Sayfalar

8 Ağustos 2008 Cuma

Michael Laudrup Nerede?

Getafe'den istifa ederken çok büyük planları vardı. Tazminatını bırakıp gitti. Halbuki Getafe devam etmek istiyordu onunla. Görevi bırakmak istediği dönemler başta Galatasaray olmak üzere bir çok talibi vardı. Valencia, Benfica, Fenerbahçe, Chelsea, Panathinaikos, Lyon, Manchester City, Hughes City'e gidince Blackburn gibi takımlarla anıldı ismi hep. Galatasaray'ın teklifi yıllık 1,5 milyon + bonuslar şeklindeydi. Panathinaikos devreye girdi o ara 2 teklif ettiler, Fenerbahçe'nin Aragones ile anlaşmadan önce yine 2 milyon teklif ettiği tarzında söylentiler çıktı. Chelsea ile de nerede anlaşamadılarsa anlaşamadı işte. Çıktı da çıktı laflar, kiminin parasını beğenmedi, kiminin sözleşme süresini. Söylenenlere göre kontratlarında kendini garantiye alacak ağır şartlar istedi. Peki bugün nerede Michael Laudrup? Cevap veriyorum: Evde. Şu an işsiz ve büyük ihtimalle evvela daha önce çalıştığı liglerden birinin yayıncısından yorumculuk teklifi, sonrasında ise büyük liglerden birinde görevden alınacak bir teknik direktörün yerine, geçen aylarda teklif edilen büyük paralara oranla daha düşük bir ücrete, kurtarıcı olarak çağrılmayı bekliyor. Piyasalar kapandı, ligler başlıyor, iş-ücret beğenmez Michael Laudrup evde oturuyor.

Yağlı Kazık

Soccernet'in başlığı şöyle "Fulham finally complete £10.5m deal for Johnson", Fulham sonunda Andrew Johnson'ı 10.5 milyon Pound'a transfer etti diyor. Crystal Palace'ta 4 sezonda 140 maçta attığı 74 golle dikkatleri çeken, sonrasında 2006'da 8.6 milyona transfer olduğu Everton'da 2 sezonda 61 maçta sadece 17 gol atabilen sıradan bir forvet haline dönüşen Johnson için Fulham tam 10.5 milyon ödemiş. Everton 2 sezondur takıma hiç bir şey katamayan oyuncudan böylece en azından yaklaşık 2 milyon kar etmiş olurken Fulham'ın bu ciddi meblağlı transferine verilecek tek ad da "Yağlı Kazık"tır. Nasıl girdiğini anlamıyor Fulhamlılar şu an belki, hatta belki ufak ufak haz da alıyorlar ama bu kazık içerleri parçalar, sonunda kan çıkar. Bu transfer bana Fulham'dan bu sezon da bir nane olmayacağını gösterdi. Aksi olursa özür dilemesini, Johnson forması alıp giymesini de biliriz. Fulham düşmemeye oynar bu sezon.

Chelsea'den Robinho için 20 Milyon Pound

Abramovich ve tayfası "Bu sezon fazla para saçamadık, bu bize gaz yapar en iyisi birilerine sulanalım." felsefesiyle yeniden harekete geçti ve Real Madrid'in Brezilyalı yıldızı Robinho için yaklaşık 20 milyon Pound'luk bir teklifte bulundu. Robinho'nun bu teklife tepkisi ise şu şekilde "Luis Felipe Scolari ile çalışmak benim için rüya gibi olurdu, o dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri." Robinho diyor ki aslında "Gitmek istiyorum, Scolari ile çalışmak istiyorum, Schuster Scolari'nin yanında kim ki!" Haydi bakalım Real Madrid başkanı çok saygıdeğer Calderon nasıl çıkacaksın bu işin içinden. Senelerdir mega starlar getireceğim deyip oyaladın milleti bu sene de bir Ronaldo hikayesi tutturdun, Van der Vaart'tan başka elle tutulur adam katamadın takıma. Robinho da gitsin kim kalacak elinde. Son yılların en rezalet transfer dönemini geçiriyor Real Madrid, hatta öyle ki Sneijder sakatlanmasa Van der Vaart'ı bile almayacaklardı neredeyse. O zaman bir kaç yıldızı sakatlayalım da sen de transfer yap bir zahmet Calderon efendi!

