Sayfalar

5 Temmuz 2009 Pazar

Hidayet - Yenge - Toronto - Portland - Orlando

NBA Finalleri bittiğinden beri en çok konuştuğumuz konu kuşkusuz Hidayet oldu. Aslında Orlando’nun onu tutup 4 ve 2 numaralı pozisyonlara takviye yapıp, lüks vergisi sınırı fazlaca aşmadan Finalist takımı bir adım ileriye taşıyacağını düşünüyorduk ama olmadı. 8 Temmuz itibariyle Magic’in neler yapacağına bakıp büyük ihtimalle kantarın topuzunu da kaçıracağım bir yazı yazacağım ama şimdi konumuz Magic değil Hidayet.

Hidayet benim için çok önemli bir adam. Özel nedenlerini şimdi sayacak değilim ama onun her seçimi sanki kendi seçimimmiş gibi heyecanlandırıyor beni. Magic’le imzaladığı gün, eski bir Magic taraftarı olarak çok mutlu olmuştum, hatta imzanın atıldığı gün onun hakkında, başaracakları hakkında etrafımdakilere söylediklerimden sadece All-Star olmayı başaramadı, aslında onu da elinden çalınmış olarak nitelendiriyorum ben. Bu seneki final koşusunda payı büyüktü, takımdaki rolü yadsınamaz önemdeydi. Ligde ne iş yaptıkları belirsiz onca adam 10 küsür milyonları cebe indirirken istediği kontrat asla lüks değildi Orlando için. Nüvenin önemli bir sargısıydı, hatta nüveyi bir arada tutan adamdı Hidayet.

Serbest oyuncu olmaya karar verdiği günler şubat ayına denk gelir Hidayet’in. O dönem çok konuşulmuştu üzerine, takas edilsin mi edilmesin mi diye. Sonuçta edilmedi ve final geldi. İki senedir dorukta performansıyla. Geçen seneyi bireysel anlamda tepede kapattı, bu seneyi mental anlamda. Bir çok farklı şeyi bir arada yapabilmesi, ama en önemlisi takımdaki herkesi oyuna sokmasıyla bir beyin rolünü üstlenebileceğini göstermesi onu çok çekici kıldı. 17 yaşından beri üst seviyede basketbol oynayan, olgunluğu artık formasından taşan tam bir veteran oyuncu oldu Hidayet. Tecrübesi o kadar fazla ki yanındakilere bulaşıyor, etrafındakiler onunla performans yükseltiyorlar. İşte o yüzden liderliğe ihtiyacı olan, tecrübe eksikliği yaşayan bir takımda olması onun ve gideceği takım için çok önemliydi. Bu yüzden şubat ayından beri herkes, ben de dahil, Orlando’da kalmayacaksa yeri Portland olmalı dedik.

Hidayet Portland oyuncusu olduğunda en büyüğü 25 yaşında olan süper yıldız adayı gençleri organize edecek, tecrübesini aktaracak, onlara maç sonu oynamayı öğretecek ve işler sıkıştığında kilidi açmak için devreye girecekti. Pritchard ve McMillan söylediklerimizi sayarken onun pick and roll kabiliyetinden özellikle bahsediyorlardı. Ki ben senelerdir Hidayet’in tepe ve kenar pick and rollerini yazıyorum, ne kadar verimli sonuç verdiğini, hatta yarımının bile iş gördüğünü anlatmaya çalışıyorum. 5 sene ve 50 milyonluk kontratla geldiler. Teklif ve biçilen rol cazipti, Hidayet’e yaklaşım muazzamdı. Tam oldu, anlaştılar derken birden devreye hiç beklemediğimiz şekilde Toronto Raptors girdi ve resim birden değişti. Toronto'nun Hidayet'e yöneleceği hiç aklımıza gelmemişti, Colangelo'nun Hidayet sevgisini unutmuştuk (2004'te Hidayet'i Phoenix'eistemiş fakat alamamıştı bütçe kısıtından).

Ben yaklaşık 6 senedir evliyim ve evlilikten öğrendiğim en önemli şey; mutlu olmak istiyorsan asla hiçbir kararı kendi başına vermeyeceksin ve hatta eşinin kararlarına çoğu zaman kulak verecek ve onun dediklerini yapacaksın. Çünkü ailesine bağlı, kocasını seven ve ona değer veren hiçbir kadın yanlış karar vermez. İşte o yüzden belki de NBA şampiyonluğuna yürüyecek bir kadronun birleştirici parçası olup tarihe geçmeyi reddetti Hidayet. Eşi son derece soğuk bir eyalet olan Oregon’da yaşamak istemedi, Türkiye’ye geliş gidiş yolculuğunu 6 saat uzatmak istemedi, her yönüyle Avrupai bir şehir olan ve içinde bir çok Türk’ün yaşadığı Toronto’da yaşamak istedi, Türkoğlu ailesinin orada daha mutlu olacağına inandı ve sonunda Hidayet de. Ben Bayan Türkoğlu’nun arkasındayım. Aynı durumla karşı karşı karşıya kalsam aynı kararı tereddüt etmeden verirdim.

