Sayfalar

3 Ağustos 2012 Cuma

Sporx ve Yasin Tunç'a Teşekkürler

Sevgili dostlar, daha önceleri bir çok kez yazılarımızın iznimiz olmadan başka yerlerde yayınlandığını görmüş ve tepki göstermiştik. Dün de benzeri bir durumla karşılaştık. Ulusal spor sitelerinden Sporx.com'un anasayfasında mysporx bloglarının yazılarından da en çok yorumlananlar gösterilmekte. Onlar arasında "Hey Gidi Tuncay" başlıklı bir yazı gördüm. Bu ifade bana tanıdık geldi ve linki açtığımda bir de gördüm ki sevgili ozhano'nun yazmış olduğu yazı sadece başlığı değiştirilerek kopyalanıp yapıştırılmış. general188 nickli, avatar yaptığı Yüce Türk Bayrağı önünde duran Mehmetçik'ten de utanmayan, bu emek hırsızı ve saygısız, terbiyesiz insan müsvettesi tarafından yapılan bu hareket ilk de değilmiş. Bu yazımızdan önce benim kaleme aldığım "Arda kadar taş düşsün başınıza" yazım da noktasına, virgülüne ve hatta resmine bile dokunulmadan çalınmış ve bu karakter fakiri tarafından mysporx altında yayınlanmış.

 Bu noktadan sonra hemen telefona sarılıp sporx.com editörü Yasin Tunç'a ulaştım. Kendisine durumu izah ettiğimde, özür dileyip gönlümü de alarak bu tip yanlış hareketlerle zaman zaman karşılaştıklarını ve hemen her iki yazıyı da sistemden kaldıracaklarını söyledi. Söylediği gibi 1 dakika sonra yazı sistemden kalkmış ve hırsızlık bir anlamda sona erdirilmişti.

Buradan adı batasıca general188 denilen insanlık yoksunu emek hırsızı başta olmak üzere, benzeri faaliyetlere yeltenen terbiyesizlere sesleniyorum blogger arkadaşlarım adına: Yasin Tunç gibi beyefendi insanlarla her daim karşılaşamayabiliyoruz. Böylesi durumlarda emin olun ki bu iş mahkemede biter ve donunuza kadar alırız. Karşınızda gerizekalı enayiler yok! Adam olmayı geçtim önce bir zahmet insan olmaya çalışın!

Sevgili Yasin Tunç başta olmak üzere duyarlı hareketi ile gönlümüzü alan Sporx.com camiasına Çoban Salata Blog olarak teşekkürlerimizi sunarız.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Christopher Nolan

Memento'yu izlediğim günü hatırlıyorum da inanılmaz bir şaşkınlık kaplamıştı benliğimi. O gün karar vermiştim bu filmin hikayesini-senaryosunu yazan kimse artık onun dokunduğu her filmi izleyecektim. İşte o filmin hem senaryosu hem de yönetmenliği aynı adama aitti: Christopher Nolan!

Nolan'a ve yaptığı her işe hayranım 12 yıldır. Sıradan bir senaryo yazarı ya da yönetmen değil o. Yazdıklarının içindeki felsefe, yönetmenliğindeki yenilikçi tavır, yazdığı ve tabii ki çektiği filmlerde yakaladığı hikaye, anlatım, heyecan sürekliliği ve finallerde yaptığı müthiş kapanışlar beni bu adamın işlerine aşık etti.

Memento'dan başlayıp Batman serisiyle doruğa çıkan usta işi eserleriyle şimdiden sinema dünyasının unutulmazları hatta efsaneleri arasında yer aldı. Bugün IMDB'de herhangi bir yönetmenin geçmişine baktığınızda onun yakaladığı başarıyı yakalamış başka bir yönetmen ya da senaryo yazarı bulmanız çok zordur. Çektiği filmlerin hiç biri 7'nin altına düşmemiş, En iyi 250 film listesinde tam 6 filmi bulunan ve henüz 42 yaşında olan bu adam için söylenecek çok söz olmasına karşın inanın onu methedecek kelimeleri bir araya getiremiyorum.

Batman üçlemesinin sonuncusu olan The Dark Knight Rises'ı vizyona girdiği ilk gün gece 23:00 seansında eşimle izleme fırsatı yakaladım. Kendisini önceki hafta Batman Begins ve The Dark Knight'ı seyrettirerek kampa almıştım zaten. 3. filmi de birlikte ve keyifle izledik. Filmin içinde kasvet, umut, karanlık ve aydınlık bir arada arz-ı endam ederken, diyaloglar izleyicileri kendineden geçiriyor. Nolan'ın ilk 2 filmle kurmuş olduğu bağlantılar, flash-back'ler filmi ayrı bir boyuta taşıyor. Hem yönetmenlik hem de görüntü yönetmenliğinde çıkarılan harika işler filmi efsanelerden biri haline getiriyor. Eğer ilk iki Batman filmini izlediyseniz bu filmi de mutlaka ve mutlaka sinemaya gidip izlemelisiniz. Ve en önemlisi Nolan'ın "Epik Son" dediği efsane kapanışına şahit olmalısınız. Şaşırtmaca ve sürprizlerle dolu, harika bir film The Dark Knight Rises.

