Sayfalar

18 Ağustos 2008 Pazartesi

Teşekkür ve Yıllık İzin

Yaklaşık 6 ay boyunca Sevgili Bülent Aceto the Balsamico'yu (Üstadımızı yani) takip ederken aslında benim yapmak için kendisini tanımadan önce yanıp tutuştuğum işi yaptığından inanılmaz derecede kendisine özeniyor kıskanıyor, hatta ve hatta hasetimden çatlıyordum (abarttım ama olsun eğlenceli). Bir gün bir şekilde ama nasıl ve saat kaç olduğunu bilmeden ben de başlayacağım diyerek başladım yazmaya. Asla bir iddiam yok süperim, harikayım, alemin kralıyım diye. Sadece çok sevdiğim sporun zihnimde şekillenen anlık yansımalarını ve kafama takılanları dinleyen, okuyan olursa paylaşayım, olmazsa da günlüğümle paylaşmış olayım diye karalamaya başladım.


Aceto bir cevher görmüş olacak ki o da bağlantılarına ekleyince beni birden günde 3-5 olan ziyaretçi sayım 100'lere fırladı. 50 gün gibi bir sürede 5600 ziyaretçiyi gelmiş mekana. Az kalan da olmuş, merak edip uzun uzun okuyan da, ama çoğunluğu tekrar bakmak istemiş salatanın tadına. İşte bu beni hem çok duygulandırdı hem çok gururlandırdı. Demek ki boş konuşmamışım. Gerçi 3 senedir Nbakolik'te Orlando Magic ve NBA üzerine yazılar yazıyorum ama spora sevgimi sınırlayamamam ve Curling gibi bir sporu bile heyecanla izleyebiliyor olmam getirdi beni bu noktaya. Geride kalan yaklaşık 2,5 ay ve 230 küsür gönderiyi bir başlangıç olarak kabul ediyorum ben. Hem içimden geleni söylemeli hem de yazdıklarımı okunmaya değer bulan tek bir kişi varsa bile onu bir şekilde yazılanın içine çekebilmeli hatta eğlendirebilmeliyim.

Cuma akşamı çıktım 2008'in yıllık iznine. İzne çıkmadan başladı hararet. Önce kayınbirader merdivenlerden düştü parmaklarını çıkardı, onları taktırdık, sonra yaz temizliği - ramazan hazırlığı-tadilat terimleri üçgeninde ziyadesiyle çalışma. Geçen çarşambadan beri ölesiye çalışıyoruz evde, bahçede, çarşıda, pazarda, nalburda... Sonunda az evvel işler bitti, 4 gündür de ilk kez bilgisayar karşısına oturabildim. Duyduğum suçluluk duygusuyla hemen bloga gelip bunları yazmaya başladım. Zevkle yapılan bir işten öte tutku haline gelmesi ne kadar benimsediğimi gösterdi bu blog keyfini bana. Sıra geldi bünyeyi toparlayıp kendine gelme evresine. Şöyle bir tatil yapalım da son dönemde pelteye donen beynimizi bir kendine getirelim. Dönüş kısmetse haftaya Çarşamba. Hem Avrupa hem TSL başlamış, takımların durumu şekillenmiş, olimpiyatlar bitmiş, basket takımları kıvama gelmiş, milli telaş başlamış olur, bol keseden atmaya devam ederiz. 9 günlüğüne eyvallah salatadan tadan herkese. Sonsuz teşekkürler zahmet edip buralara kadar geldiğiniz için.