Bugün Hidayet artık Toronto Raptors oyuncusu diyebiliriz. Teklifin 56 ile 61 milyon arasında 5 yıllık bir teklif olduğu zannediliyor. Ayrıca işin bir de vergi avantajı yönü var ki, Kanada’da gelir vergisi oranı daha düşük olduğu için Hidayet aynı paraya Portland’a imza atmış olsa alacağından daha fazlasını alacak Kanada’da. Kesin oranları bir ara net olarak yazarız.

Kadro yapısına baktığımızda Toronto’nun Hidayet’i getirebilmek için Shawn Marion, Carlos Delfino ve Anthony Parker ile kesin olarak yollarını ayırdığını görüyoruz. Kadro derinliği açısından durum pek de parlak değil Toronto’da. Hidayet takıma girer girmez en önemli 2. parçası olacak takımın hem skor opsiyonu hem de liderlik açısından. Şu an ilk beşteki yeri garanti olan 4 isim Calderon, Hidayet, Bosh ve Bargnani. Takımda ciddi bir 2 numara sıkıntısı var. Hidayet’e verilecek kontratla lüks vergisi sınırına mesafeleri yaklaşık 12 milyona düşüyor. Bu da mid-level ile 2 oyuncu alabileceklerinin göstergesi. Şu anda kadrodaki oyuncu sayısı 11 ve takasa verebilecek nitelikte bir kontratları ve isimleri de mevcut değil. Antony Parker’la tekrar anlaşmaya mecburlar gibi. Yedek isimlerden Roko Ukic ve Marcus Banks önemli isimler olsa da geri kalan oyuncular son derece sıradan adamlar. Bu takıma 2-3 pozisyonlarında görev yapabilecek 2 isim ve bir 5 numara yedeği şart. Diğer taraftan Bosh'un kontratının gelecek sene biteceği de düşünüldüğünde bu sene Hidayetle kazanılacak bir başarının Bosh'u ikna için kullanılacağı da aşikar. Belki de mid-level'ı kullanmadan piyasadan bazı isimsiz sürprizler bulmaya çalışıp gelecek seneki bütçeyi fazlaca daraltmamaya da çalışabilirler. Ama ne olursa olsun bu sezon için amaçları play-off yapıp tur geçmek, hem Colangelo hem de Triano'nun konuşmalarından çıkardılarımız bunlar. Tanrım ne kadar Avrupalı bir takım!

Sonuç olarak Yenge Hidayet’i Kanada’ya götürüyor ve Hidayet yeni takımında da en az Magic’te 2 senedir yaptığı etkiyi yapacak gibi duruyor. Belki bu sefer All-Star bile seçilir. Öte yandan Toronto’da yıldız olan Carter Hidayet’in yerine Magic’e gelirken, Hidayet’in de Carter’dan beri bir türlü başarılı olamayan Toronto’ya ilaç olarak gelmesi hem çok enteresan bir tesadüf hem de çok manidar.

Hidayet’in Toronto’yla anlaşmasından Orlando bir şekilde nemalanabilir de acaba en azından Parker’ı belki Marion’ı sign and trade yoluyla şehre getirebilir mi diye umarken Otis bir kez daha imzasını çaktı ve dedi ki “Hidayet’le ilgili Toronto ile herhangi bir takasa girmeyeceğiz.” Sağol Otis Smith, kazan mübarek olsun, durmak yok yola devam.

4 yorum:

erbo dedi ki...

eline sağlık cenky. aile konusunda da haklısın. ben bir mektup yazmıştım hidayete biraz duygusal davranıp, ama çok önemli noktalara değinmişsin. bu bakış açısı çok önemli.

elifyavuz dedi ki...

Benim öğrendiğim şey de; kocana kulak verecek, onun dediklerini yapacaksın:)

Cenky dedi ki...

@ Erbo

Çok sağol Erbo güzel sözlerin için. Aile her şeyden önde gelmeli. Portland'da mutsuz bir Türkoğlu ailesinden başarılı bir Hidayet çıkmayacağını düşünüyorum, o nedenle Toronto'da şansı daha fazla.

@ elifyavuz

Çooooooooooooooooooooooooooooooook seviyorum seni!

@ Kaan Özaydın

Özel nedenleri bir ara yazacağım ayrı bir yazıda. Çok duygusal içerikli olacak yalnız. Orlando yazısını da şu 1-2 haftalık periyottaki fa hareketlerine bakıp yazacağım.

LaCatolica dedi ki...

portland gibi sağlam kadroya sahip takımı bırakıpta nasıl torontoyla anlaşır ben anlamış değilim.bu kadar dağınık her sene iyi başlayıp sonra dağılan gelecek 3-4 yılda da talihi değişmeyecek takımı seçmesini anlayamıyorum.belli ki hidayet doyuma ulaşmış.bu da bir sporcu için en tehlikeli olaydır.ama asıl darbe gelecek sezon cleveland gibi takımların karşısına çıktıklarında süpürüldüklerinde olacaktır.hidolu orlando bu sene her takımla dişe diş mücadele gösterdi.toronto, cleveland ve lakers gibi takımlardan fark yediğinde hidonun yüz ifadesinin nasıl olacağını çok merak ediyorum.aslında yorum yapmayacaktım çünkü hido başarı,basketbol,takım gibi faktörleri bırakıp eşim,şehir gibi faktörlerle uğraşıyorsa bu iş yoruma değmez.