7 Ağustos 2008 Perşembe

Kezman Kiralık Olarak PSG'de

France Football bu iş bitti diyor.1 yıllık kiralık, satın alma opsiyonu sezon sonunda 4 milyon €. Her 3 tarafa da hayırlı olsun, bakalım şimdi Fener kimi getirecek?

Yaptığınız Haberi Önce Bir Okuyun Be Kardeşim! - 2

37 yıllık İsviçreli'yi İsveçli , 60 yıllık İngiliz'i İsviçreli yaptınız ya size helal olsun!

Brett Favre Takas Edildi!

Selef
Amerikan Futbolu'nun gelmiş geçmiş en iyilerinden biri, aktif oyuncular içinde ise en muhteşem oyuncu olarak gösterir bir çokları Favre'yi. Tanımayanlar için mevkisi Quarter Back yani düzeltilmiş Türkçesi ile Oyun Kurucu'dur. Oyun zekası, hızlı karar verme yeteneği ve sportmenliği ile Amerika'nın en çok sevilen sporcularından biri olmuştur hep Favre. Daha düne kadar Green Bay Packers oyuncusuyken takımının New York Jets ile yaptığı takasla artık bir New York'lu oldu. Geçen sezon yaşadığı ağır sakatlığın ardından Mart ayında emekli olmayı düşündüğünü söyleyen ama kesin kararını henüz vermeyen Favre'nin tamamen iyileştiği ve önümüzdeki sezon oynayabileceğini öğrendik. 38 yaşındaki yıldız takas olarak belki yeni bir başlangıç yapıyor ancak asıl gitmek istediği takımın Jets değil de Minnesota Vikings olduğu bilinmekteydi. Favre takasla ilgili henüz konuşmadı, Jets yönetimi ise "Sağlıklı olduğunu biliyoruz, yeni formasıyla yeni sezonda takımının başında olacak." şeklinde bir açıklama yaptı.

Green Bay Favre'nin yerine QB mevkisinde bundan sonra henüz 24 yaşında olan Aaron Rodgers'ın görev alacağını ve oyuncuya güvenlerinin tam olduğunu açıkladı. 3 defa arka arkaya NFL'de MVP seçilmiş ve Green Bay'i 1 kez de şampiyonluğa taşımış olan Favre bakalım 38 yaşında bir yeniden doğuş yaşayabilecek mi?

Halef

Olimpik Futbol İlk Gün

Büyük resim için resme tıklayın

Ljungberg Boşta

Geçen sezon adı Beşiktaş'la yazılmıştı İsveçli oyuncunun. Onu devre arasındaki taleplere rağmen satmayan West Ham bu sene oyuncuyu şok bir kararla hem de liglerin başlamasına çok kısa bir süre kala salıverdi. İç yüzünü bilmiyoruz konunun tabii ki ama bu kariyerde bir adama bu dakikada yapılacak hareket değildir bu. Kendisi de bu kararı duyunca şok olduğunu ve hala kafasını toparlayamadığını söyüyor. 9 sene Arsenal forması terletmek, 10 sene EPL'de tutunmak hç kolay değil, bir anda silinmek dolayısıyla çok koymuş Ljungberg'e. Henüz 31 yaşında Avrupa'da kalmayı seçerse bir çok talibi olacaktır ama parayı seçmesi daha muhtemel gözüküyor. MLS takımları daha haber sıcaklığından el yakarken talip olmuşlar İsveçli'ye. Beckham, Angel misali MLS yolcusu olabilir, ya da belki de bırakır futbolu, yabancı olmadığı modelliğe başlar kim bilir.

