okafor'un iyi bir savunmacı olmaktan ileri gidemediğidir. Farklı bir yaklaşımı ise Carroll ve Pietrus üzerinden yapmak istiyorum. Pietrus sezon başında Magic ile 5 senelik ve 25 milyonluk bir kontrat yaptı. Carroll ise geçen sezon başında benzer bir anlaşmayı imzalamıştı, 5 sene ve 23 milyon. Carroll anlaşmayı imzaladıktan sonra hem istatistikleri hem de yüzündeki hırs ve bir şeyleri ispat etme gayretinin verdiği inanmışlık yavaş yavaş eridi gitti. Şu sıralar 4 sayı civarlarında dolaşan bu adam 2 sene öncesine kadar leblebi gibi üçlük atıyordu. İllaki J-Rich'in takıma katılması olumsuz etkilemiştir ancak bu kadar da kolay kaybolmaz ki bir değer. Bunun adı paranın üzerine yatmaktır. Aynı kontratı almış olan Pietrus oynadığı her dakika ciddi gayret sarf ediyor, boş şutlarda cezayı kesiyor, hızlı hücuma koşuyor ve çok ciddi savunma yapıyor. Carroll ise dolaşıyor. Geçen sezonun tamamını kaçıran Morrisson'ın bile kendini yırttığı bir ortamda Carroll lüks gibi Bobcats'e. Larry Brown'ın da işi kolay değil, Jordan basketbolu oynadığı kadar iyi yönetemiyor.

Kısa süre sonrası için bir Solomon yazısı planlıyordum, giggle loop'un isteği bunu farz kıldı. Solomon bir kaç güne.

16 Kasım 2008 Pazar

Bu Adama Ne Oldu Allah Aşkına!

Kaybedilen maçlarda bile her şeyini veriyor sahaya, 90. dakikada rakibe basıyor, pas veriyor, asist yapıyor, top kapıyor, gol atıyor. Schalke'de bildiğimiz Lincoln bunun gibi bir şeydi, ama bu ülkede bu Lincoln'le yeni tanıştık, acemisiyiz, yabancısıyız ama çok sevdik bu Lincoln'ü.