Sayfalar

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Halı Saha Günlüğü #1

hali-saha

Bir zamanlar fırtınalar estirirdik. Eskisi gibi değiliz şimdi değiştik. Kumarım yoktur, kavga etmem. Her gece barlara gitmeeeeem… Ne bileyim ben, ah ne bileyim been…

Uzun zamandır yazamadığım gibi uzun zamandır sürekli halı saha maçı da yapamıyordum. Ki bu benim gelecekte hiç düşmek istemeyeceğim bir durumdu. Daha ortaokuldayken bizden önce maç yapan ya da bizden sonra sahaya çıkacak amcaların-abilerin “bizden geçmiş” lafını duyardım ve böyle olmak istemediğimden bahsederdim kendime. Çok şükür onlar kadar olmadım henüz. Benden geçmedi ama evet bir zamanlar fırtınalar estirirdik. 2 yıl boyunca hiç yenilmediğimiz dönemleri hatırlarım ama kadromuzdaki uyum ve fışkıran yetenek üst düzeydeydi. Türk futbolu bu jenerasyonu kaçırdığına yanmalı. O halı sahalardan daha çok Tuncay Şanlı çıkar, çıkacaktır ama arayıp, bulmak isteyene…

Efendim dünkü maça gelelim. Wordpress'teki bloguma adını veren Bülent Korkmaz (3)hayranlığım, beni defansın göbeğini savunmaya yönlendirdi. Tabi ki bu bölgede oynama sebebim sadece bu değil. Geriden dikine oyun kurmayı pek severim, ayrıca çok da iyi çalım atabilen biri değilim. Benim yeteneklerim takım oyununun olduğu yerde geçiyor yani. Takımdaşlarımı geriden konuşup takım oyununa yönlendirerek hem kendim hem de takım olarak daha verimli oyun oynayabiliyoruz. Benim zaten futbol anlayışım da bu şekilde olduğu için oynadığım pozisyondan memnunum. Neyse daha fazla kendimi övüyormuş gibi gösterip canınızı sıkmayayım. Sadece neden defansta oynadığımdan bahsetmek istemiştim…

Dünkü maça da anca gelebildik di mi? Aklınızdan bu geçiyodu… Dünkü maçın tek özeti var. Kalecilerin kaleye gelen her şutu yemesi biz defans oyuncularının hata yapma lüksünü ortadan kaldırdı. Her şut da gol olmaz ama… Karşılıklı atılan ve kaleyi bulan her şut nerdeyse gol oldu. Tek sebebi var bu yaşanılan durumun. Kalecilerin kötü olmasının yanında ortasahada rakibin basmaması sonucu rakiple hep birebir kaldık defans olarak.

Ama tüm defans olarak hücuma yaptığımız katkı sonucunda yediğimiz gollerin hepsini telafi ettik. Stoperden çıkıp bizzat 4 gole imza attım. Gerçi oyunun kaleciler sayesinde cılkının çıkmasından sonra gol atmayan kalmadığı için pek anlamlı goller değillerdi. Ama takımı sık gelişen goller karşısında önde tuttuğumu düşünüyorum.

Kıssadan hisseleri şunlardan bu maçın:

  • Kalecinin her golü yemesi takımın hata yapma lüksünü ortadan kaldırdı.
  • Ortasahadaki dirençsiz duruşumuz defansla rakibi hep karşı karşıya bıraktı.
  • Evet çok gol attık ama forvet aksiyonlarında bindirmeler, derinlemesine koşular olmayınca çok daha rahat gol bulmakta zorlandık.

————————————————————————–

Bundan sonra umuyorum çok fazla ara vermeden hem bloga yazmaya hem de halı saha maçlarına, dolayısıyla da yeni bir soluk getireceğine inandığım Halı Saha Günlüğü serime devam ederim.

pek sevgi

pek saygı

volkanbk3

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ah volkan ah sen bir de bizim günlükleri okusan var ya... Bir aralar Cenky bir tanesini yazmıştı:

http://cobansalata.blogspot.com/2009/01/mthi-bir-mat.html

Oku da biraz gülersin :D

volkanbk3 dedi ki...

ne maçmış beaa... kısmetse aynı sahada oynadığımız bir maçı farklı bakışlarla yorumlarız...
sen ben cenky =)

Adsız dedi ki...

Okuyarak bu kadar anlaşılabiliyor ama, bir de Cenky'nin mimik ve vücut hareketlerini kullanarak anlatımını görebilsen dağılırsın emin ol gülmekten :D. O günkü maçın hayalini hala daha görüyorur eminim rüyasında.