Tüm Yüreğim ve Ruhumla United İçin Varım!

Biz de yedik tabi, modern köle!

Kral Öldü, Yaşasın Yeni Kral!

Kaybettiğimiz Kral

Kazandığımız Kral

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Yükseliş Sürüyor

FIFA Milli Takımlar Dünya Sıralaması

1. İspanya (1) 1,557
2. Almanya (3) 1,343
3. İtalya (2) 1,320
4. Hollanda (5) 1,299
5. Hırvatistan (7) 1,282
6. Brezilya (4) 1,242
7. Arjantin (6) 1,219
8. Çek Cumhuriyeti (8) 1,146
9. Portekiz (9) 1,122
10. Rusya (11) 1,023
11. Romanya (12) 1,021
12. Fransa (10) 1,012
13. Türkiye (14) 1,010
14. İngiltere (15) 1,003
15. Kamerun (13) 994
16. İskoçya (16) 988
17. Bulgaristan (17) 930
18. Yunanistan(18) 896
19. Gana (20) 892
20. İsrail (21) 876

(Sıra, Ülke Adı, Geçen Ayki Sırası, Puanı)

Nuevo Galactico

İmza töreni sonrası stadda

Takım arkadaşlarıyla ilk antremanında
(Yanındakilere dikkat Van Nistelrooy ve Robben hemen sahip çıkmışlar hemşehrilerine)

Lyon Düşmanlığı

Tam 7 sene üst üste şampiyon oldular Fransa'da. Önceleri istikrarlı takım olarak anıyordu rakipleri onları artık "düşman" diyorlar açık açık. 7 senede 4 ayrı teknik direktörle kazandılar şampiyonluğu, bu sene de Claude Puel'i getirdiler başa. Her sene takımın önemli 3-4 oyuncusunu satıp yerine 3-4 genç yetenek alıp ciddi karlar ediyor ama hiç bir şekilde başarı olarak etkilenmiyorlar. Bu sene de Ben Arfa'yı sattılar gönül rahatlığıyla. Onların hanedanlığında PSG adeta ligde tutunma savaşı veren bir takım haline gelirken, Gerets geline kadar Marsilya orta sıra takımı, Blanc gelene kadar da Bordeaux vasatın üstüne çıkamayan takım kisvesine bürünmüştü adeta. Bu sezon Marsilya ve Bordeaux önemli transferler ve oturmuş kadrolarıyla şampiyonluk yarışında biz de varız diyorlar. Hatta Lyon olmasın da kim olursa olsun bakış açışındalar. PSG'nin tekrar kuvvetlendiği, Gerets ve Blanc'ın sürüklediği 2 iddialı takımın da bulunduğu Ligue 1'de bu sene herkes Lyon'a karşı. 7 senedir ilk kez bu kadar baskı altında ve hedef haline gelmiş olarak başlayacaklar lige. Lyon Düşmanlığı hat safhada artık Fransa'da.

The Europeans Must Be Crazy!

Josh Childress dumuru, Lebron'a teklif ihtimali şokundan sonra 3. dalga İtalyanlar'dan geldi. Virtus Bologna NBA'in gelmiş geçmiş en kısa 2. oyuncusu Earl Boykins'i yıllığı 3,5 milyon $ karşılığında transfer etmiş. Haberi Salsa'dan aldım, adeta salça oldum okur okumaz. Bu Euroleague takımları cidden sapıtmış durumda. Arkadaş nereden buluyorsunuz bu kadar parayı, ötesinde o paraya ne basketçiler alırsınız diye bağırmak istiyorum da beni kim duyar, duysa neresine takar?!? Ben de sapıttım, kısa kestim, kestim hatta, tövbeler olsun!

