Sayfalar

31 Temmuz 2009 Cuma

Şarj Tutmayan Pil: AC Milan

2 gündür Audi Cup'ta özellikle Milan'ı takip ediyorum. Öncesinde de Birleşik Devletler'de oynadığı maçları izlemiş olarak tam 4 kez tahlil etme şansı yakaladım İtalyan takımını. Milan çocukluğumuzun ulaşılmaz tepesi, her genç, ya da yeni yetme daha doğru bir tabir olur, futbolcunun eninde sonunda gidip formasını giymek istediği rüya takımdı. Kadrosunu sanki bizim 4 büyüklerden biriymiş gibi ezbere sayardık.

Rossi - Tasotti Baresi Costacurta Maldini - Donadoni Desailly Albertini Boban - Savicevic Massaro

Şu 11 daha kenardaki Simone, Galli, Panucci, Papin, Laudrup, Lentini, Nava gibi adamlarla desteklenir, 90'ların ilk yarısınıda Avrupa'yı birbirine katardı. Barça'yı 4-0'la parçaladıkları maçı hatırladıkça tüylerim diken diken olur. Biraz daha geriye gidip Gullit, Van Basten ve Rijkaard'ın yabancılar olduğu Ancelotti'nin de oyuncu olarak bulunduğu ve yaklaşık aynı İtalyan ekiple devam edilen, o 80'lerin sonundaki kadronun baskınlığı da asla unutulacak gibi değildir.

Bugün, Terim sonrası istikrarlı Ancelotti devri de bitmişken aslındaAncelotti'nin batan gemiden kaçan fare misali gemiyi ilk terk eden adam olduğunu görmek de gerekir. Juventus'un küme düşürüldüğü skandaldan takım bu kadar etkilendi demek belki bir mazeret bulma çabası olabilir ancak beyhudedir bana göre. Ancelotti idaresinde kadronun her sene yaşlanmaya devam ettiği, takıma enerji verebilecek isimlerin ısrarla takıma eklenmediği, alınan adamların da Milan hedef ve kalitesinin çok altında kaldığı inkar edilemeyecek bir gerçek. Üstüne üstlük senelerdir belirgin bir şekilde görüldüğü halde kaleci sorununu çözmek için hiç bir ciddi adımın atılmamış olması ise anlam verilemeyecek nitelikte. Geçen sezon Kaka'nın City'e transferi sırasında verilen göstermelik tepki ve aynı adamın bu sezon 25 milyon daha ucuza satılması yönetim zaafının da dorukta olduğunu gösteren bir delil. Geçen sezon ortasında takıma katılıp enerji getiren adamın 33 yaşındaki David Beckham olması da manidar.

Şu anki kadroya baktığımızda kaleye koyacak adam bulamazken, takımdan Pirlo'yu çıkardığımızda oyunun temposunu belirleyebilecek, hücumları yönlendirebilecek, takımı toparlayabilecek tek bir isim bulamıyoruz. 34 yaşındaki Seedorf orta sahadaki diğer bir ümit. Eskisinden çok uzak Ronaldinho'yu takımdan çıkarınca takımda Pato da dahil yıldız kalmıyor. Pato'nun İtalya'da sıkıntısı olduğu ve Chelsea'ye gidememekten dolayı içinin daraldığı çok belli. Flamini son derece düz bir oyuncu, Boriello asla o takımın forveti değil, Inzaghi vitesi 3'ten 4 alamayacak durumda, Kaladze, Favalli, Oddo bitmiş Jankulovski, Nesta ağır aksak ayakta. Zambrotta son kurşunlarını atıyor, Gattuso biodizelle tutunmaya çalışıyor. Şu takımda belki Thiago Neves biraz parlayacak ama genel görüntü fazlasıyla karamsar. Takımın ana rotasyonundaki 30 yaş altı 2 isimden biri Pato, diğeri Leonardo fırsat verirse Neves.

Milan bugün şarjı bitmiş ama alete takılsa da saatlerce durmasına rağmen şarj tutmayan pil gibi. Leonardo'nun işi de çok zor, Leonarda'yla Milan'ın da. "Milan'ın tecrübeli futbolcuya ihtiyacı var." diyebiliyorsa Leonardo bu pili geri dönüştürme zamanı gelmiş demektir. 40 yaşındaki Maldini'yi arayacak duruma gelmiş bir takım tükenmiştir, bu satten sonra bir şeyler yapabilirse de Leonardo'nun nerede olduğunu bulamadığı tecrübesiyle yapacaktır.

1 yorum:

DBergkamp10 dedi ki...

Flamini de 30 yaş altı. Bence iyi iş yapabilecek bir isim ama Arsenal'i bırakmamalıydı. Kızgınım kendisine :)