Galatasaray devre arasinda yara sarmaya devam ediyor. Lucas Neill'in transferi ile defans bolgesine arzu ettigi takviyeyi yapan super lig temsilcisi simdi de Milan Baros'un sakatliginin uzun surecek olmasi haberi sonucu hizlandirdigi transfer calismalarini Joao Alves De Assis Silva ya da nami deger "Jo"'yu kiralik olarak renklerine baglayarak surdurmekte.
Nonda'nin istikrarsiz form grafigi ve buyuk umutlarla transfer edilen Yaser Yildiz ve Serkan Calik'in takimdan gonderilmesinin ardindan, zaten alternatifsiz olan forvet bolgesindeki problemlere Milan Baros'un sakatligi da eklenince Galatasaray ilk yarinin Fenerbahce maci sonrasi periyodunda gol bulmakta oldukca zorlandi. Devre arasi sakatlanan Harry Kewell'in soylentilere gore yaklasik 2 ay surecek geri donus suresi de Galatasaray'in bu bolge icin yaptigi transfer calismalarini hizlandirdi. Bu bolgeye alternatifi yurt icinde arayan transfer komitesi, anadolu kluplerinin akil almaz istekleri ve Turk oyuncu piyasasinin son yillarda oldukca yukselmis olmasi nedeniyle, forvette ki boslugu yerli oyuncu ile dolduramadi.
Son yillarda Ingilete Premier Lig'inden basarili transferler yapan Galatasaray, aradigi oyuncuyu yine orada buldu ve Jo'yu sezon sonuna kadar kiraladi. Fakat maalesef Avrupa ligi maclarinda oynayamayacak olmasi buyuk bir handikap. Ama Turkiye ligleri icin oldukca guzel bir takviye oldugu dusuncesindeyim.
Lucas Neill transferinde oldugu gibi bu transferin avantajlari ve dezavantajlarina kisaca deginmek istiyorum: Corinthias ve CSKA Moskova'da gecirdigi cok basarili sezonlarin ardindan cok yuksek bir tranfer ucreti karsiligi Manchester City'ye transfer olan Jo'nun cok yetenekli ve genc yasina ragmen tecrubeli bir futbolcu oldugu su goturmez bir gercek. Uzun boyuna ragmen ayaklarina olan hakimiyeti, mesafe tanimaksizin her iki ayagini kullanarak cektigi sert surtlar onun en buyuk artilarindan birisi. Uzun boyunun diger bir avantajini da driplinkler sirasinda kullanabiliyor. Fuleli adimlari sayesinde rakibine kisa mesafede avantaj saglayabiliyor. Ayni zamanda milli takimdan da arkadasi olan Elano ile birlikte uyumlu bir ikili olacaklarini dusunuyorum. Elano'nun uzun mesafeli ve isabetli paslarina cok uygun bir hedef santrafor yapisi da var. Dunya kupasina cok kisa bir zamanin kaldigi su gunlerde milli takima girebilmek icin ekstra bir motivasyonla oynayacak olmasi da Galatasaray icin buyuk bir avantaj. Turkiye ligine benzer bir yapisi olan Rusya ligi tecrubesi de bizim ligimizdeki sertlige daha cabuk adapte olmasini saglayacaktir kesinlikle.
Butun bu ozelliklerine ragmen guney amerikali ve yetenekli oyuncularin genelinde oldugu gibi disiplin problemleri mevcut Jo'da. Noel tatilinde izinsiz ulkesine gitmesi sonucu aldigi ceza buna en iyi ornek. Ayni zamanda yedek kalmayi sevmeyen ve cabuk demoralize olan bir yapisi var. Elano ve Keita gibi isimlerin Galatasaray'da zaman zaman yedek kaldiklarini dusunursek, Jo'nun da yedek gecirecegi haftalar olmasi kacinilmaz olacaktir. Frank Rijkaard'in rotasyona dayali oyun sisteminde Jo'nun zaman zaman alisik oldugu gorevler disinda da oynamasi gerekliligi bakalim genc yildizin performnasina nasil yansiyacak hepimiz beraber gorecegiz. Bence bunlarin disinda en buyuk handikap ise Avrupa liginde oynayamayacak olmasi.
Herseye ragmen ligin kalitesini ve takimin performansini artiracak bir oyuncu Jo. Fakat sanirim son gelismelerle beraber Galatasaray'in forvet hattinda ki problemleri cozmesine yetmeyecek. Galatasaray'in bu duruma nasil bir care bulacagini onumuzde ki birkac gun icerisinde gorecegimizi dusunuyorum.