Valencia'da Sular Durulmuyor

Valencia'da maddi manevi çuvalla sorun olduğunu biliyoruz. Bu sorunlara son halkayı da David Silva eklemiş durumda. Roma'nın 25 milyon Euro bonservis teklif ettiği ancak Valencia'nın bırakmadığı oyuncu "Ya kontratımı iyileştirin ya da bırakın gideyim." restini çekmiş. Valencia ve Silva arasında iyileştirme görüşmeleri başlamış durumda, ancak Valecia'nın iyileştirmeyi başarıya bağlı bonuslara yıkmaya çalışması Silva'yı takımdan koparabilir. Roma dışında Barcelona da Silva'yı isteyen kulüplerden. Euro 2008'de gösterişsiz oyununa hayran olduğumuz, ağırbaşlılığını gördüğümüzde 22 yaşında olduğuna inanamadığımız çok önemli bir topçu Silva. Valencia ikna edemezse çok büyük bir değerini yitirmiş olur, keza Silva ile birlikte Villa'nın da hala talipleri olduğu ve ayrılabileceği söylenmekte. İkisinden mahrum kalmış bir Valencia'nın ne kadar sıradanlaşacağını düşünmek bile istemiyor bir futbolsever. Gözümüz hep o 4-5 sene önceki Valencia'yı arıyor.

Miguel Monteiro Brito

Amadora'da yetişip Benfica'da parlayan, 3 sezondur da La Liga'da ekmek yiyen bir futbolcu Miguel. Her geçen gün geriye giden Valencia'nın her daim vasatın üzerinde performans sergileyen, neredeyse hiç sakatlık yaşamamış istikrarlı bir futbolcu. Özellikle 2006 Dünya Şampiyonası'nda zevkle hatta imrenerek izlediğim isimdi. Milli takımdan onu kesen isim Bosingwa oldu. Valencia'nın yaşadığı sorunlar neticesinde ayrılması gündeme gelmişti geçen ay. Artık eski popülerliğinde olmasa da mevkisinde halen Avrupa'nın en önemli isimlerinden. Bugün ajanslara Galatasaray'la görüşme halinde olduğu haberi düştü. Sanırım Skibbe bu işin Sabri ile gitmeyeceğini anladı ve tercihini ısrarla söylediğim üzere sağ taraftan yana kullanmaya karar verdi. Forvet almasa da idare eder Galatasaray ama sağ bek olmadan çok çok zorlanır. Meira'nın vatandaşını almak defans kurgusu açısından önemli bir artı olabilir.

5 Ağustos 2008 Salı

Ruud Van Nistelrooy

1 Temmuz 1976'da Oss'ta doğduğunda acaba anne-babası böylesine büyük bir futbolcu olabileceğini düşünmüş müydü? 3 farklı ligde gol kralı, Şampiyonlar Ligi'nde 3 kez gol kralı ve bu ligin tüm zamanlarında en çok gol atan 3. oyuncusu hem de tam 57 golle. Bütün kariyeri boyunca 57 gol atamayan forvetler varken o 57 golü dünyanın en zor uluslararası liginde atmış. Ülkesine de çok önemli hizmetlerde bulunmuş, 64 maçta 33 gol. Orada da Bergkamp ve Kluivert'tan sonra en çok gol atan 3. isim.

CV'sinde PSV, Manchester United ve Real Madrid gibi dünyanın sayılı takımları var. Bu 3 takımla da lig şampiyonu olmuş. Tek vuruşu çok iyi yapan, 1,88'lik boyuyla kafa toplarına hakim, uzun boyuna rağmen bilekleri yumuşak, daha da ötesinde son derece yumuşak başlı ve sahada sinirlendiği ender görülen bir adam. 32 yaşını doldurdu bu sene, üst seviyede geçireceği şu son bir aç yılda daha verimli olabilmek ve Huntelaar gibi adamların milli takımda önünü açmak için Milli formayı bundan sonra giymeyeceğini açıkladı. Van Basten'le sorun yaşadıkları dönem şüphe yok ki Hollanda futboluna çok şey kaybettirmişti. Artık Van Basten de yok orada ama bir kere soğudu mu insan tekrar inanıp, kendini vermek çok zordur. Anlaşılan Van Basten'le aralarındaki polemikte çok yıpranan Ruud artık 2 yaşındaki kızı, yeni doğan oğlu ve karısıyla daha fazla geçirmek istiyor. Portakal rengi forma içinde futbolseverlere yaşattığın zevkler için sağol Van Nistelrooy, yolun açık olsun.

