Sayfalar

TFF etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
TFF etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2012 Salı

Yepisyeni Digiturk'ü Kurtarma Planı

Az evvel ne var ne yok bakalım alengirli spor dünyamızda diyerek internette gezinirken Sporx.com'dan Yasin Tunç'un özel haberiyle karşılaştım. Haberin özeti Play-off sisteminin ligde değil ama Türkiye Kupası'nda uygulanmak üzere bu sefer iki grup ve 8 takımlı olarak geri geldiğiydi. Yıllık ihale bedelinin de 11 milyon civarı olduğu söylenmekteydi. Bunları okuduğumda tabii ki ilk aklıma gelen konu yeni ihale ve yeni formatıyla muhtemelen bir çok derbinin çıkacağı Kupa Ligi'nden Digiturk'ün ziyadesiyle nemalanacağıydı. Düşünün Ligin yıllığına 120 milyonun üzerinde ödeyen bir kurum toplamda 177 maçın oynanacağı, ki bunların yaklaşık 30-50 arası da üst düzey sayılabilecek maç olmak üzere, bir organizasyon için 10 küsür milyonu çok rahat verir ve sadece reklamlarla bile bu parayı çıkarabilir.

En son Fenerbahçe restinde yakınca saf tutan TFF ve Digiturk haliyle burada da safları sıklaştırıp başlayacaktır ibadete. Haber aşağıda, asıl kaynak sporx.com sayfasına da buradan ulaşabilirsiniz.

İşte Yasin Tunç'un özel haberi:

"Uzun süren play-off tartışmalarının ardından Spor Toto Süper Lig statüsüyle ilgili son sözünü söyleyen Türkiye Futbol Federasyonu, asıl radikal değişimi Türkiye Kupası'nda yaptı...

TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in Ankara'daki genel kurulda 'Türkiye Kupasını çok cazip ve renkli hale getireceğiz" diyerek ilk sinyallerini verdiği Türkiye Kupası'nın yeni statüsünü Sporx.com ele geçirdi...

'Türkiye Kupası Türkiye'yi kucaklıyor" sloganıyla yürürlülüğe girecek olan ve kısa bir süre sonra TFF tarafından açıklanacak olan kupanın yeni statüsüne göre Türkiye'deki tüm illerin takımlarının Türkiye kupasında mücadele etmesi sağlanacak Bu sezona tadar toplamda yaklaşık60 maçın oynandığı Türkiye Kupası'nın bu yeni statüsüne göre kupada toplam 177 karşılaşma yapılacak.

BAL Lig'inden Süper Lig'e kadar birçok takımın katılacağı bu kupanın sonunda ilk 8'e kalan takımlar iki grup halinde oynanacak olan play off sistemiyle kupaya ulaşmış olacak. Spor Toto Süper Lig'de denenen ve beraberinde büyük tartışmaları getiren play off sistemi, bu sezon da Türkiye Kupası ile birlikte yeniden sahne almış olacak. TFF'nin yeni kupa statüsüne göre kupa 32 BAL Ligi ve 54 3.lig takımlarının tek maç eliminasyon usulü ile karşı karşıya gelmeleriyle start alacak.

Oynanacak maçların ardından 86 takımın 43 tanesi bir üst tura yükselecek Ardından alttan gelen 43 takıma, 2. Lig, 1. Lig ve Avrupa kupalarına katılmayan Spor Toto Süper Lig'deki 13 takımın ilave edilmesiyle 108 takımın iştirak edeceği 2. kademe maçları yine tek maç eliminasyon usulü ile karşı karşıya gelecek. Kalan 54 takı m tek maç eliminasyon usulü ile bir kez daha karşı karşıya gelmesiyle takım sayısı 27'ye düşecek. Bir sonraki turda bu 27 takıma Avrupa kupalarında mücadele edecek olan 5 takım ilave edilecek.

Bu 32 takı m tekrar kendi aralarında tek maç eliminasyon usulü ile karşı karşıya gelecek. Geriye telan 16 takım bir kez daha tek maç eliminasyon usulü ile oynadıktan sonra Play Off'a kalan 8 takım belli olacak. Kalan 8 takım 4'erli iki grup halinde çift devreli bir lig oynayacak. Kupada son 8'e kalan takımlar oynayacakları bu play off sisteminde grup maçları tamamlandıktan sonra çapraz eşleşmelerle önce yarı final ardından final oynayacak takımlar belli olacak.

