Sayfalar

31 Mart 2010 Çarşamba

Spartacus: Blood and Sand

Spartacus 2010'un bana en güzel sürprizi oldu. Muhteşem bir dizi bu. Öylesine muhteşem bir senaryo, son derece güzel kurgulanmış bir hikaye, harika oyunculuklar ve görsel efektler içeriyor ki Spartacus: Blood and Sand tutkunu oluyorsunuz. O dönemi yaşamak, kendinizi orada hissetmek için mutlaka izlemelisiniz. Spartacus rolündeki Andy Whitfield bir Galli ve geçmişinde dişe dokunur hiç bir projede yer almamış tam anlamıyla sürpriz bir adam, mühendislik yaparken kazara modelliğe bulaşmış, oradan Avustralya'da bazı dizilerde ufak rollere geçip en sonunda Gabriel filmindeki rolüyle Spartacus'ü canlandırma şansını yakalamış, 74 doğumlu rolünün hakkını veren önemli bir yıldız olma yolunda yürüyen ciddi bir aktör. Onun en büyük rakibi Crixus rolünde ise Yeni Zelandalı Manu Bennett var. Bennett yaklaşık 20 senedir TV dizilerinde boy gösteren bir oyuncu. En önemli hatırladığımız rolü ise 30 Days of Night'taki Şerif yardımcısı Billy Kitka rolü. Spartacus dizisi her ikisi için de önemli birer çıkış oldu. Whitfield ilk sezon çekimlerini bitirir bitirmez The Clinic, Bennett ise Sinbad The Minotaur filminde başrol kaptı.

Dizi de bu iki sürpriz isim dışında tanıdık 2 isim daha var. En çok Mumya serisinden hafızalarda kalan John Hannah ve Savaşçı Prenses Xena olarak hatırladığımız Lucy Lawless. Her ikisi de oyunculuklarının doruklarına çıkıyorlar. Hannah hiç görmediğimiz derecede sinsi bir karakteri canlandırma işini çok iyi kotarırken, kadınların nasıl şeytanlar olabileceğini ise adeta Lawless'tan kurs görür gibi öğreniyoruz. 42 yaşındaki Lawless ayrıca dizide aşırı bir kendine güvenle cesurca sergilemekte vücudunu. Gerçi bu dizi için oldukça müstehçen sahneler içerdiğini de söylemek gerek. Dönemin ahlaksızlık sınırına ulaşmış ahlak anlayışını ve insanın - namusun ne derece değersiz olduğunun anlatılması açısından oldukça başarılı bir çalışma Spartacus: Blood and Sand. Sanırım hiç bir aklı başında kadın, soylulardan olsa bile, o dönemde yaşamak istemezdi. Dizinin diğer ağır topları Doctore rolündeki Peter Mensah, düzenbaz Ashur rolündeki Nick Tarabay ve General Glaber'ın eşi Ilithyia rolündeki korkunç sarışın Viva Bianca. Bianca'nın Lawless'tan çok daha cesur sahnelerde rol aldığını söylemek de şart.
 O Romalılarla birlikte savaşan Trakyalılar'ın en önemli savaşçısıdır ilk önce. Yine Romalılarla birlikte çıktıkları bir seferde düşmanlarının cephe gerisine, Trakya'ya sarkacağını hissedince Romalı generale baş kaldırır ve ordudan kaçarak köyüne döner. Köyü çoktan işgal edilmiştir ama o karısını kurtarmayı başarır. Ancak kabus bu dakikadan sonra başlayacaktır Trakyalı kahraman için. General Cladius Glaber intikam için onun peşine düşmüştür. Esir düşer, karısı köle olarak satılır. Artık canı pahasına savaşacak bir gladyatör olarak,sadece ve sadece karısını tekrar görebilmek amacıyla yaşayan bir ölüm makinesine dönüşür Trakyalı. Arena'da ilk kazandığı şeyse Trakyalı'nın ona ait olmayan ama onu bir efsaneye dönüştürecek adıdır: Spartacus!

8 yorum:

M.T dedi ki...

Tutkunu oldum bırakamıyorum. 5. bölümün hemen ardından da bu yazıyı okuyup daha bi heyecan yaptım:) Bir kaç Ertem Şenervari bilgi de benden gelsin o zaman:) Doctore rolündeki eleman 300 Spartalı filminde Gerrard Butler abimizin ''This is Spartaaaa!!!'' diye teptiği şahsın ta kendisi oluyor. Ayrıca esasoğlan Spartacus'e bir kaç hafta önce lenfoma kanseri teşhisi konuldu. Teşhis erken konduğu için atlatacağı söyleniyor büyük ihtimalle. Dizi çok tuttuğu için 2. sezonun spiarişi verilmiş yine ve Yeni Zelanda'da gerçekleşecek çekimler. Fakat öncelikle esasoğlanın iyileşmesi bekleniyor. Benim dizideki favorim Spartacus'un karısı Sura'yı canlandıran Erin Cummings'tir ve hatunu tek geçerim bu alemde:)

Cenky dedi ki...

Yazıyı yazmadan az önce bitirdim 10. bölümü izlemeyi. Gerçekten çok ciddi bir senaryo çalışması yapıyorlar. Sanat yönetmenini alnından öpüyorum ayrıca, muazzam bir eser çıkartıyorlar.

Sanırım atlatacaktır Whitfield hastalığı, 36 yaşında daha ve özellikle bu dizi ona ciddi bir fiziki kuvvet sağlamış durumda.

Yalnız Erin Cummings'le ayrılığa hazırlan yavaş yavaş diyeyim :( Ya da ne bileyim eski bölümleri tekrar izlemey hazırlan :)

Gerçekten çok güzel bir dizi, çoook! Zevklerimizin tuttuğuna da ayrıca mutlu oldum.

M.T dedi ki...

Ama şimdi olmadı bu şimdi vermeyecektin bu acı haberi:)) Müsadenle benim blogda bir kaç satır birşeyler yazıp ayrıntılar için senin sitenin linkini vereceğim.

Cenky dedi ki...

Hayır ağabeycim benim de içim yandı, esi bölümleri arşınlıyoruz zaman zaman :)

Zevkle, teveccüh edersin Sevgili Türker.

mika dedi ki...

kesinlikle mükemmel (Y)

Drunk Coyote dedi ki...

yorumlarına % 100 katılıyorum fakat verdiğin bilgiler biraz fazla kaçmış gibi sanki :) yeni başlayacaklara tüyolar var..:)

Cenky dedi ki...

Diziyi yayınlayan Starzcı abimlerin dediklerinden fazla değil dediklerim, emin ol. Onlar daha tanıtım promosunda neler vermişlerdi neler :)

ejikulat dedi ki...

ben de ilk 4 bölümü izleyip bıraktım diziyi...
biraz 300 spartalı, bi tutam gladyatör, bir kaşık da rome koyup çalkalayınca spartacus:blood&sand çıkıyor ortaya...

şu dizi yokluğunda izlenir. yoksa battlestar galactica, prison break zamanlarına denk gelse bu kadar su yüzüne çıkamazdı dizi...