18 Temmuz 2009 Cumartesi
Vuvuzela Serbest!
Şöyle bloglar da açılmış baksanıza:
Vuvuzela Yasaklanmasın!
Ban the Vuvuzela! (Consigliere'ye teşekkürler)
17 Temmuz 2009 Cuma
Kanal 24'ün Yeni Spor Servisi
Ne Olacak Bu Adebayor'un Hali?
Bir broşür transferi daha mutlu sonla tamamlandı. Adebayor, Manchester City’nin sağlık kontrolünden sorunsuz geçmiş. İş buraya kadar geldiyse anlaşma olmuş-bitmiş demektir diyebiliriz. Ancak imza atarken Adebayor’u durdurabilecek tek şey birinin çıkıp “Durun o imzayı atarken tüm dünyada biyolojik silahlar harekete geçecek” gibi bir isyanda bulunması halinde anlaşma düşebilir. Dünya bu her şey olur! mu demek isterken bir anda acaba çok mu dizi izliyorum düşünceleri beni benden alırken aklıma aceto’nun Arsenal ilk üçe bile giremez tezi takılıyor.
Arsenal en son ne 2000-2004 yılları arasında şampiyonluk görmüştü. 2004/2005 sezonunu ikinci tamamlamışlar ve ardından gelen yılları 3 ve 4′üncü sıralarda tamamlamışlar. Geçen sezonu da zaten dördüncü tamamladılar. Adebayor da takımdaydı. Yani demem odur ki, “Bize bilmediğimiz bir şey söyle aceto. Bu takım her sezon ilk üçe girmekte zaten zorlanıyor.” Ayrıca ben inanıyorum ki eğer Arsenal Fabregas’ı da satmazsa bu yıl geçen yılkinden daha başarılı olacak. Neden mi?
Arsene Wenger, tabi ki Alex Ferguson ile Premier Lig’de jenerasyonları en iyi yakalayan teknik direktör. Davor Suker’li dönemden, Pires’li, Ljungberg’li ve Henry’li döneme geçişi çok iyi sağlamıştı. Şimdi de elinde çok muhteşem yetenekleri olan bir jenerasyon var. Nasri, Fabregas, Eduardo, Rosicky, Arshavin ve Van Persie birbirinden nitelikli, inanılmaz hızlı düşünen ve oynayan, deparları mükemmel futbolcular. Ve hepsi gole yakın isimler. Liverpool ile 4-4 biten maçını unutmadık Arsenal’in. Arshavin ve Walcott inanılmaz deparlarla Liverpool defansını sürklase etmişti. (sürklase kelimesini de sanırım ilk defa kullandım blogda. hepimize hayırlı olsun)
17.07.2009
2 gün önce neler demişim. Neler olmuş, olmamış. Manchester City henüz Adebayor’a formayı giydiremedi. Taze çalışma izni çıkarmaya çalışıyorlarmış. Ben tam anlayamadım neden yeni bir çalışma izninin daha gerek olduğunu. Zaten İngiltere’de çalışıyordu adam. Sadece kulüp değiştiriyor. Neyse o prosedürler şimdilik Manchester City’nin derdi olsun. Bu derdin de büyüyebileceğini söyleyebiliriz. Çünkü bu dönemde Milan ani bir atak yapıp oyuncunun kafasını karıştırabilir. Adebayor da para yerine Milan’ı tercih edebilir. Ayrıca Milan’ın onun gibi bir forvete çok ihtiyacı var. Artık Inzaghi’yle, Shevchenko ile olmayacak bu iş. Pato tek başına yetmeyebilir. Belki 2 sene sonra Kaka’nın seviyesine gelebilir. Boriello ise henüz Milan’ın forvetinin yükünü kaldıracak bir adam değil. O yüzden Adebayor eğer bir mucize olur da Milan teklif yaparsa, kesin oynayabileceği ve Weah’tan sonra Milan’da bir Afrikalı olarak efsaneleşebileceği Milano takımına gidebilir. Futbol bu, her şey olur…