TFF'nin üzerinde son rötuşlarını yaptığı ve kısa süre içinde duyuracağı bu statüyle birlikte kupanın yayın hakkının muhammen bedelini ise yaklaşık 11 milyon dolar olarak belirtildiği öğrenildi."

26 Ocak 2012 Perşembe

Küme Düşme Kalkmadı! Akil İnsanlar da Varmış!!!

3 Temmuz'dan beri ozhano küme düşme olmaz, ben ise adamlarsa küme düşmeyi kaldırmazlar diyordum. Benim dediğim oldu, Türk Futbol adamları şike yapan cezasını çeksin dedi. Onlara helal olsun diyorum!

Az sonra sanırım TFF Başkanı Aydınlar yönetim kurulu ile birlikte istifa edecek. Herkes Türk futbolu kaosa girecek dese de, bence Türk Futbolu bugün kurtulmuştur.

Düdük Çalmadan Devre Yapmak! Bu Nasıl Kongre?

Daha kongre başlayalı 45 dakika oldu, divan seçildi, Aydınlar konuştu ve toplantıya 1 saat ara verildi.
Muhtemel sebepler:

1) Delegeler çok acıktı.
2) Öğlen Namazını kılmak isteyen delegeler var.
3) Mc Donalds'ın avantajlı-indirimli menüsü için en iyi ara saati buydu.
4) Çişi gelen başkanlar var.
5) Kulis faaliyetleri henüz bitmedi, her iki taraf da yandaş aramaya devam edecek.

Yazık.

12 Ağustos 2011 Cuma

Sınırsız Yabancı Milli Çöküşün Başlangıcıdır

Hani derler ya "Tarihe not düşmek adına söylüyorum" diye, benim şu anda söylediklerim de o cinsten. Tarihe not düşüyorum ben de bugün ve geldiği günden beri Türk Futbolunu her geçen dakika daha fazla kaosa sürükleyen Aehmet Ali Aydınlar'ı tebrik ediyorum! Dün TFF'nin aldığı kararlar skandal niteliğindedir Türk Futbolu adına. Türkiye bir AB ülkesi değildir ve yakın zamanda da olmayacaktır, belki de asla girilmeyecektir o birliğe. Dolayısıyla Türk gencinin Avrupa ülkelerinde serbest dolaşım hakkı yoktur çifte vatandaş değilse. AB ülkelerinde var olan bu kişisel hak dolayısıyla bu ülke takımları ne kadar başka ülke oyuncusu transfer ederlerse etsinler, altyapıdan gelip A takımlarda forma bulamayan gençler başka ülkelere rahatça transfer olurlar. Bugün örneğin Portekiz gibi yabancılar tarafından istila edilmiş bir ülkenin genç futbolcuları alt ligleri beğenmeyip Avrupa'nın bir çok takımına transfer olmaktadırlar. İngiltere'de de durum benzerdir. Ama dedik ya bu gençler serbest dolaşabilmektedir.

Kalitesi düşük ama pazarlaması iyi yapılmış, kalitesi yüksek ama fahiş fiyatlara kazıklanmış isimler Türk takımlarına milyonlarca garanti para ve maç başı ücretlerle gelmekte, adeta süper emeklilik yaşamaktadır. İşte bu yüzden sınırsız yabancı kararı sahadaki sayı kaç olursa olsun gençlerimizin önünü daha fazla tıkayacaktır. Süper Lig'de teknik direktörler ortalama 23-25 kişilik kadrolarla çalıştığına göre artan yabancı sayısı Türk oyuncu sayısını iyice azaltacak, altyapıdan A takıma çıkmak ziyadesiyle zorlaşacaktır. İtalya'da paraların yabancılara adeta saçılması sonrası başlamamış mıdır alt liglerdeki şike olayları. Para kazanamayan, kadrolarda yer bulamayan genç İtalyanlar, hızlı ve daha çok para kazanmak için şikeye, teşviğe, bahise bulaşmamışlar mıdır? İşte Türk alt liglerinde gelecekte olacak olan budur. Yepyeni ara bir jenerasyon çıkacak ve türlü türlü uğursuzluklar hortlayacaktır alt liglerde. Milli takıma oyuncu bulmak için Süper Lig yerine Alman ve Avusturya Ligleri daha iyi bir kaynak olacaktır. 70 milyondan kumarbaz, Avrupa'daki 3-4 milyon Türkten yeni yıldızlar doğacaktır. Ama önce Süper Lig, sonra Milli Takım, hepsinden önemlisi Türk sporu ve Türk genci kaybedecektir.