Van Der Vaart 13 Milyon Edermiş

Dün akşam üzeri kesinleşti transfer, 10 milyon az arttırın demişti Hamburg, ama Real cinlik yaparak Van der Vaart'ın sözleşmesini koz olarak kullandı. Temmuz 2009 itibariyle 1,5 milyona serbest kalma opsiyonu varmış sözleşme. Real isterseniz vermeyin seneye 1,5'e alırız diyince 13'e bitmiş transfer. Aslında Real 13'ü de vermeyecekti anlaşılan ancak Sneijder'in olmayacağı her ay için 1 milyon koydular adeta tekliflerinin üstüne. Sneijder'in yokluğunda tam da Sneijder'in yaptığını yapacak. O artık Portakallaşan Real'in en taze Portakalı.

4 Ağustos 2008 Pazartesi

Yolcudur Abbas

Mateja Kezman Fenerbahçe'nin son yıllarda elinde patlayan en önemli forvet oyuncusu oldu. Ne faydalanabildiler ne satabildiler aldıkları paraya. Anelka ile attıkları gol ya da takıma kazandırdıkları arasında pek fark olmamasına karşın taraftar onu belki de Sırp milliyetçisi olmasından dolayı pek sevemedi. PSG Jimmy Ariand'ı alamayınca tekrar Kezman'a döndü forvet transferinde. 2,5 milyonluk tekliflerini 4 milyon Euro'ya yükselttikleri söyleniyor. Aragones'in orta sahaya acil bir adama ihtiyacı olduğu için bu sefer fazla üstelemeyecektir yönetim. Büyük ihtimalle Kezman PSG'e imza atacaktır. Bize de yeni takımında başarılar dilemek kalıyor. Atamadağın gollerini de toparla doğru Fransa'ya, amman Eyfel'e dikkat et Kezman.

Tamas 10 milyon Euro?

Büyük vaatler ve umutlarla getirilip, nasıl paketlendiğini bile anlamadan Galatasaray'dan gönderilen oyuncuydu Gabriel Tamas. 2. Fatih Terim dönemi mağdurlarından. Euro 2008'de 3 maçta da izledik, Galatasaray'daki seviyesinin çok üstüne çıkmış, ama yine de süper bir defans oyuncusu değil hala. Rusya, İspanya, Romanya'yı gezip geçen sezon Auxerre'e demir atmıştı. Şimdi İskoç şampiyonu Celtic talip Tamas'a, üstelik 10 milyonluk teklif yapmışlar. Piyasada başka savunmacı mı yok ya da Tamas Avrupa'nın en iyilerinden biri mi anlayamadım. Alttaki gönderiyle aynı mevzunun uzantısı aslında. Paralar adeta saçılmaya başlandı hak etmeyen adamlar için, son derece şişirilmiş bir piyasa oluştu. Hani nerdeyse Youtube'a 2 videomu koysam, bir de alengirli bir menejer edinsem bana bile 2-3 milyon vereceklermiş gibi geliyor.

Van Der Vaart Kaç Para Eder?