3 yorum:
istatistikleriyle bana gokhan unalı hatırlatıyor..son 24 macta 2 go latmıs, uefada oynamaycak enteresan olmuş
haldun üstünel iyice fm oynamaya başladı haa:D
www.deplase.net/joalves
Galatasaray devre arasinda yara sarmaya devam ediyor. Lucas Neill'in transferi ile defans bolgesine arzu ettigi takviyeyi yapan super lig temsilcisi simdi de Milan Baros'un sakatliginin uzun surecek olmasi haberi sonucu hizlandirdigi transfer calismalarini Joao Alves De Assis Silva ya da nami deger "Jo"'yu kiralik olarak renklerine baglayarak surdurmekte.
Nonda'nin istikrarsiz form grafigi ve buyuk umutlarla transfer edilen Yaser Yildiz ve Serkan Calik'in takimdan gonderilmesinin ardindan, zaten alternatifsiz olan forvet bolgesindeki problemlere Milan Baros'un sakatligi da eklenince Galatasaray ilk yarinin Fenerbahce maci sonrasi periyodunda gol bulmakta oldukca zorlandi. Devre arasi sakatlanan Harry Kewell'in soylentilere gore yaklasik 2 ay surecek geri donus suresi de Galatasaray'in bu bolge icin yaptigi transfer calismalarini hizlandirdi. Bu bolgeye alternatifi yurt icinde arayan transfer komitesi, anadolu kluplerinin akil almaz istekleri ve Turk oyuncu piyasasinin son yillarda oldukca yukselmis olmasi nedeniyle, forvette ki boslugu yerli oyuncu ile dolduramadi.
Son yillarda Ingilete Premier Lig'inden basarili transferler yapan Galatasaray, aradigi oyuncuyu yine orada buldu ve Jo'yu sezon sonuna kadar kiraladi. Fakat maalesef Avrupa ligi maclarinda oynayamayacak olmasi buyuk bir handikap. Ama Turkiye ligleri icin oldukca guzel bir takviye oldugu dusuncesindeyim.
Lucas Neill transferinde oldugu gibi bu transferin avantajlari ve dezavantajlarina kisaca deginmek istiyorum: Corinthias ve CSKA Moskova'da gecirdigi cok basarili sezonlarin ardindan cok yuksek bir tranfer ucreti karsiligi Manchester City'ye transfer olan Jo'nun cok yetenekli ve genc yasina ragmen tecrubeli bir futbolcu oldugu su goturmez bir gercek. Uzun boyuna ragmen ayaklarina olan hakimiyeti, mesafe tanimaksizin her iki ayagini kullanarak cektigi sert surtlar onun en buyuk artilarindan birisi. Uzun boyunun diger bir avantajini da driplinkler sirasinda kullanabiliyor. Fuleli adimlari sayesinde rakibine kisa mesafede avantaj saglayabiliyor. Ayni zamanda milli takimdan da arkadasi olan Elano ile birlikte uyumlu bir ikili olacaklarini dusunuyorum. Elano'nun uzun mesafeli ve isabetli paslarina cok uygun bir hedef santrafor yapisi da var. Dunya kupasina cok kisa bir zamanin kaldigi su gunlerde milli takima girebilmek icin ekstra bir motivasyonla oynayacak olmasi da Galatasaray icin buyuk bir avantaj. Turkiye ligine benzer bir yapisi olan Rusya ligi tecrubesi de bizim ligimizdeki sertlige daha cabuk adapte olmasini saglayacaktir kesinlikle.
Butun bu ozelliklerine ragmen guney amerikali ve yetenekli oyuncularin genelinde oldugu gibi disiplin problemleri mevcut Jo'da. Noel tatilinde izinsiz ulkesine gitmesi sonucu aldigi ceza buna en iyi ornek. Ayni zamanda yedek kalmayi sevmeyen ve cabuk demoralize olan bir yapisi var. Elano ve Keita gibi isimlerin Galatasaray'da zaman zaman yedek kaldiklarini dusunursek, Jo'nun da yedek gecirecegi haftalar olmasi kacinilmaz olacaktir. Frank Rijkaard'in rotasyona dayali oyun sisteminde Jo'nun zaman zaman alisik oldugu gorevler disinda da oynamasi gerekliligi bakalim genc yildizin performnasina nasil yansiyacak hepimiz beraber gorecegiz. Bence bunlarin disinda en buyuk handikap ise Avrupa liginde oynayamayacak olmasi.
Herseye ragmen ligin kalitesini ve takimin performansini artiracak bir oyuncu Jo. Fakat sanirim son gelismelerle beraber Galatasaray'in forvet hattinda ki problemleri cozmesine yetmeyecek. Galatasaray'in bu duruma nasil bir care bulacagini onumuzde ki birkac gun icerisinde gorecegimizi dusunuyorum.
Yorum Gönder