Sayfalar

18 Haziran 2010 Cuma

Şampiyonlukları Takımlar Kazanır

Yıldızların yıldız olamadığı gecede, şapiyonluğun tek bir topla belirlendiği sahada, her iki tarafta da takımlar vardı. Ama daha fazla takım olmayı beceren bu maçtaki Kobe'ye rağmen Lakers oldu. Muhteşem bir finaldi. Bir kez daha takım olmanın, savunmanın, kavga edercesine mücadele etmenin, inancın insana neler kazandırabileceğini gördük.

Şampiyon Lakers, kazanan basketbol aşkı oldu.

Basketbolu çok seviyorum.

17 Haziran 2010 Perşembe

En Büyük Kim?

Bu geceyi bitirip yarın sabahı başlatacak saatlerde tarihe tanıklık etme fırsatımız var bir kez daha. Bundan yaklaşık 2 yıl önce bu blog yeni yeni emeklemeye başlarken defalarca kez yazı konusu olan olayların başında onlarca yıl sonraki Lakers - Celtics finali vardı. 2 yıl sonra bugün bir yeni efsane final, geleceğin efsane olarak hatırlayacağı kaptanlardan birinin elinde yükselecek. Pierce ya da Bryant bir kez daha o kupayı kaldırmak için bu gece tüm enerjilerini koyacaklar ortaya. Celtics Büyük üçlüsüyle bir daha bu seviyelere kolay kolay gelebilecek bir görüntü vermese de "ben de büyüdüm" diyen Rondo dengeleri bozmaya çalışacak. Kobe İspanyol partneri ve 6. maçta olduğu gibi bir kez daha savaşmak arzusuyla sahaya çıkmasını umduğu arkadaşlarıyla ağır basmaya çalışacak.

6. maçta kaç sayı fark olmuş, hangi takımda kim eksikmiş, maç Staples Center'daymış falan bunların hepsi hikaye. İlk hava atışı yapıldığı andan itibaren çok büyük bir savaş olacak o sahada ve gözlerimiz bayram edecek kesinlikle, basketbola, mücadeleye doyacağız. Lakers daha ağır basıyor olsa da kağıt üstünde, Tek top herşeyi değiştirebilir. Daha çok isteyen, kendini hayattaki son dakikaları o dakikalarmış gibi zevk ve inançla maça veren kazanacak. Ama tabii ki önce David Stern kazanacak, NBA kazanacak. Kim kazanırsa kazansın bizler ekran başında çok eğleneceğiz.

Maç bu sabah saat 04:00'da NTV'de, ben karşısındayım. Basketbolseverlere iyi seyirler ve iyi eğlenceler.
Keşke şu maçtan önce Magic ve Bird eski günlerin anısına çıkıp ufak bir şov yapsalar, kısa bir konuşma olsa ikiliden. Ne hoş olurdu, eskiyi yad ederdik...

NTVSpor Reklamı


Daha önce görüp izleyenler illaki olmuştur, bugün beni kırdı geçirdi bu video adeta. NTVSpor'a bir de bu açıdan bakmak gerk sanırım. Bu kadar zevksiz seyreden bir Dünya Kupası'na kısa süreli ilaç kıvamında.

16 Haziran 2010 Çarşamba

Büyüklerin Büyük Sorunları

Hem tatilde olmam hem de itiraf edeyim vaktimi sevdiklerimle geçirmeyi maçlara tercih etmem nedeniyle deli gibi bütün maçları izlemiyorum. Önceki senelerde olsa dakikasını kaçırmayacağım maçları bu sene seyretmek pek içimden gelmiyor. Onun yerine sevgilimle görüşmek, görüşemiyorsam msnden yazışmak, aileme vakit ayırmak çok daha çekici geliyor. Yaşlanıyor muyum yoksa farklılaşıyor muyum çözemedim :) Ama böylesi daha güzel. E tabi böyle diye iyice kopmadık her şeyden. Fransa, İtalya, Portekiz ve Brezilya maçlarını takip etme imkanım oldu. 3 takımda da ciddi sorunlar olduğunu herkes gibi ben de gördüm. Bir kaç madde çıkardım, Euro 2008'de benzeri şeyleri yapardım her maç günü sonrası bu da Afrika 2010 için ilk olsun madem.

* Fransa'nın en büyük sorunu Domenech. Takımda hiç bir oyuncunun Teknik Direktörüne güveni olmadığı çok belli.
* Domenech kesinlikle Anelka'yı kullanmayı bilmiyor.
* Kaç turnuvadır olduğu gibi yine kendi bileklerini kesiyor Domenech ama yine kovamaz bu Fransız şansölyeleri efendiyi.

