Sayfalar

26 Ağustos 2014 Salı

Kürek Sporu Can Çekişiyor

Bugün Türkiye Gençler Şampiyonasında hakem olarak görevliydim.

Koskoca Gençler Türkiye şampiyonasında sadece 14 yarış çekildi. Yarın da benzer bir durum söz konusu olacak.

Hakemliğe ilk başladığım yıllarda bir günde 48 yarış olduğunu, takım sayısının 20leri bulduğunu, gençlerin akın akın kürek sporcusu olabilmek için kayıkhanelere koştuğunu hatırlıyorum.

Bugün sadece 9 takımlı bir Türkiye şampiyonasında en fazla 2-3 yarışta 6 kulvar da dolarken, bir çok kategoride eleme yarışı bile yapılmıyor ve direk final çekiliyor.

Organizasyon yerlerde sürünüyor. Görevlilerin lehine neredeyse hiç bir uygulama yok. Bir çok takım TOHM projesi olmasa kapanma tehlikesi ile karşı karşıya. Fethiye Belediyesi, Şişecam, Nuh Çimento, Sakarya GSİM ve Spor Bürokratlarından Ömer Kalkan'ın katkılarıyla, ki bunlara cefakar aileleri de eklemek gerek, Kürek ayakta durmaya çalışıyor.

Ciddi bir Fenerbahçe lobisinin olduğu ama bu lobinin sadece çoğunluk olarak durduğu, ciddi hiç bir katkı vermediği Kürek sporu öyle seçimden önce 7-8 paravan kulüp açıp oy kullandıktan ve başkanlığı tekrar aldıktan sonra Allah'a emanet edilerek yönetilmez.

Federasyon başkanlığı tıpkı TFF de TBSF'de olduğu gibi her finalde gözükmekle yapılmaz.

Bugün hem Kürek sporunun hem Kürek sporcularının hem Kürek hakemlerinin hem de kürek emekçilerinin hakkı yenmekte, her geçen gün Kürek sporu daha kötü can çekişmektedir.

Yüce rabbim hem iş bilmezleri hem adamcıları hem de hak yiyicileri başımızdan def etsin, küreğe gerçekten gönül verişlerin yanında olsun.

Allah sonumuzu hayır etsin.

Çok Feci Döndüm!

Bu ülkede;

Kendini taraftar/sporsever zanneden onun bunun çocukları sporun içine rahatlıkla edebiliyorsa,

Sporcularda ve yöneticilerde ahlak kalmamış, hepsi birbirini yiyor ve haysiyetsizlik esas olmuşsa,

Bu kadar terbiyesiz adam bu kadar paralar kazanıyorken istediğine istediği hakareti herkesin önünde edebiliyorsa,

Şerefsizlikleri adli makamlarca kanıtlanmış insan kılıklı şeytanlarla, mahkeme kararına gerek olmadan iblis olduğu 3 kilometreden anlaşılabilecek pislikler hala kulüp ve federasyon yönetiyorsa,

Gazeteciyim diye geçinen imansızlar sporu spor olmaktan çıkarıp tirajın, reytingin, paranın ve hatta siyasi rejimin kölesi olmuşsa,

Amatör sporlar ve amatör spor hakemliği adamcılık, camiacılık yüzünden yerin dibine sokulmuş, sponsorsuz, tek kuruşsuz kalmış ve tükenmişse,

Hak eden layığını ne iyi ne de kötü göremiyorsa,

Benim blog yazmıyor olmamın artık ne manası var!?!

Ben döndüm arkadaş.

Eskisi gibi saf bilgi, üzerinde çok düşünülmüş yorumlar içeren yazılar yazma kaygım olmadan döndüm.

Ben de aklıma ne gelirse buradan söyleceğim. Kısa ve direk hedefine giden belki 2-3 cümlelik yorumlar yapacağım, çok feci eleştireler çıkacak klavyeden, belki de yine sayfalarca yazıp bir şeyler anlatmaya çalışacağım sanki birileri kaale alacakmış gibi...

Ama bir gerçek varsa şu pisliğin içinde, bu kadar çok şerefsiz abuk sabuk konuşurken bizim susmamamız lazım. Sıra cidden bize geldi sustukça. Her platformda alenen ağzımıza edilen bu ülkede ben yeniden ve çok feci şekilde konuşmak üzere döndüm arkadaş, hem de bu sefer kırbacımla.