Şu andan itibaren Christopher Nolan'ın hem senaryosunu yazdığı hem de Yapımcısı olduğu Man of Steel'i beklemeye koyulduk. Kevin Costner ve Russel Crowe'lu kadroda Superman'i oynayan isim ise Tudors'tantanıdığımız Henry Cavill. Aşağıda Man of Steel'in aynı görüntüler üzerine 2 ayrı seslendirmeyle yapılmış fragmanları mevcut.

Büyüksün Nolan!!!

NBA'de En Son İmzalar

Boston Allen'ı kaybedip takasla Courtney Lee'yi takıma kattıktan sonra eksik parçaları tamamlamaya çalışıyor. İlk etapta Pivot pozisyonunu yedeklemek amacıyla NBAseverler arasında kalas adıyla da tanan pivot Jason Collins ile anlaştılar. Anlaşma söylenenlere göre 1 yıllık ve veteran minimum. Jason Coolins 34 yaşında.

Boston adına 2. imza ise Keyon Dooling'ten geldi. 33 yaşındaki skorer gard geçen sezonu da Celtics'te geçirmiş, bir kaç maçta ciddi katkı vermişti. Allen'ın yokluğunda 2 numara için hatırı sayılır bir yedek oldu. Onunla da 1 sene ve veteran minimum kontrattan anlaşıldığı duyumları geldi.

Boston son olarak ise yaz liginde denediği, geçen sezonu Çek Cumhuriyeti'nde geçiren Jamar Smith ve Kıbrıs Rum Kesimi'nde geçiren Dionte Christmas ile garanti olmayan kontratlar imzaladı. Her iki oyuncu da hazırlık kampında kendilerini göstermeye çalışacaklar.

Bu yazın önemli serbest oyuncularından Carl Landry Golden State Warriors ile anlaştı. Landry Hornets ile anlaşamamış ve takımdan ayrılmıştı. Bu sezon Warriors'ın önemli parçalarından biri haline gelen Brandon Rush sınırlı serbest oyuncuydu ve Warriors kendisine sezon sonu eşdeğer teklif yapmış olduğu için diğer takımlar en azından 4.3 milyonluk yükün altına girmek istemediler. Rush'ın Lakes ve Minnesota ile adı anılıyordu. Hem Landry hem de Rush Warriors ile 2. yılları oyuncu opsiyonlu, 2şer yıl ve toplamda 8'er milyonluk kontratlar imzalayarak takımlarını bulmuş oldu. Bu imzalar sonunda Warriors'ın kadrosu da 15 kişiye tamamlanmış oldu.

Smaç yarışmasında Howard'ı yendikten sonra adı Süpermen Katili ve Kriptonit'e çıkan Nate Robinson NY sonrası çalkantılı kariyerini raya sokabilecek bir fırsat yakaladı. Rose'a hem bir yedek arayan hem de Rose yokken Hinrich ile birlikte takımı yönetebilecek kapasitede bir oyuncu isteyen Bulls Robinson ile anlaştı. Şu an için kontratın detayları belli değil ama, ki ben veteran minimum ve 1 yıllık kontrat olmasını bekliyorum, Bulls Robinson için önemli bir şans olacaktır. NY'ta her sezon 15 sayı 3,5 asist 3 ribaunt 1 top çalmayı hers ezon verebilecek bir kimliğe bürünmüşken D'antoni ile sıkıntılı zamanlar yaşayıp önce Boston, sonra Oklahoma City ve en son da Warriors'ta oynayan Robinson Warriors'taki performansı ile tekrar piyasaya çıkmıştı. Robinson ile anlaşan Bulls için Tracy McGrady'nin de adı geçiyor ama ufak bir ihtimal olarak görüyorum ben bu imzayı.

31 Temmuz 2012 Salı

Yepisyeni Digiturk'ü Kurtarma Planı

Az evvel ne var ne yok bakalım alengirli spor dünyamızda diyerek internette gezinirken Sporx.com'dan Yasin Tunç'un özel haberiyle karşılaştım. Haberin özeti Play-off sisteminin ligde değil ama Türkiye Kupası'nda uygulanmak üzere bu sefer iki grup ve 8 takımlı olarak geri geldiğiydi. Yıllık ihale bedelinin de 11 milyon civarı olduğu söylenmekteydi. Bunları okuduğumda tabii ki ilk aklıma gelen konu yeni ihale ve yeni formatıyla muhtemelen bir çok derbinin çıkacağı Kupa Ligi'nden Digiturk'ün ziyadesiyle nemalanacağıydı. Düşünün Ligin yıllığına 120 milyonun üzerinde ödeyen bir kurum toplamda 177 maçın oynanacağı, ki bunların yaklaşık 30-50 arası da üst düzey sayılabilecek maç olmak üzere, bir organizasyon için 10 küsür milyonu çok rahat verir ve sadece reklamlarla bile bu parayı çıkarabilir.