İki gün evvel Adebayor giderse Arsenal’e yine bir şey olmaz tezimin arkasındayım. Ayrıca Arsene Wenger bu yıl muhtemelen Oğuzhan Özyakup gibi bir genç yeteneği Walcott’u 16 yaşında takıma aldığı gibi bazı maçlarda sahaya sürecektir. Bir de eğer Adebayor’dan gelecek bonservis bedeli ile yerini doldurabilecek kaliteli bir forvet neden almasın ki? Tottenham’dan Darren Bent, Arshavin’den çok daha iyi verim alabilmek için ulusal takımdan arkadaşı Roman Pavlyuchenko’yu yine Tottenham’dan alabilir. İkisi de topun ağzında. Tabi ki bu transferler iki ezeli rakip arasında ses getirmesi, olay yaratması önemli transferler… Transfer piyasası bu, her şey olur…
Nike Reklamı gibi La Liga
Haberi duydum ve şaşırdım. Beklemiyordum. Bekleniyordu belki de. Ben neden beklemedim bilmiyorum. Yok biliyorum galiba. Zlatan gibi itici bulduğum bir futbolcuyu, belki de dünyanın en sempatik takımı Barcelona’ya yakıştıramıyordum. Bir de Eto’o gitmek istemiyordu Barca’dan takasla. Ben takasla transfer olmam da nası mantıksız bir düşüncedir. Takas edilmek istediğin kulüp Inter’se neyin egosundasın? Bonservis olarak giren çıkan kulübe. Takas olunca yıllık ücretinden bir şey kaybetmiyorsun ki… Neyse. Neden bu kadar takas muhabbeti geçtiğine geleyim.
Dün gece La gazetta della sport Inter Başkanı Moratti, Barcelona Başkanı Laporta ve Barcelona Sportif Direktörü Txiki Begiristain Milano da buluşup yemek yemiş. Yanlış anlamadıysam hem iade-i ziyaret hem de transfer konuşmak için bir araya gelmişler. Transferdeki isimler ise Zlatan Ibrahimovic ve Samuel Eto’o tabi ki. İki kulüp de birbirinin oyuncusunu isityor. Eh krizdeyken takas yapmak kalıyor ama bu nasıl bir takas ki ben çözemedim. Bu sabah hem AS hem de MARCA gazetelerinde okuduğuma göre Zlatan’ın ederi 35-40 milyon Euro civarında bir para ve Eto’o ve bir yıllık kiralik Hleb’miş. Bunun hesaplamasını nasıl yapıyorlar algılaması kolay değil. Fakat Zlatan’ın geçen yıl Inter’i bir başına şampiyon yaptığını iddia edebiliriz. Fakat Eto’o da 3 yılda iki kez Şampiyonlar Ligi kupası kaldırdı. Son sezonunda La Liga'da 30 gol attı. Neden Zlatan=Eto’o+40 milyon iken, Eto’o=Zlatan+40 milyon etmiyor anlam veremedim.
Transferin eli kulağında gibi bir durum var. Transferin gerçekleşmesi halinde Nike’ın yıllar evvel çektiği reklam gerçekleşip Eric Cantona’nın sorusu da cevaplanmış olacak. Zlatan ve Ronaldo daha toy birer çocuk iken, Nike sanki geleceği görmüş gibi ikiliyi kapıştırmış. Kimin kazanacağı cevabını El Classico tarihlerinde öğrenmiş olacağız. Acaba Barcelona bu reklamı izledikten sonra Ronaldo ve Zlatan’ı kapıştırmak adına Ibra’yı kadrosuna katmak istemiş olabilir mi?
16 Temmuz 2009 Perşembe
3 Libertadores'li Efsane Estudiantes
Kazananlar - Kaybedenler
Libertadores Estudiantes'in!