* İtalya'nın en büyük sorunu yıldız oyuncuları olmayışı artık. Bir Baggio, Del Piero, Totti gibi takımın sıkıştığı anda yüzünü çevireceği bir adamları yok.
* İtalya'nın ciddi bir santrafor sorunu var. Açıkçası en son Inzaghi-Vieri santrafor ikilisinden sonra verim alınabilen bir ikili, bırak ikiliyi tek bir adam bulamadılar. Büyük takımlarda büyük maçlar oynamış büyük bir santraforu kalmamış İtalyanların.
* Lippi takımı değiştirmeye, gençleştirmeye, yenilemeye çalışıyor olsa da senlerdir aynı adamların omzuna yığılmış bu düzene kolay kolay alışamamış yeni oyuncular. İşi çok zor yaşlı kurtun.
* Buffon'da ciddi bir motivasyon sorunu gözüküyor. Tamam sakat falan da eskisi gibi bakmıyor Gianluigi artık. Gerçekten çok üzüldüm onu böyle görmekten.
* Bu İtalya'ya mutlaka Pirlo gerek.

* Ronaldo kaç turnuvadır ortada yok. Yere göğe sığdırılamayan adam bu mudur. İdareten ayıp olmasın diye sahaya çıkmış gibi. Bir top da ona verseler yeridir. Varsa yoksa artistik hareket yapıp hakemle arkadaşlarıyla bağıraşacak.
* Deco ve Simao çok daha faydalı isimler Portekiz adına.
* Carvalho bugün Portekiz takımından çıksa yerine koyacak adamları yok.
* Çok sıradan bir takım haline gelmiş Portekiz. Scolari'nin mirası her mevkiide tükenmiş.

* Brezilya'yı Dunga takım yapmaya çalışırken fazlaca sıradanlaştırmış koca efsaneyi.
* Şu Brezilya'nın yıldızı Elano oldu. Galatasaray için oldukça iyi ama hem Dunga hem de Brezilya için çok kötü bir haber. 1 gol 1 asist yapan Elano'yu daha kolay elden çıkarma ihtimali kuvvetlendi Galatasaray'ın.
* Brezilya'nın o efsane sol kanadından geriye bir şey kalmamış yazık. Fenerli Andre Santos çok iş yaparmış bu Brezilya'da.
* Kaka'da ciddi bir konsantrasyon eksikliği gözüküyordu. Diğer 2 maçta bu Kaka Brezilya için el bombası olur.
* Robinho'dan hiç bir şey olmaz, Avrupa'da en fazla Fransa belki tekrar İspanya'da oynayabilir, ama bence Avrupa günleri bitmiş Rocbinho'nun. Şu Robinho'yu görünce gözler Ronaldinho'yu hatta Pato'yu arıyor.

15 Haziran 2010 Salı

Paragliding

Paragliding yani yamaç paraşütü. Muhteşem bir heyecan, anlatılamaz bir adrenalin patlaması. Hayatımda geçirdiğim en güzel tatil olacağını hissediyorum demiştim, yanılmadım. Harika tatil partnerleri, harika bir tur, harika bir hava ve tabii ki harika bir yamaç paraşütü tecrübesi. Fethiye merkezli bir Likya turu satın almıştım, iyi ki yapmışım bunu. Fethiye Ölüdeniz mevkiindeki Babadağ yamaç paraşütü merkezi. avrupa'nın en iyi 2. yamaç paraşütü parkuruymuş aynı zamanda. Zirvesinden yani 1965 metre yükseklikten atlıyorsun boşluğa 1-2-3 adım derken uçurumdan aşağı salıveriyorsun kendini. Boşlukta süzülmek harika bir his. Hele pilotun ya da eğitmenin diyelim kalburüstü bir adamsa yaptığı akrobatik hareketlerle coşturuyor seni. 35-40 dakikalık bir heyecan, zevk, keyif patlaması. Hayatta fiziksel olarak alınabilecek en büyük zevk birbirini seven kadın ve erkeğin birleşmesiyle kesinlikle paragliding 2. sıraya adaydır. Aslında bir de uçaktan paraşütle atlamadan bunu söylemek doğru mu bilmiyorum. İkinci adrenalin hedefim de bu anlaşıldığı gibi paraşütle atlamak :) Fırsatınız olursa mutlaka deneyin yamaç paraşütünü. Ülkemizde buna böyle müsait parkurlar varken bu fırsatı kullanmamak kayıp olur. Burdan pilotum Sevgili Hüseyin'e de sonsuz teşekkürler yaşattığı güzel heyecan için.

Tatille alakalı anlatacak daha başka şeyler de olacak, bu arada dişimi çektiremedim kanalımdaki enfeksiyon geçmediği için biraz daha erteledik. Ama acıyla yaşamayı öğrendim, acı bağımlılık mı yapıyor acaba :)