En son Fenerbahçe restinde yakınca saf tutan TFF ve Digiturk haliyle burada da safları sıklaştırıp başlayacaktır ibadete. Haber aşağıda, asıl kaynak sporx.com sayfasına da buradan ulaşabilirsiniz.

İşte Yasin Tunç'un özel haberi:

"Uzun süren play-off tartışmalarının ardından Spor Toto Süper Lig statüsüyle ilgili son sözünü söyleyen Türkiye Futbol Federasyonu, asıl radikal değişimi Türkiye Kupası'nda yaptı...

TFF Başkanı Yıldırım Demirören'in Ankara'daki genel kurulda 'Türkiye Kupasını çok cazip ve renkli hale getireceğiz" diyerek ilk sinyallerini verdiği Türkiye Kupası'nın yeni statüsünü Sporx.com ele geçirdi...

'Türkiye Kupası Türkiye'yi kucaklıyor" sloganıyla yürürlülüğe girecek olan ve kısa bir süre sonra TFF tarafından açıklanacak olan kupanın yeni statüsüne göre Türkiye'deki tüm illerin takımlarının Türkiye kupasında mücadele etmesi sağlanacak Bu sezona tadar toplamda yaklaşık60 maçın oynandığı Türkiye Kupası'nın bu yeni statüsüne göre kupada toplam 177 karşılaşma yapılacak.

BAL Lig'inden Süper Lig'e kadar birçok takımın katılacağı bu kupanın sonunda ilk 8'e kalan takımlar iki grup halinde oynanacak olan play off sistemiyle kupaya ulaşmış olacak. Spor Toto Süper Lig'de denenen ve beraberinde büyük tartışmaları getiren play off sistemi, bu sezon da Türkiye Kupası ile birlikte yeniden sahne almış olacak. TFF'nin yeni kupa statüsüne göre kupa 32 BAL Ligi ve 54 3.lig takımlarının tek maç eliminasyon usulü ile karşı karşıya gelmeleriyle start alacak.

Oynanacak maçların ardından 86 takımın 43 tanesi bir üst tura yükselecek Ardından alttan gelen 43 takıma, 2. Lig, 1. Lig ve Avrupa kupalarına katılmayan Spor Toto Süper Lig'deki 13 takımın ilave edilmesiyle 108 takımın iştirak edeceği 2. kademe maçları yine tek maç eliminasyon usulü ile karşı karşıya gelecek. Kalan 54 takı m tek maç eliminasyon usulü ile bir kez daha karşı karşıya gelmesiyle takım sayısı 27'ye düşecek. Bir sonraki turda bu 27 takıma Avrupa kupalarında mücadele edecek olan 5 takım ilave edilecek.

Bu 32 takı m tekrar kendi aralarında tek maç eliminasyon usulü ile karşı karşıya gelecek. Geriye telan 16 takım bir kez daha tek maç eliminasyon usulü ile oynadıktan sonra Play Off'a kalan 8 takım belli olacak. Kalan 8 takım 4'erli iki grup halinde çift devreli bir lig oynayacak. Kupada son 8'e kalan takımlar oynayacakları bu play off sisteminde grup maçları tamamlandıktan sonra çapraz eşleşmelerle önce yarı final ardından final oynayacak takımlar belli olacak.

TFF'nin üzerinde son rötuşlarını yaptığı ve kısa süre içinde duyuracağı bu statüyle birlikte kupanın yayın hakkının muhammen bedelini ise yaklaşık 11 milyon dolar olarak belirtildiği öğrenildi."

29 Temmuz 2012 Pazar

Orlando Magic'in Yeni Koçu Jacque Vaughn

Doğru mu yanlış mı daha sonra tartışacağız, şu an için sadece Magic severleri haberdar etmek için veriyoruz bu haberi. San Antonio Spurs Asistan Koçlarından Vaugn artık Orlando Magic'in Koçu olarak görev yapacak. 37 yaşındaki Vaughn 2002-2003 sezonunda 80 maçta Orlando forması giymiş ve 48 maça da ilk 5'te başlamıştı. Kariyerini oyun kurucu pozisyonunda geçiren Vaughn Utah, Atlanta, Orlando, New Jersey ve San antonio'da basketbol oynadıktan sonra 2009'da aktif basketbolculuk hayatına son verdi. Jacque Vaughn ayrıca San Antonio ile de 1 kez şampiyonluk sevinci yaşadı.

Ayrıntısına sonra girmek kaydıyla; Vaughn Orlando için bence doğru adam değil, bunu bugünden söylemem gerek. Howard'ın takımda kalması durumunda bu krizi idare edemez ve Orlando dibe doğru sürüklenir, Vaughn da sezonu tamamlayamaz.

Herkese hayırlı olsun...