2001 - Boca Juniors - Arjantin
2002 - Olimpia - Paraguay
2003 - Boca Juniors - Arjantin
2004 - Once Caldas - Kolombiya
2005 - Sao Paulo - Brezilya
2006 - Internacional - Brezilya
2007 - Boca Juniors - Arjantin
2008 - LDU Quinto - Ekvador
2009 - Estudiantes - Arjantin
15 Temmuz 2009 Çarşamba
Radamel Falcao ve Papa
Lisandro Lopez'in boşluğunu doldurmak için geldi Porto'ya Falcao. Lisandro Lopez de zamanında Racing Club'tan 2.5 milyona gelmişti Portekiz'e. Porto onu 24 milyona Lyon'a gönderirken yerine aldığı adama vereceğinin paranın 5.5 milyon olması tam bir yöneticilik başarısı ve bu başarı Porto başkanı Pinto da Costa'ya ait. da Costa senelerdir ucuza aldığı kıta dışı oyuncuları parlatıp alış fiyatının kat be kat üstüne satmasıyla tanınıyor. Lakabı "Papa" Portekizli İlhan Cavcav'ın. Porto bugün ekonomik sıkıntı çekmiyor ve bütün işler tıkır tıkır yürüyorsa da Costa bu işin baş mimarı. Öğretmenden bozma Mourinho'ya ilk ciddi işini teklif edecek kadar da cesurdur Papa. Estádio do Dragão'yu sadece 98 milyon €'ya mal edip kısa sürede Porto'nun hizmetine sunmuştur. Kısacası oyuncu parlatıp satarak kulübü Avrupa'nın en önemli sportif ekonomi odaklarından biri aline getirmiştir da Costa. Ve işte bu yüzden 2-3 sene içinde 20-25 milyonluk bir ücretle Falcao takım değiştirirken ben hiç ama hiç şaşırmayacağım.
Sir Ferguson Çok Dertli
Sir Alex Ferguson'un Ronaldo'nun yerini dolduramadıklarına ve yeterli transfer yapamadıklarına ilişkin eleştiriler üzerine verdiği yanıt.
Bana mahallesine Real ya da Carrefour açılan bakkal amcaları hatırlattı Ferguson bu serzenişiyle. E bırak sen de git şatonda falan emekliliğin tadını çıkar, tilki avına çık, gayda mayda çal sıkıldıysan.
14 Temmuz 2009 Salı
Çok Güzel Hareketler Bunlar
Yine Suns'ta Grant Hill bir sezon daha kalmaya karar vermiş. İyi olmuş, Güneşe yakın bize uzak olsun.
Hidayet'i kaçıran Blazers Paul Millsap ile bir offer sheet imzalamış ki bu teklif 4 sene ve 36 milyon civarındaymış. Utah'ın Millsap'i tutma ihtimalinden söz ediliyor. Magic Gortat'ı o kontratla tutmuş ya şimdi Jazz tutmazsa ayıp olur.
Bak bu aynı Blazers Nate McMillan'ın sezon sonu biten kontratını da 1 sene daha uzatmış. Hayret bunu kaçırmamışlar. Bak sen Allah'ın işine.
Chicago Bulls Gordon'u kaybedince arka alanı delisiz bırakmayalım diyip Jannero Pargo'yu takıma katmış. Pargo geçen sezon Rusya senin Yunanistan benim Avrupa'yı gezmişti. Kontratının detayları açıklanmadı henüz, çok gizliymiş, devlet sırrı, aman aman.
Memphis Stackhouse'ı 2 milyon garanti parasını verip salmış. Stack önce tatile sonra Dallas'a gider. 1 ay dediğin ne ki 30 günde geçiverir.
Hidayet'i kapan Toronto Anthony Parker'ı kaptırmış, Colangelo "Çok da tırt" demiş. 34 yaşındaki Parker'ın Cavs'teki ana görevi James'i yedeklemek ve ceza atışlarını sokmakmış.
Aaron Afflalo ve Walter Sharpe Pistons tarafından Denver'a takas edilmiş. Cap 1.8 milyon daha rahatlamış. Yeni sezonda Pistons'ta sahaya çıkacak adam kalmadığından Dumars 8. olarak eşofmanları çekecekmiş.
