Sayfalar

3 Eylül 2009 Perşembe

Popescu41'den Galatasaray Değerlendirmesi

Popescu41 bizim blogun en eski müdavimlerinden. Bir çok yorumunu zevkle okuduk bugüne kadar. Ancak bugün yaptığı bir yorum var ki 3 aşağıdaki gönderimize gerek bakış açısı gerek düşünce tarzı bakımından bizim söylemediğimiz, eksik kalan yerleri tıkar vaziyette. Gerçi yazının sonunda ufak bir gönderme de yapmış ama o kadar da olacak. Teşekkürler Popescu41, yorumunu aynen koyuyorum. Ya bir de Tolgamız vardı bizim o nerelerdeki?

Çok güzel bir yazı olmuş. Galatasaray'daki değişimi anlamıyorlar, bizim gecen yılki sorunumuz defansımızdı sanıyorlar, oysa gol/hücum sorunumuz vardı geçen yıl. Geçen sezonki bazı puan kayıplarını inceledim:

Fenerbahçe 0-0
Kayserispor 0-0

Ankaraspor 0-0
Antalyaspor 1-0
Eskişehirspor 1-0
Sivasspor 2-0

Yani 34 maçın 6 tanesini gol atmadan bitirmişiz. 7 maçta da 1 gol atmışız. Yani gecen sene toplamda 34 maçın 13 tanesinde 1 ya da daha az gol atmışız.

Bu sezon Galatasaray gol atmaya başladı. Rakipler kolaydı deniyor, iyi de gecen sene Ankaraspor ve Kayserispor'a 4 maçta 2 gol atmışız. Toplam 2. Bu sene 2 maçta 5 attık aynı takımlara.

Defans sorunları ile gecen sene maç kaybetmedik mi? Elbette kaybettik. Ancak dikkat ederseniz, kaybettiğimiz çoğu maçı 2 farklı veya fazla kaybettik (Fb, Hacettepe, Sivas, Eskişehir) . Bu da gösteriyor ki sorun yine hücumda. Yediğimiz golü telafi için organize olmadan, sistemsiz hücumlarla kaybettiğimiz toplar yüzünden yedik golleri.

Bu sezon da defansımız muhteşem değil, ancak hücum derli toplu, kondisyon yüksek. Bu sayede gecen seneki gibi sürpriz golleri az görüyoruz kalemizde. Ha bahsi gecen yazar "15 dakika yenik oynayınca görürüz gerçek gücünü" demiş. Mümkündür, Galatasaray 15 dakika yenik oynar Beşiktaş karşısında, panikle atağa kalkar gecen seneki gibi, Beşiktaş da tutar 3 tane daha atar. Ancak bu Galatasaray'daki doğru değişimi gölgelemez ki. Maç sonu Rijkaard alır oyuncuları karşısına, panik içinde hücumun hiç bir halta yaramadığını kafalarına sokar. Kulağımıza küpe olur, bir daha yenik duruma da düşsek kahramanlığa gerek duymadan kontrollü sistemli hücum ederiz.

Elbette yaşanacak bunlar, ağır mağlubiyetler, puan kayıpları. Geçiş dönemindeyiz çünkü. Ancak bu geçiş surecindeki başarılarımızı "Galatasaray ciddi rakiple oynamadı" diye küçümsemek, ilk mağlubiyette "ben demiştim, zor maçlarda çok mağlubiyet alır bunlar" demek çok basit yorumlardır.

Takıma bir sistem, bir standart getirmek için geldi Rijkaard. Yoksa günü kurtarmak için hoca arasaydık eminim daha ucuzunu bulurduk.

Kısacası Rijkaard Atatürk rozeti takip Türkiye tshirt'ü giymese de "Avrupa’yı zorlamam, yorulup ligden kopmayalım. Lig için de iyi kötü bu seneyi şampiyon bitirecek bir 11 kurarım, gerek olmadıkça 70den önce oyuncu değişmem, takıma bir şey katmasam da şampiyon oluruz o bana yeter" diye düşünmek yerine "Galatasaray'a geldiysem, bu kulübe bir şeyler katmam gerekir. Futbolculara öğrettiklerim benden sonra da futbolcuların isine yaramalı" diye düşünecek kadar Türk dostu (!) olduğuna inanıyorum.

NOT: Bu yazıyı okuyan kişilerden özür dilerim çok uzun oldu:)


8 yorum:

Adsız dedi ki...

Uyuyan devi uyandırmışız :D. Popescu, yorum yaptığın yazı ile beynindeki düşünceleri yazıya dökmeye yardımcı olduysak ne mutlu bize. Artı sonuna kadar bir cümlesini bile atlamadan okudum yazını, hiç de uzun gelmedi.

tolga dedi ki...

Hocam,merak etmeyin,buradayım.Popescu41 dostuma(belki de abimdir) saygısızlık etmeden,onun yazısının altındaki yorum bölümünü şahsi meramlarımla doldurmadan şunları belirteyim hocam:
1-Salata o kadar lezzetli ki,salataya edecek laf bulamıyorum.(bu bahaneyi geç,şimdi fena çuvalladın/iç ses)
2-Yine yemeğin başındayız. Sanırım ağustos ayıydı. “Anne,bir akşam da ıspanak yap daaa!” diye sanki her gün aynı yemekler önüne gelen bir evlat edasıyla söylendim anneme.Annemin yerinde olsam; kesin,kalkar ağzımın ortasına bir tane çakardım bu saçmalamamdan sonra.Tabii annem,bir anne inceliğinde, “evladım,mevsimimi ıspanağın,kış gelsin sana her gün ıspanak yapacağım!” demişti.Hocam ıspanak tohumu eylül ekim gibi ekilir,kasım aralık gibi de ürünü alırsın;yani nba sezonuna yakın huylar.Şu anda çobansalata tarlasında daha tohumlarım bile atılı değil.Her mevsim veren sizleri ve arkadaşları izliyorum keyifle.O zaman şöyle diyeyim hocam,annemin dediğine benzer:Daha mevsimim gelmedi.

Cenky dedi ki...

Özlemişiz vallahi seni Tolga. Şu yazın bile yüzümüzde gülücükler oluşturmaya yetti. Yakındır analizlerle ufaktan gireceğiz NBA'e. O zaman hasretle bekliyor olacağız seni.

Facchetti dedi ki...

Abi yazı çok uzun olmuş ! :)

Bende varım,darılırım yoksa :( Yalnız ben NBA'den fazla anlamam ama NBA tahmınlerı ısteyeceğım sızden haberınız olsun :)

Popescu41 dedi ki...

hocam cok sagolun ya, sanki televizyona cikmis gibi hissettim kendimi, cok hos supriz oldu :) Turkce karakterleri ve imla hatalarini duzelttiginiz icin de ayrica tesekkur ederim.

Cenky dedi ki...

Ne demek arkadaş, zevk duyuyoruz senin gibi dostlar kazandığımız için.

Adsız dedi ki...

Yazı kapalı tribüne konmuş tebrikler popescu :D.

Cenky dedi ki...

http://www.kapalitribun.com/index.php/blog-mainmenu-8/20-blog-yazs/255-bloglarda-galatasaray-deiik-bir-galatasaray-deerlendirmesi