Teşekkürler Mehmet Ali Aydınlar. Hem koltuk sevdalısı kulüp başkan ve yöneticileri hem de Süper Lig yabancıları sana minnettarlar.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

TFF'ye Artık Taraftır Gözüyle Bakabiliriz!

Aydınlar, Fenerbahçe ve Trabzonspor kulüplerinden yapılan açıklamalara yönelik, ''Ben sert eleştiri görmedim. Kendi beklentilerini yansıtıyor. Açıklamaları bu çerçevede değerlendiriyoruz." dedi

Şu yukarıdaki açıklama dün yazmış olduğum yazının doğruluğunu ispat eder niteliktedir. 2 ayrı kulüp zehir zemberek, suçlayıcı ve tehditkar açıklamalarda bulunmuşken TFF Başkanının sert eleştiri görmemiş olması artık TFF'nin tam anlamıyla bir taraf olduğunu göstermektedir. TFF, başını İlhan Cavcav'ın çektiği Kulüpler Birliğinin, Galatasaray dışında kalan takımlarının tarafındadır. Ünal Aysal'a ateş püsküren İlhan Cavcav da dünden sonra Trabzonspor Fenerbahçe'yi şikeyle alenen suçlarken sessiz kalarak tarafının Galatasaray karşısında olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Apaçık görülen şudur ki Türk Futbolu "para"nın esiri olmuş, hatırlı ağabeylerin direktifleri doğrultusunda yoluna devam etmektedir. Türk Futbolunda evlat ayırımı vardır, Türk Futboluna bakacak idari anlamda objektif bir pencere kalmamıştır. Yarın öbür gün, ümidim odur ki, adı geçen tüm takımlar ve kişiler aklanırsa geriye Kulüpler Birliği ve TFF'nin taraflı tutumu çerçevesinde kurumlara yapmış olduğu davranışların silinmez lekeleri kalacaktır. Benim için Türk Futbolu dün akşam itibariyle bitmiştir. Soruşturma sona erip kararlar alınana kadar bir daha Türk Futbolu ile ilgili 1 kelime yazmayacağım.

19 Temmuz 2011 Salı

Cevap Versenize Hemen Buna da! Koysanıza Postayı Yiyosa!

Fenerbahçe'nin dışarıda kalan yönetim kurulu üyeleri bir basın açıklaması yayınladılar ki yenilir yutulur cinsten değil. Okudukça bir tuhaf oluyorum. Alenen tehdit, alenen "ayağınızı denk alın" mesajı resmen. Şu dakika itibariyle TFF'den acil kınama içerikli bir basın açıklaması bekliyorum. Keza Ünal Aysal'ın açıklaması bunun yanında solda sıfır kalıyor. Yok efendim ekonomi çökermiş, sosyal ve ekonomik konuları göz ardı etmeden karar alınmalıymış, TFF yönetmeliklerine göre ligi ertelerse hukuksuzluk yapar suçlu olurmuş, fena olurmuş memleketin hali...

Gerçekten tarafsız olduğunu ve birilerinin kuklası olmadığını ispat edecekse bu TFF ve M.Ali Aydınlar toplantının ardından önce Fenerbahçe'yi sonra da Fenerbahçeyi açıkça şikeyle suçlayan Trabzonspor Divanını kınayan bir açıklama yapar. Eğer bu sefer de cevap verilmezse böylesine bir tehdide işte o zaman Türk Futbolu tükenmiş demektir.

14 Temmuz 2011 Perşembe

Küllerinden Doğan Çatışma: YARAnmada 2. Perde

Sevgili ozhano'ya bazı söylenecek sözler ve sorulacak sorular tezahür etmiş son yazısından sonra kıymetli dostlar. Buyrun:

1) Benim düşüncelerimi tekrar gözden geçirme kararı aldığım sonucuna nereden vardın?

2) Ummadık taş baş yardı derken Savcılıktan böylesi bir hareket beklemiyordum dedim. Yoksa M.Ali Aydınlar Savcılıkla görüşmeye Etik Kurulu başkanı Prof.Dr. Oğuz Atalay ve ikisi profesör olan diğer 4 üyeden ikisini alıp gitmiş olsa bence sonuç çok farklı olurdu. Keza istemek var istemek var.

3) Ben TFF'nin böyle bir delil isteme eylemi içerisine girmediğini Aydınların sözlerinden anladım geçen hafta savcılığa yapmış olduğuziyaretten sonra. Ha kesin bir bilgi var mı elimde tabii ki ispatı yok. Ancak söz ve davranışları ile TFF başkanı bunu adeta geride kalan 10 günde teyit etmiştir.

4) Peki Sevgili ozhano sen nereden biliyorsun Aydınların daha önce de delil istediğini ama reddedildiğini?

5) Aydınlar basına konuşmasında kararlarımızı değiştereceğiz değil değiştirebiliriz demiştir. Bu da TFF'nin yeni yönetiminin 3 haftada 3 farklı açıklamaya imza atarak ne kadar tutarsız bir yapıda tecelli ettiğinin göstergesi değil midir?

6) Şu anda herhangi bir skor falan da söz konusu değil kanaatime göre. O kadar şike itirafları basına sızarken TFF Başkanının hala bilgi ve belge alamıyor olması, ancak bunları almak için fazla uğraşmıyor oluşundandır. TFF en doğruyu yapMAmıştır. Bu hareketi de YARAnmanın kralıdır, gösteriş az kalır.

Demirören, Beşiktaş ve diğer konularda söylediğin her konuya bire bir katılmakla yukarıdaki hususlara dikkatini çekmek isterim dostum. Aramızdaki çatışma bitmemiş aksine bu son aleni YARAnma ile alevlenerek büyümüştür. Bu umursamaz ve kararlı olmayan tavırlarla devam ederse TFF Türk Futbolunu bir bataklığa sürükleyecektir. Artık ağabeylerin vakti geçmiş, ADAM gibi ADAM olma vakti gelmiştir. Aynı zamanda olamayanlara da kanmama.

Sevgilerimle...

Ummadık Taş Baş Yardı!

Aşağıda kaleme aldığım uzunca yazının ana fikri şike soruşturmasının ülke menfaatini ilgilendiren bir konu olduğu ve benim kanaatime göre belge ve delillerin belli şartlar altında paylaşılabileceği idi. Ancak ummadık taş baş yarmış, 10 gün önce gerçekleşmesi gereken olaylar bugüne sarkmış ve neticesinde olaya farklı pencereden bakan Savcı belgeleri TFF ile paylaşmamıştır. TFF geç de olsa bugün girişimde bulunarak durumu kurtarmaya çalışmış ancak yine elleri bomboş kalmıştır. Ligi kendi adıma hesaba katmıyorum artık fakat bu sene Avrupa Kupaları'na takım gönderiyor olmamız başımızı çok ağrıtacak ve Türk Futbolunun itibarını fazlasıyla zedeleyecektir.

Sözün özü gün doğduktan sonra doğanlar olmuş, ummadık taş geç kalındığı için baş yarmıştır. Başımız sağolsun.

Bir de meraklı bekleyişim var ki o da şudur: TFF ile bilgi ve belge paylaşmayan Savcılık, soruşturma ile ilgili basına sızan bunca bilgi doğru çıkarsa bunları sızdıranlarla alakalı neler yapacaktır?

