Sayfalar

27 Ekim 2009 Salı

Ucuz Kahraman!!!

arda-turan
"Hakediş" demiştim kaptanlık ve 10 numara verildiğinde. Saha dışı kişiliği ve saha içi oyunuyla bu iki unvana layık görülmesi pek normaldi. Fakat fazla mı pembeyi o anda gözlüklerimiz? Hem milli takımın, hem de ülkenin en büyük kulüplerinden Galatasaray'ın yetiştirdiği dünya yıldızı sıfatını alan son isimdi. Pazar gününe dek de kendisine verilen kaptanlığı gerçekten çok iyi götürmüştü.

Maç öncesi bir haftasonu gazetesinde ropörtajı çıkmıştı. "Allah bana o formayı giydirmesin" diyordu: "Ben o kadar profesyonel değilim..." Ne kadar profesyonel acaba sorusuna cevabını yine kendisi verdi Kadıköy'deki derbiye ısınırken...

Tribünlerini alkışlamaya koyulduğunda tüm takımını davet ederken o arkasındaki Cristian'ı görmemişti. Brezilyalı ise bence bilerek ve isteyerek, direk olarak art niyetle, sadece kavga çıkartmak için, belki de sadece maç boyu karşı karşıya kalacağı Arda'nın sinirlerini şimdiden bozmak için önünde olduğunu gördüğü Arda'yı itiyor. Tüm 55 bin'in gözü önünde... Ve Arda Cristian'ın bu hareketine "olumlu" karşılık vererek derbideki sinir harbine 1-0 geride başlıyor.

Sabri önderliğinde tribünlere gittiğini gördüğümüz takım yine aynı şekilde geri dönerken, sürüden ayrılan kurtların arasına kapılmaya gidiyor. Daha uçağı ülkeye 4 ay olmamış çakma Aurelio'ya, ağzından okuyabildiğimiz kadarıyla "Adam ol!" tehditleri savurarak yaklaşıyor. Ortaya çıkan sonuç aslında bir hiç! Kazım, Arda'yı uzaklaştırmaya çalışırken, Cristian ya da Bilica basıyor tokadı! Gerisi geliyor zaten...

GS KAVGA7

(Fotoğraf: Fatih Erdoğdu)


Arda'nın başlattığı kavga, hakemin başının yarılması nedeniyle maçın ertelenmesi gerektiği tartışmalarına bile yol açıyor maç sonrasında. Fakat maça yansıması ise takımın lideri, galibiyetin mimarı olması beklenen Arda açısından ise, ezdiği toplar, atamadığı paslar, iki kişiye birden çalım atma arzusunun yarattığı top kayıpları, moral bozukluğu olarak geri dönüyor ve Rijkaard 55 dakika sonra onu oyundan alabilme cesaretini gösteriyor. Hollandalı'nın maçta yaptığı tek tük olumlu hareketten biriydi bu. Çünkü Rijkaard maçtan önce uyarmıştı: "Ucuz kahramanlık yapmayın. Takım oyunu oynayın."

Maçtan sonra çok ağlamış diye haberler okudum gazetelerde. Adnan Polat'ın kaptanlığı ondan almayacağı yönünde haberler de. Bu iki açıklama da zerre ilgilendirmiyor beni. Asıl olan bundan sonraki açıklamaları da değil Arda'nın. Çünkü ve aslında derbi öncesi yaşananlar çok da uzak tarihlere gitmeden olabileceğini tahmin etmemiz gereken olaylardı. Ne çabuk unutuyoruz... Ne kolay affediyoruz...

Kaptanlık pazu bandı takıp, para atışı sonrası kaleyi seçmek, açılışlarda takımını temsil etmek, vs. değildir. Takım içi huzuru sağlamak, takımını maça hazırlamak, takımının ve taşıdığın formanın geçmişine uygun davranışlar sergilemektir. Takımının cesur yüreği, bayrak adamı, unutulmazı olabilmektir.

gsfbkavga

1 yorum:

Metin Osman dedi ki...

Ben daha önceleride söyledim arda çıkıyor ama düşüşü çok kötü olucak dedim bence Galatasarayda kapatanlığı hakeden Ayhandır. Arda ne anlarkaptanlıktan. Şimdi düşme zamanı allah düşüşünü yavaşlatsın ne diyelim :)