Atlanta daha önceden anlaştığı Bibby ve Zaza ile anlaşmalarını imzalamış. Bibby 3 sene 18 milyon, Zaza 4 sene 19 milyon alacakmış. Demek ki yedek uzunlar 4 sene ve 18-20 milyon alırmış, Gortat gibi 34 milyon gömülmezmiş benç bekçisine.
Bir sürü takım draftte seçtikleri adamlara imza attırmış, Orlando'nun draftte seçim yapmaya hakkı bile yokmuş!
T-Mac forma numarasın güya Darfur'daki olaylara dikkat çekmek için 1'den 3'e değiştirmiş. Belgesel ve bağış olayları varmış. Ama kulübe yakın kaynaklar "Lanet olsun 1 numaraya, giydikçe sakatlandım, sağlam yerim kalmadı, Lise'de ne güzel 3 numara giyiyordum tırnağım bile kırılmadı, şunu da Ariza'ya kakalayım bari" dediğini söylüyorlarmış T-Mac'in. Bu kaynakların kulübe neresinden yakın olduğunu merak ettim şimdi. Batıl T-Mac. Ayıp.
Bostjan Nachbar Efes'e Geliyor
Jorge Sierra ile röportajına buradan detaylı olarak bakabilirsiniz.
Ne kadar para alır bilmiyorum ama hem kalıbı hem oyun yapısıyla Efes'e çok şey katar.
Edit: Bu arada ulusal basına düştü, Efes resmi imzayı attırmış Nachbar'a, hayırlı olsun Türk Basketboluna.
Magic Gortat'ı Takımda Tuttu! Aman Allahım!
Hidayet ile devam etmemek için kendisine 35 milyonluk kontrat önerip, şu takım için daha 40 fırın ekmek yese Hidayet'in verdiğinin yarısını veremeyecek adama 34 milyon vermek şaşırmışlığın göstergesidir. Sırf şampiyonluk rüyasına kapılıp düşünmeden saçma sapan para harcayıp bir anda ligin oyuncularına en fazla para harcayan 3 takımından biri haline gelmek, en az 4 seneni 47 ila 55 milyon arası bağladığın adamlardan birinin Nelson, birinin Gortat, birinin Lewis olması demek, senin ne kadar şöhret budalası, Hall of Fame delisi bir adam olduğunun göstergesidir.
Bu imzayla Magic cap'i 78 milyona geldi, geçti. Carter takası hiç olmasa, Hidayet 10'a tutulsa, Bass aynı paraya imzalasa hala elinde Lee olacak, takas edebileceğin 2 değer Battie ve Alston'la uzun için takas piyasasına girebilecek, yok takas da etmiyorum desen Gortat'ı böyle bile tutsan en fazla 74 milyon civarına getireceksin capi. Kadroda 13 garanti kontratlı adam olacak, rotasyon coşacak.
Kısacası Otis Smith'in yaptığı bu hareket"Şampiyonluklar Yıldızlarla Kazanılır" mitinin bir yansımasıdır ve en yakın zamanda yıldız dolu, oyun kuruculuğu Nelson tarafından yapılacak kadromuzun capi 80 milyonu geçecektir. Buradan Otis Smith adına 5 milyon lüks vergisinden fazla vermeyi düşünmüyoruz diyen Vander Weide'ye selamlar, sevgiler. Artık DeVos kızını boşattırır mı şampiyon olunmazsa yoksa mirastan mahrum mu bırakır Sevgili başkanı ve damadını bilemem.
7 numarayı efsaneler giyer
Gezip gördüğüm ingiliz bloglarındaki tartışma ise şu: “Michael Owen bu numarayı hakediyor mu?” Tezleri ise bir garip. Cristiano Ronaldo’dan sonra bu formaya layık olacak kişi o değildi, çünkü o eski bir Liverpool’lu. Çünkü, o bir kanat oyuncusu değil. Çünkü sürekli sakatlık geçiriyor ve bu da istikrarlı bir performans sergilemesini etkileyecek, bu yüzden koskoca efsane numaramız yedekte mi oturacak? Aslında bir kanat oyuncusu olan bir diğer transfer Antonio Valencia o formayı giymeliydi… diye sürüp gidiyor.
