Sayfalar

25 Ekim 2009 Pazar

3 Hollandalı

3 Hollandalı'yı hatırlamayanımız, bilmeyenemiz yoktur. Hem Milli Takımlarını hem de Milan'ı sırtlarında taşıyıp başaıdan başrıya koşan adamlardı bunlar. En ön planda olanı hep Ruud Gullit oldu. Van Basten ağır sakatlıklar geçirse de devamlı gündemde kaldı. En azından adından bahsedileni, diğer ikisinin yanında daha işçi, asker pozisyonunda olanı, manşetlerde adı yer almayanı, hakkında en az haber yapılanı hep Frank Rijkaard oldu.

Futbolu bıraktıktan sonraki teknik adamlık kariyerlerinde ise işler tam tersine döndü. Gullit Chelsea, Feyenoord, Newcastle ve Los Angeles Galaxy'de Chelsea'de kazandığı FA Cup'ı bir kenara koyarsak hiç bir şey yapamadan ayrıldı Teknik adamlık sahnesinden. Marco Van Basten 4 sene Hollanda Milli Takımını çalıştırmış olsa da hep eleştirildi. Sonrasındaki Ajax macerası da hüsranla sona erdi. Hiç bir şey kazanamadan bir kenarda belki de Milan'da sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Diğer taraftan Rijkaard ise futbolculuğunun aksine ön plana çıkan, Barcelona ile parlayan, Avrupa'nın zirvesine tırmanan adam oldu. Bugün Galatasaray'ın başarısı için çalışırken arkadaşlarına kıyasla, teknik adamlık kariyerinde en çok başarıyı elde eden, en çok kupa kazanan ve hala çalışan tek adam.

Alışılageldiği üzere her muhteşem futbolcu muhteşem bir teknik adam olmuyor. O resimdeki 2 muhteşem futbolcu 2 vasat teknik adam olabilmiş ve işsizken, diğeri günümüzün adını futbol tarihine yazdırmış ve çalışan teknik adamı.

Hiç yorum yok: