4 Ekim 2008 Cumartesi
Stefano Borgonovo ve ALS
"Amyotrofik lateral skleroz (ALS), aynı zamanda Motor Nöron Hastalığı olarak da anılan, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronlar) kaybından ileri gelen bir hastalıktır. Hastalık, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin (nöronların) kaybından ileri gelir. Bu hücrelerin kaybı kaslarda düşüklük ve erimeye yol açar. Ayrıca erken ya da geç hareketin birinci nöronu da hastalanır. Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmaz. Kaslardaki zayıflık ellerde ya da bacaklarda, ağız-yutak bölgesinde ya da dilde başlayabilir ve sürekli ilerleyerek yayılır. Bu yayılma "bulber" alandaki kasları da tutabileceği için konuşma ve yutma güçlüğüne neden olabilir. İleri evrelerinde solunum yetersizliğine de yol açabilir. Genellikle erişkin yaşlarda (40-50) ve erkeklerde, kadınlara göre biraz daha sık görülür. Görülme sıklığı (insidansı) 100.000 de 1-1,5 civarındadır. Daha genç ve daha ileri yaşlarda da ortaya çıkabilir ve genellikle zayıf insanlarda görüldüğü dikkat çekmektedir. ALS hastalarının ortalama üç ila beş yıl yaşayabildikleri belirlenmişse de, daha uzun süre yaşayan kişiler de vardır. Tedavisi yoktur." (Kaynak:wikitr)
Neden anlattık şimdi bu hastalığı, Borgonovo yüzünden. İtalya'nın efsane oyuncularından, Milan ve Fiorentina formalarını terletmiş olan Borgonovo da tıpkı Sedatımız İsmailimiz gibi ALS hastalığına yakalanmış. Baş edilmesi çok zor olan ve sonunda mutlaka ölüme götüren bir hastalık, üstelik hastanın bakımı da pahalı ve devamlı hoş tutmak gerekiyor hastayı. Destek amacıyla Artemio Franchi'de Fiorentina ve Milan karşılaşacak, Terim hocalık yapacak, efsane futbolcuların da maça katılması bekleniyor. Harika bir sahip çıkış, muhteşem bir davranış. Ama neden bizim ülkemizde böylesi organizasyonlar yapılamıyor, hep bir kaç kişi sahip çıkmaya çalışırken, çoğunluk onları unuturken, büyük organizasyonlar yapılamazken bu insanların aileleri nasıl başa çıkıyor onca sorunla ve hala nasıl kuvvetli kalabiliyorlar. Çok vefasızız, çabuk unutuyoruz, neden böyleyiz!
Uzun ama sorunsuz yaşa Borgonovo, senin için yapılanlar da örnek olsun insanımıza.
Torba Torba Söyle Bana!
3 Ekim 2008 Cuma
Tercüme
2 Ekim 2008 Perşembe
Fringe
30 Eylül 2008 Salı
Erikkson’un Devşirme Planı
İngiltere Milli Takımı eski Teknik Direktörü İsveçli Sven Goran Erikkson’un üst üste gelen başarısızlıklar sonrasında Milli Takım’ın çehresini değiştirmek ve kilit pozisyonlardaki eksiklikleri gidermek amacıyla gizli bir planı olduğu ortaya çıktı. Blogu açtığım günden beri yeri geldikçe hep İngiltere’nin kaleci sorunundan ve iyice kaybolmaya başlayan İngiliz Futbolu mantalitesinden bahsettim. Belki de bu gizli (!) plan olayın vahametini gösterecek nitelikteki en büyük veri. Erikkson’a göre İngiliz Futbolu’nun kurtuluşu “Devşirme” yönteminde saklı imiş. Planı hayata geçirmeye çalıştığı dönemde EPL’de oynayan ve ülke milli takım formalarını hiç giymemiş olan İtalyan kaleci Cudicini, Brezilyalı orta saha Edu, Fransız (edit:kanat oyuncusu) Malbranque ve yine Fransız forvet Saha’yı İngiliz vatandaşlığına geçirip Milli Takım’da oynatmak için Erikkson’un girişimlerde bulunduğu ama bunu başaramadığı ortaya çıkmış. Hatta Milli Takım’dan ayrılış sebeplerinden birinin de bu olduğu söyleniyor şimdilerde. O tarafı beni pek ilgilendirmiyor açıkçası, asıl ciddi konu bugünlerde en üst liginde yabancı oyuncu sayısı %60, bir alt liginde %35’lere varmış olan bir ülkenin, futbolu endüstri haline getirmiş olsa da, milli değerlerini kaybetmeye başladığını ve ülke futbolu temsiline neredeyse adam bulamadığını görmek, işte bu çok önemli mesajlar içeriyor. Yabancı sınırlaması, devşirme oyuncu konusu, yabancı kaleci transferi meseleleri İngilizlerin düştüğü şu durumdan hareketle mutlaka tekrar tekrar değerlendirilmeli, tribünlere oynamadan, 10 sene sonrasını düşünerek.