Sayfalar

20 Eylül 2011 Salı

Bir İstanbul Masalı

Sevgili ozhano ile her İstanbul seyahatimiz bir macera oluyor adeta. Liverpool maçına son dakikada yetişebilmiştik mesela. O günkü koşuşturmalarımız ayrı ayrı güzergahlarda ayrı ayrı hikayelerdi. Sonrasında Sportivi'deki Blogtivi programına Sevgili Murat Türker'in konuğu olarak katılmaya gittiğimiz gün apayrı bir hikayeydi. O gün ozhano adeta depresyondayken ben 38 derece ateşle programa katılmış, öncesinde ozhano normale dönsün diye en az 3 günlük mevzu açıp deli gibi hiç durmadan konuşmuştum. Program dönüşü ateşim 39'a çıkmış tam bir hafta iğne yemiş ve yatmıştım.

Bu pazar da benzeri bir koşuşturma yaşadık. Bugün TV'den sevgili Tolga Becer bizi Canlı Gool programına davet etmiş ve saat 14 için randevulaşmıştık. Plana göre saat 11'de Adapazarı'ndan çıkıp İstanbul'a yollanacaktık. Saat 11'de ozhano evin önüne geldi, benim arabayla gideceğimiz için onunkini benimki yerine park edip yola çıkacaktık ama o da ne!?! ozhano bembeyaz bir surat ve acı çektiği her halinden belli yüz ifadesiyle karşımdaydı. Dolgusu düşmüş, kanal tedavisi yaptırdığı dişi enfeksiyon kapmış ve adam adeta canlı ölü... Hemen evde daha ziyade annemin kullandığı Calgel isimli antibiyotik - uyuşturucu karışımı merhemi istedim eşimden. Şaşkınlıkla geçtim direksiyon başına. ozhano ise yarım açılan ağzıyla bir taraftan "öldüm bittim" derken diğer taraftan "sanırım programa çıkamayacağım, hastane falan bulup bi iğne çakalım" diyerek adeta koma öncesi son sayıklamalarını yapıyordu. Hele sen şu merhemi bir dene dememle birlikte sürdüğü Calgel'in tadı da çilekli olduğundan kendini isteten yapısıyla 15 dk sonra 2. sürdüğünde ozhano Hereke civarı uykuya daldı. Meğer çocuk 2 gündür uyuyamıyormuş vu bu uyku adeta derman olmuş ona. Uyandığında daha iyiydi. Önce Sportivi'ye gidip Murat'la görüştük, sonra 2 gündür doğru düzgün yemek yiyememiş ozhano'ya çorba içirdik. Mucize kremi 1,5 saatte bir sürerek bir saadet zinciri oluşturmuştu artık ozhano. Bense mağrur ve gururluydum :)

Madem İstanbul'a geliyoruz bir de Galatasaray maçına gidelim diyen ozhano'nun çabaları sonucu Samsun maçı da programımızdaydı. Mecidiyeköy Cevahir'deki Biletix ofisine geçelim dedik yemek sonrası. Dönüp Murat'la buluşacak sonra Kanaltürk-Bugün TV binasına geçecektik. Ama arkadaş o Cevahir AVM ne büyükmüş! Aboooooovvv! Biletix'i de tam en sonuna koymuşlar. Tabanvay'ı 5'e takarak yaptığımız git gel sonrası Murat'la buluşup Bugün TV'ye geçmemiz ancak 14:30'u buldu. Bu esnada terden sırılsıklam olduk ve 2 gündür uyumayan ozhano aşırı hızımdan dolayı bana sevgi dolu sözcükler söyledi, çok duygulandım:)

