Sayfalar

23 Ekim 2008 Perşembe

Kendi Evlerinin 5'lik Simitleri

Steaua Bucuresti 3 - Lyon 5

Fenerbahçe 2 - 5 Arsenal

Basel 0 - 5 Barcelona

22 Ekim 2008 Çarşamba

Yıllanmış Şarap





Yaş: 34, Şampiyonlar Ligi Golü: 41, Hayranı: Milyonlar

Lacatus - Aragones

Lacatus Steau Bükreş'in Galatasaray'ı eleyerek Şampiyonlar Ligi'ne takımını taşıyan hocası. Bugün Steau ligde 11. hafta sonunda liderin 4 puan arkasında 3. sırada. Bayern, Lyon ve Fiorentina'nın olduğu grupta 1 puanla sonuncular. Hala 2. olma şansları ötesinde UEFA'ya kalma ihtimalleri yüksek, saldırgan bir futbol oynuyorlar ve kuvvetliler.

Luis Aragones çektiği zayıp rakibi zorlanarak eleyip Şampiyonlar Ligi'ne kalan Fenerbahçe'nin hocası. Ligde liderin daha 7. hafta sonunda 8 puan gerisinde 10. sırada. Arsenal, D.Kiev ve Porto'nun olduğu grupta sonuncu 1 puanla tıpkı Lacatus'un takımı gibi Aragones'in takımı. UEFA'ya kalma ihtimalleri gözükse de, ışık gözükmüyor takımda.

Lacatus bugün istifa etti takımından kendi evlerindeki 3-5'lik Lyon mağlubiyetinden sonra ve dedi ki "İstediğim futbolu bir türlü oynatamadım, takıma seviye atlatamadım, Şampiyonlar Ligi'nde istediğimiz yerlere gelemedik. Bu noktada ayrılmam negatif havanın dağılması ve oyuncuların üzerinde baskı oluşmaması için faydalı olacaktır. Zarar vermemek için takımdan ayrılıyorum."

Aragones ise geçen sene Çeyrek Final yapan, şampiyonluğu son anda kaçıran takıma bir kaç seviye atlatıp, çok önemli yerlere getiren adam olduğu için görevinin başında. Dede bu yaşta niye düştü ki yollara demiştim bir yazımda. Herhalde almak için geldiği şeyi almadan kolay kolay geçmeyecek sınırı.

Dede neden geldi ki?
İpten adam almak

Berkant Göktan

Beckenbauer onun için "İyi çalırşa Almanya'nın yeni Klinsmann'ı olabilir, müthiş bir yeteneği var" demişti. Türk ümit milli takımını tercih etmesi Almanya'da büyük yankı uyandırmıştı. Bayern Münih'te forma giyen Almanya'daki gururumuz olacaktı ama ilk defa 16 yaşında alındığı A takımda 3 senede topu topu 2 maç forma giyebilince ligde, buralara büyük yetenek olarak geldi. Umut vaadeen futbolcu, süper yetenek, feci frikikçe, harika golcü vesaire vesaire. Düştü düştü düştü. Serbest düşüş kokainde son buldu. Evde aile baskısı, hastalık, zehirlenme falan filan. Daha 27 yaşındaki gencecik fidan, eğildi, kuruyor. Kendisi yaptı deyip işin içinden çıkmak çok kolay, Bayern'de tutunmak kolay değil tamam ama 4 sene boyunca Türkiye'de ne kazandırdık Berkant'a alnında artan çizgilerden başka.

Futbolculuk artık çok zor. Hem fiziksel hem psikolojik olarak çok büyük baskı altında yaşanan bir hayat, hep eleştiri, her an tepki. Türkiye'de spor yapmak kolay değil, eğer kariyeri sekteye uğramış bir adam buraya gelecekse bir kez daha düşünmeli gelmeden. Almanya'da kalmayı seçse belki de kendini toparlayıp Bundesliga'nın önemli adamlarından olacak Berkant Göktan, bugün kokainman.

19 Ekim 2008 Pazar

Kaptan

Galatasaray Trabzonspor maçının devre arası. Her iki takımda da gördüğüm en önemli eksiklik, sahada kolunda kaptalık pazubandı olan 2 adam olmasına rağmen, o adamların aslında kaptanlık yapıyor olmadığı idi. Uzun zamandır aklımda olan ve üzerine ziyadesiyle yazmak istediğim konudur: Kaptan. Takım kaptanlığı apayrı bir görevdir. Hangi spor dalı olursa olsun yeri farklıdır kaptanın. Bir takımın kaptanlığı o takımın en eski oyuncusuna, ya da şehir takımıysa o şehrin yerlisine verilebilecek kadar göstermelik bir unvan değildir. Takım zorda kaldığında çözüm üretecek, düşen - ümitsizliğe kapılan arkadaşlarını tutup kaldıracak, takımı saha içinde motive edecek, hırslandıracak, o takıma liderlik edecek adamdır. Saha içi rol modeli ve lider. O takım için gücü kalmayıncaya kadar hiç durmadan koşacak adamdır kaptan. Yaşı fazla önemli değildir, önemli olan arkadaşlarının ona inanmasıdır.

Trabzon'da Hami'den sonra bir nebze Tekke yapabilmişti layıkıyla kaptanlığı, şimdi lidersizler, Trabzon'un yerlisi, mahallenin çocuğu Hüseyin'e teslimler. Kriz yönetimi yapabilecek tek oyuncuları yok. Galatasaray ise önce Bülent sonra Şükür'le yaşamaya alıştığı lider - fedakar - inanmış kaptan imajından tamamen kopuk. Bu maç Ayhan kaptan olarak sahada. O olmasa Hasan Şaş veya Ümit Karan, kim inanıyor bu adamlara, lideri olarak görüyor? Sadece kaptanlık bandını takması gereken birileri lazım ve en eskiler de onlar. Bir kaptan lazım Galatasaray'a ve o adam şu kadroda ancak ve ancak Arda. Üzerine çok konuşmak gerek. Kaptanlık payesi ile donanmış Arda'nın Galatasaray'a verebileceklerinin sınırını çizemiyorum. Neden Gerrard gibi bir idol, yaşayan bir efsane çıkmasın Arda'dan...