13 Temmuz 2011 Çarşamba

YARAnmak

Türkiye Futbol Federasyonunun tam anlamıyla vermiş olduğu kararın kelime olarak karşılığıdır. Türk Dil Kurumu yaranmak kelimesi karşılığını şu şekilde vermektedir:

  1. Bir davranışla birini memnun etmek. 
  2. İçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye çalışmak.  
Özellikle bu kelimenin TDK tarafından verilen 2. anlamı yaşanan olaylar ve verilen kararlarda yerine oturmaktadır. Keza ülke menfaatini ilgilendiren, hem maddi hem de manevi açılardan olumsuz sonuçları büyük zararlar doğurabilecek, muhtemel olumsuz sonuçlarda ülke itibarının zedelenebileceği çok önemli bu konuda TFF ne yazık ki ülke menfaatlerini ve itibarını gözetmekten ziyade başını İlhan Cavcav'ın çektiği "büyük takımlar olmazsa biz biteriz" görüşündeki aklı selimden uzak, kendi camialarını hiçe sayacak noktada bulunan ve duruma "ülke itibarı" açısından değil sadece parasal akışı kaybetmeden, koltuğunu kaptırmadan çarkın dönmesiyle ellerini ovuşturan fikir yapısı ve bakış açısıyla yaklaşan zihniyete yaranmıştır. Bir çok çözüm ve Türk Futbolunu şaibeden, itibarsızlıktan uzak tutma yolu var iken, sadece maç görüntülerinden onlarca takımın küme düşürüldüğü memleketimizde Aykut Kocaman'ın yaptığı "maçlarımız izlensin ona göre karar verilsin" çağrısı da kulak arkası edilmiştir.

Bugün, bu saatte TFF'nin kararı ve UEFA'nın tehditkar onayından sonra yapacak bir şey kalmamışken sadece, ülke menfaatini ilgilendiren konularda belirli makam ve seviyelerde bilgi paylaşımı talep etmek, edilirse de bu paylaşımı yapmak bu kadar zor mudur diye düşünmekten kendimi bir türlü alamıyorum.

Şimdiden kendi adıma yeni TFF'ye güvenimi kökten sarsan bu yaranmak fiili, umarım Türk Futbolu'nda tahmin edildiği üzere çok büyük YARAlar açmaz, keza deri incelmiş, kan çoktan toplanmış durumdadır.

30 Mart 2009 Pazartesi

Yeniden Rezerv Lig Meselesi

Şu yazıyı 5 Temmuz 2008'de yazmışım, hatta o kadar sevinmişim ki yazmamış, içimdekileri dökmüşüm. Bir bakalım o gün yazılanlara:

"Sonuna kadar destekliyorum Rezerv Lig kurulması fikrini. Bak İngiltere'ye gör faydasını. Hiç acabalara yok gerek. Rezerv Lig elzemdir, şarttır. Sakatlıktan çıkmadan oynayıp futbol hayatı biten yıldızlar, 20 yaşından sonra takımlarından kopmak zorunda kalıp kariyerleri sönen gençler, A takımı hocalığına soyunacak antrenörler için bir cennet olur Rezerv Lig. Sözü edilen bir 23 yaş sınırı var, doğru tespittir. 23 yaştan büyük 3 oyuncuya da müsaade edilmesi gündemde, o da çok önemli bir yaklaşım, bu sayede her hafta 18 dışında kalan 3 A takım oyuncusu maç eksiğini kapamış olur. Senelerdir beklenen bir hamleydi, yine TFF değil de Kulüpler atıldı başlaması, yapılması için. Helal olsun hayata geçirmeye çalışanlara fikri bile güzel. Bu ligin yayın hakları satılıp, maçlar iddaa'ya da alınırsa işte o zaman kendi yağında kavrulan ve gelir de getiren bir lig halini alır, tadından yenmez Rezerv Lig. Mesela İngiltere'de Ligin isim hakları bile satılmıştır. Haydi Kulüpler Birliği, haydi TFF Türk Futbolu'nu 1 adım daha ileriye taşıyacak bu fırsatı kaçırmayın."