Velhasıl kelam 15-17 arası güzel bir program oldu, eğlendik, konuştuk, tartıştık, yeni arkadaşlar edindik. Program sonrası Murat da Sportivi adına akredite olduğu ve Samsun maçına birlikte gidelim dediği için yine onun kanala geldik. Orada Alper Üstündağ ile tanışıp sohbet ettik. Murat'ı beklerken bir şeyler yiyip saat 19'u bekledik. 19'da metroyla TT Arena'ya geçtik. Murat'ın da ilk resmi basın tribünü girişi olacağı için uzun süre basın tribününü arayıp bulamadık, mecburen onun da ısrarıyla Murat'ı arayışta bırakıp stada girdik. Sonradan mesajlaşırken öğrendik ki Murat Melo'nun golü olduğu sırada basın tribüne çıkmış ve golü bir kaç saniye ile görememiş:) ozhano'nun iddaa'da handikaplı 1 oynaması nedeniyle ilk yarı sadece 1 fark olması ve tek santraforlu sistemin bir işe yaramıyor olması ile asabımız bozuldu. Ben de yer değiştirmek uğurlu gelir diye devre arasında tribünü tavaf ettim. Bir de baktım ki taa basın tribününe kadar stadın en üst katında maç seyretmek mümkün ve görüş açısı harika. ozhano'ya bu maçın handikaplı bitmesi için Samsun'un gol atması lazım derken maç 1-1'e geldi. Yerinde duramayan ozhano'yu da alıp tepeye çıktım. Hemen basın tribünü yanında konuşlandık. Bir de baktık ki Murat da hemen 6-7 sıra aşağıda. Biz de basın tribünün boş olan son sıralarında kah büro koltuklarına oturarak kah ayağa fırlayarak, son 10 dakikasında da Murat'la birlikte basın tribününde izledik maçın kalanını. ozhano'nun 1'e 33,5'luk kuponu sadece Beşiktaş maçına kalmış, keyfimiz yerine gelmiş, basın tribünü tadı almış ve muazzam stadın lezzetiyle gecemize son verebilir ruh haline gelmiştik.

Stadtan metro'ya binmek sıkıntılı oluyor diye Murat'ın telkiniyle Sanayi Mahallesi istasyonuna gittik. İlk sefere yetişemedik. İkinci sefere bindik. Sıkış-tepiş ve havasız metro 2. duraktan sonra bir türlü hareket etmedi. O ara Murat'a Levent metrosunda yangın çıktığı için seferlerin yapılamayacağı bilgisi ulaştı. Mecburen metrodan indik. Toplu taşıma aracı bulamadığımız için Murat'ı İstanbullu arkadaşlarıyla Simit Sarayı'nda bırakıp bulduğumuz taksiyle Mecidiyeköy'e döndük. Arabayı bıraktığımız otoparktaki elemanlar gün içinde yukarıda anlatmadığım 3 defa terli üstümüzü değiştirmemizi başka bir şey zannedip bize "abi mafya mısınız siz?" diye sorunca kendimizden geçtik. Hayırlısıyla yola çıkıp gece 12'de köprüde trafiğe sıkıştık. Onu da atlatıp otobana girdik. Otobandan çıkmak istediğimizde ise acı gerçekle karşılaştık. KGS kartının bakiyesi yetersiz!!! Ve ustelik ozhano da kendi KGS'sini almayı unutmuş. Bunun üzerine aracı kenara çekip gece 01:30'da KGS'si olan başka bir araç beklemeye başladık. Allah razı olsun bir ağabeyimiz bize yardımcı oldu da otobandan çıkabildik. 02'ye doğru eve vardık. Yolu yarı uyur yarı uyanık geçiren ozhano'yu da evine geçirip, vardığının haberini aldıktan sonra 02:30 gibi yattım.

Sonuç olarak biz İstanbul'da bir organizasyon yapacağımız gün mutlaka bir şeyler oluyor. Bakalım gelecek maceramızda neler yaşayacağız :)

18 Eylül 2011 Pazar

Çoban Salata Bugün Tv'de

Çoban Salata Blogunu temsilen ben cenky ve sevgili ozhano bugün saat 15:00'da Bugün TV'de "Canlı Gool" programında canlı yayındayız. Tolga Becer'in hazırlayıp sunduğu program yaklaşık 2 saat sürecek. İzleyeceklere şimdiden selamlar... Sonrasında da saat 20:00'de TT Arena'dayız, sezona bir merhaba deyip geleceğiz...