Jefferson Farfan €10 mil PSV --> Schalke 04
Andrea Barzagli €12 mil Palermo --> Wolfsburg
Seydou Keita €14 mil Sevilla --> Barcelona
Daniel Alves €32 mil,Sevilla --> Barcelona
Ezequiel Garay €10 mil Racing Santander --> Real Madrid
Martin Caceres €16.5 mil Villarreal --> Barcelona
Miralem Sulejmani €16.25 mil Heerenven --> Ajax

Real Madrid Hamburg'a 7 milyon Pound (yaklaşık €10 milyon) teklif etmiş Rafael Van Der Vaart için. Yanıt doğal olarak "biraz daha yüklü gel" olmuş. Real Rafael'i ucuza kapatmaya çalışıyor, akıllarında belli ki hala Ronaldo var. Bu yaz takıma Garay, de la Red ve Javi Garcia dışında kimseyi katamadıkları gibi, Sneijder'i sakatlığa kurban verdiler, Robinho gitmek üzere, Soldado'yu da sattılar. Şimdi şu şartlar altında hele bir de Garay'a 10 milyon verirken, hele hele yukarıda adı geçen adamlara şu paralar saçılmışken, Hamburg haksız mı?

3 Ağustos 2008 Pazar

Kalac'tan Sevgilerle

Geçtiğimiz günlerde Milan Kalac 1. kalecimizdir diye açıklama yapmıştı. Hayırlı uğurlu olsun, ligde kalma yolunda başarılar diliyoruz kendilerine. Chelsea maçı Kalac'ın kalitesini gösteren önemli bir dönüm noktasıdır. Aman Milan Kalac'a sıkı sıkı sarıl! Her kaleci hatasız (!) bu kadar çok gol yiyemez ama değil mi!

NBA ve Avrupa

Üzerine yorum yapıp satır işgal etmeyeceğim burada. Özellikle İngilizcesi olanlara şiddetle tavsiye ediyorum. The Times of London yazarı Ian Whittell kaleme almış, ESPN için özel yapılmış bir analiz. NBA ve Avrupa basketbolu arasındaki para, bütçe ve yaşam savaşına çok ayrıntılı bakmış ve harika tespitlerini önemli örneklerle desteklemiş Whittell.

The lure of Europe -- fact and fiction

Alpaslan, De Sanctis ve Tercih Meselesi

Galatasaray'ın 2 yeni transferi. Sağdaki soldakinin babası gibi. Alpaslan Werder altyapısından yetişmiş yetenekli bir genç. Galatasaray'da geçen seneden beri sol bek mevkiine gelen 3. isim oldu. Bir önceki sezonu hatırladığımızda sol arkada Ferhat ve Orhan Ak'ı oynatıyordu Galatasaray. Zaten başka alternatif de yoktu. Gücü ve hızıyla sol bek olmuş ama aslında futbola orta saha oyuncusu olarak başlamış bir adamdı Orhan Ak. Kocaeli'nde mecburiyetten bir kaç maç defansta oynamış, Galatasaray'a gelince adı defans oyuncusu kalmıştı. Geçen sene Ankara'da tutunamadı, bu sene neler yapar nereye gider bilinmez. Ama asıl soru Galatasaray'ın şiddetle sağ beke ihtiyacı varken sol bek alınmasının manasının ne olduğu. Uğur ciddi bir sakatlık geçirdi, hala iyileşme sürecinde ve ilk devre dönmesi zor gibi. Takımda zorlama sağ bek olarak Sabri var, hadi çok yırtınılırsa Barış da oynatabilir, ama bu isimler geçici çözüm olur ancak. Arda'yı mı koyacak oraya Skibbe, iyileşince Emre Güngör'ü mü, yoksa genç Erhan mı kafasındaki stepne. Cim Bu sene yine çok gol yemeyecektir, De sanctis Udinese günlerinin yarısı kadar oynasa Lig'e yeter. Ancak yenilecek gollerin büyük çoğunluğu sağ taraftan ya da ters kademe yapmayı bilmeyen sağ bekler yüzünden yenecektir.

Lafı geçmişken Ferhat da Galatasaray'ın harcadığı bir adam, oysa çok önemli bir sol kanat oyuncusu olabilirdi üzerinde ısrar edilse. Hakan Balta'dan kat be kat iyi savunmacı ve ortacıdır Ferhat. Umarım Manisa'da kendini geliştirebilmek için bir yol bulabilir.