Manchester United çok büyük bir camia, Ferguson çok büyük bir hoca, hepsine tamam ama Manchester acaba gerçekten eski Manchester mı? Bence bu sorunun cevabı hayır. Son maçlarını 4 farklı kazanmış olabilirler ama United'ın ciddi sorunları var.
Rooney'in sakatlığı sonrası sakatlanan Van Persie çabuk kendine geldi. Dolayısıyla Santraforda problemleri yok. Üstelik Hernandez de hazır kıta. United'ın tek sağlam noktası belki de en uç noktaları.
Kırmızı şeytanların asıl sorunu orta sahada. Cleverley 3 ayrı kiralık sürecinden sonra takımda yer bulmuş bir adam ancak oyunun kaderini değiştirecek bir adam değil, sadece çok ama çok koşuyor. Carrick 7. sezonunda bence en kötü görüntüsünü çiziyor. Daha 31 yaşına rağmen sanki 37-38 yaşında son sezonunu oynayan bir veteran görüntüsünde, ağır ve tonlarca isabetsiz pasın mimarı. Yeni transfer Kagawa Hamit'in United versiyonu gibi. Takıma entegrasyonu henüz sağlanamamış, çok kaliteli bir kumaş ama henüz takımın bir parçası değil. Paul Scholes eskisi gibi asla değil. 90 dakikaya yetecek gücü yok, ancak sıkışan maçları çözmek için 20-25 dakikada faydalı olabilir. Anderson ise eski günlerinden çok uzak ve formaya aday bile değil gibi görünüyor. Şu yapıda ilk 11 çıkacak 3 ismin ne kadar verimli olacağı ciddi bir muallak. Galatasaray'ın ise lehine. Her halükarda United orta sahanın ortasında yaratıcı özellikleri minimum adamlarla oynamak zorunda.
Kanatlarda sağda Valencia sezona çok iyi başladı ve yeri garanti ancak sol tarafta ne olur ne gider belli değil. Ferguson'la transfer nedeniyle arası gergin olan Nani bir maç var bir maç yok. Onun yokluğunda asıl yeri orası olmayan ancak İngiliz futbolunun bel bağladığı Welbeck sol açık oynuyor. Welbeckli bir sol kanat her daim Galatasary'ın lehine olacaktır. Bu sezon Giggs Sir'ün planlarında biraz gerilerde kalmış gibi ancak Şampiyonlar Ligi açılışında Ferguson Giggs ile solda 20 senelik bir nostaljiye imza atabilir ki ben şahsen öyle yapmamasını umarım. Giggs Scholes'un aksine gücünü 90 dakikaya yayabilecek fizik durumunda halen.
Şeytanların defansında son dönemde sakatlıktan çok çekmiş ancak birkaç haftadır kendisini bulmuş 2 isim var. Ferdinand ve Vidic. Bu iki isim tecrübeleri ve sertlikleriyle dikkat çekerken ikisinin de nispeten ağır oyuncular olması Umut'u, ilerleyen dakilarda da Burak'ı aralarına yapılacak koşularla savunma arkasına sarkıtabileceğimiz ihtimalini ortaya çıkarmakta. Bu ikili ne kadar ağırsa solda Evra sağda ise Rafael o kadar çabuk oyuncular ve ters kademeye sık sık girerek gol pozisyonlarını bitiren isimler. Sentezinde sertlik ve çabukluğu birleştirmiş bir savunmaya karşı oynayacak ki Galatasaray, rakibin kornerlerinde iyi paylaşım yapılmazsa skor tabelasında 5 ya da 15 numaraların birer gol attığını okuruz maç bitiminde. Evra ve Rafael de tıpkı Gökhan Gönül gibi maç sırasında rakip gol çizgisine en yakın oyuncular olabilirler zaman zaman.
Neticesinde kanatları çok kuvvetli ancak göbekte nispeten yavaş ve yaratıcı özellikleri düşük bir takımla çıkacak karşımıza Manchester United. Çok ve kısa paslarla adam eksiltip göbekten iki stoper arasına atılacak toplarla Galatasaray gol bulabilir. O yüzden bu maçta Terim'in geri dörtlüsünü pek rakip sahada görmeyeceğimizi ve Umut'un Ferdinand ve Vidic'in arasına çılgınca deparlar atacağını öngörüyorum. Özellikle Selçuk'un birebir adam eksiltip atacağı derin toplar Cim-Bom'a Umut !(belki de Burak!) olacaktır.
Bu maçtan Galatasaray'ın 3 puanla ayrılması bir sürpriz sayılmamalı, Terim'in takımına oynaması gereken oyunu çok iyi anlattığının göstergesi olarak değerlendirilmelidir.