Sanki Cristiano Ronaldo’dan önce bu numara efsane değilmiş de sonra efsaneleşmiş, ondan sonra gelecek oyuncunun onun bir klonu olmalıymış gibi bir düşünceyi aklım almaz. Manchester United’da 7 numarayı efsaneler giyer ve Michael Owen FIFA’nın “futbolda yaşayan 100 efsane” listesinde futbol hayatına devam eden iki ingiliz futbolcudan biridir. Diğeri David Beckham’dır. David Beckham da henüz kendini kanıtlamadığı bir dönemde bu formayı sırtına geçirmişti. Michael Owen da kendini yeniden kanıtlamak istediği dönemde bu formayı sırtına geçirdi-geçirecek. İlla Ronaldo ile kıyaslanacaksa kariyerinde kazandığı başarılar arasında Owen’ın da 2001 yılında kazandığı Altın Top var.
Cristiano Ronaldo bugüne dek Ulusal Takımlar düzeyinde 3 turnuvada yer aldı. Fakat şimdiye dek hiçbirinde parlak bir performans sergileyemedi. Euro 2004′teki turnuvada Portekiz takımının sürükleyeni değil çömeziydi. Ve kimse onu ulusal takımda attığı gollerle hatırlamıyor. Fakat Michael Owen’ın ilk patlama yaptığı maç 1998 Dünya Kupası’nda ezeli rakipleri Arjantin’e enfes bir gol attığı maçtır. Wayne Rooney rekorunu kırana dek ulusal formayla gol atan en genç oyuncu oydu. Daha da sayıp can sıkmayayım.
Kıssadan hisse Ferguson efsane formayı, yine bir efsaneye emanet etmiştir. Bu Owen’ın gelecek sezona moralli başlamasını sağlayacaktır. Bir kanat oyuncusu olarak Antonio Valencia’ya da verilebilirdi bu forma ama heralde Ferguson onda Ronaldo sonrası sendromu yaşamak istemedi, formanın yükünü kaldıracak karakteri henüz görmedi.
“Owen bu formanın hakkını layığıyla yerine getirecektir. Owen bizim çocuğumuzdur, evladımızdır. Talihsiz sakatlıklar geçirmiştir fakat kulübümüzün doktorları onu tekrar eski performansına döndürecek gücü kazanması için çalışmalarını sürdürmektedir. Biz sonuna kadar Owen’ın arkasındayız. Michael Owen kariyeriyle bir efsanedir ve bizde de 7 numarayı efsaneler giyer.” İmza Adnan Polat
sevgiler volkanbk3
13 Temmuz 2009 Pazartesi
Galatasaray Forma Numaraları 2009-2010
Orlando'da Bir Avukat: Brandon Bass
Bass kimi zaman pivot oynamak zorunda bile kalacak Magic'te ama geniş omuzları ve sağlam fiziği ile idare edecektir. Yumuşak Battie sonrasında uzun beşle de oynayabilmemiz anlamına gelmesi nedeniyle çok önemli bir eklemedir Bass. Smith'in bundan sonraki hamlesi çok büyük bir ihtimalle bir 5 numara bağlamaya çalışmak olacaktır. Şöyle bir örneğin Nesterovic hamlesi olursa hem sevinir hem de bolca küfür ederim açık söyleyeyim Smith'e. Çok para harcamayacağız derken lüks vergisine bakalım ne kadar girecek Magic.
Brandon Bass Lousiane State Üniversitesi Hukuk mezunu ve aktif olarak avukatlık yapmaya da devam ediyor. Acaba Otis Smith'in hedeflerin biri de geçen sezon hakemlerle başı oldukça dertte olan Howard'ın sözlü savunmasını Bass'e yaptırmak mı? Bu arada sanırım Bass'in Orlando ile anlaşmasına en çok sevinen adam Carter olmuştur.
Magic 54 - Pacers 68
Diğer Sonuçlar (Skorlara tıkla boxscore'a git):
Nets/Sixers 79 - 92 Celtics
Thunder 60 - 70 Jazz