O günden bugüne değişen hiç bir şey yok, ne rezerv ligin adı geçiyor ne de kimse hatırlatıyor. Herkes bir takıldı kim şampiyon olacak, hakemler ne biçim hatalar yaptı falan filan. Bugün Can Arat'ı, Aykut Erçetin'i, Alpaslan'ı, Uğur İnceman'ı, Ferhat'ı, Özgürcan'ı, Hakan Arıkan'ı, Ferhat Çökmüş'ü, Aydın'ı, Yasin Çakmak'ı vesaire vesaireyi yani Türk Futboluna ve kulüplerine uzun seneler hizmet edebilecek bir çok adamı gün gün kaybediyoruz. Can Arat 1,5 - 2 sene önce Milli takım oyuncusuydu, Aykut Galatasaray'a şampiyonluk getirdi, Özgürcan yeni Hakan Şükür'dü, öyleydi böyleydi. Ferhat; Özgürcan küme düştü, ötekiler oynayamıyor, paslanıyor. Hasan Şaş gibi uzun sakatlıklardan dönenler kendilerini test edemiyor. PAF için yaşı dolanlar ortada kalıyor. Rezerv Lig bu ülkeye acilen getirilmesi gereken bir uygulama. Maç tecrübesi, maç kondüsyonu ve kuvveti 18'e giremeyenler nerede kazanacak, A takımda buldukları en önemli şansta Yaser gibi kırmızıyı gördüklerinde onlara nasıl kızacağız başka türlü?

İngiltere'de Premier League'de sahne alan takımların rezerv takımları kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmış olan rezerv ligde oynuyorlar. Kuzey Ligi;
Güney Ligi ise;
takımlarından oluşmakta. Kendi aralarında çift devreli lig usulüne göre yaptıkları mücadele sonucunda Kuzey ve Güney Liglerinin galipleri 2 ayaklı final maçına çıkıyorlar ve şampiyon belli oluyor. 2005'ten beri düzen bu şekilde, daha önceleri kuzey ve güney şampiyonları final maçı oynamadan 1. ilan ediliyorlardı. Son şampiyon Liverpool'dan önce şampiyon olan Reading rezervleri A takımları ertesi sene küme düşünce otomatikman ligden ayrılmak zorunda kalmış. Anlaşıldığı üzere bu lig sadece EPL'de mücadele eden 20 takıma yönelik ve onların yapmış oldukları yatırımların heba olmaması için düşünülmüş, ayrıca altyapıda yaşını doldurmuş oyuncular için de bir kendini gösterme şansı. Örneğin Steven Gerrard ve Jamie Carragher gibi Liverpool'un yaşayan efsaneleri önce A takımda değil hep rezerv takımda oynayarak başlamış profesyonel kariyerlerine. Zamanında Fowler'ın, Rooney'nin sakatlık sonrası hep kendilerini rezerv takım maçlarında test ederek takımlarına döndüğünü de biliyoruz.

Ve Türkiye'de hala rezerv ligi umursamıyoruz!

4 Eylül 2008 Perşembe

Havuz Kavgası Kapıda

TFF yeni sezon için naklen yayın gelirlerinin dağıtım kriterlerini belirledi. Belirledi de Türkiye'de 4 büyük yok 2 büyük, 2 de büyükçük var dedi belirlerken. Buna göre Fenerbahçe ve Galatasaray sezon başı garanti para olarak 3,5 milyon YTL artıyla başlayacak en azından Beşiktaş ve Trabzon'a göre. İlk 6 takım ve performans paraları falan ayrı terane de bir kaç senedir havuzdan eşit para alan 3 büyükler ile hemen onların arkasından gelen Trabzon arasında fark oluşmaya başlayacak. Hele bir de düşük performans gösteren büyük bir takım olursa makas açılacak. Bu karar diğer TSL takımlarının alacağı payı arttırma şansını sunarken gözüken o ki BJK ve TS'yi önemli kayba sokuyor. Öte yandan Şampiyonlar Ligi'ne giremeyen GS için bu en azından iyi bir haber, hiç değilse ülkedeki paydan kaybetmiyorlar, giden UEFA'nın 15 milyon Euro'su olsun. Yakında bir havuz kavgası yaşanabilir, özellikle Demirören'den feci bir çıkış bekliyorum.

Kriterler:

* Gelirlerin yüzde 11'i Turkcell Süper Lig'de şampiyon olan takımlara, şampiyonluk sayılarına göre,

* Gelirlerin yüzde 35'i 18 Turkcell Süper Lig kulübüne eşit olarak,

* Gelirlerin yüzde 45'i puan performansına bağlı olarak,

* Gelirlerin yüzde 9'u ise Turkcell Süper Lig'i ilk altı sırada bitirecek takımlara sezon sonu ödülü olarak dağıtılacak.