Şu an hafızamı zorlamaktayım. En son birinci ligdeki hangi takım 22 yaşındaki bir oyuncusuna kaptanlık vermişti? Ben bir Gökdeniz’i hatırlıyorum. Çünkü biz de kaptanlık 30 yaşüstü futbolcu işidir hep. Abidir, tecrübelidir, işini bilir. Kişiliği önemli değildir! Galatasaray zamanında Emre’ye bugün yaptığını yapabilseydi, Emre şu anda çok daha iyi yerlerde olurdu. Ya da Inter’e kaçaradım gitmeyip sabretseydi bugün Arda’nın konumunda olur ve Türk futbolunun gerçekten efsane isimlerinden biri olurdu. Şimdi ne yazık ki en çok olumsuz eleştiri alan ve tartışılan futbolculardan biri.
Arada bir yaptığı yaramazlıklara bile tahammül edilmese de, çok çalışan, dersini iyi yapan her çocuk gibi onun da yaramazlıkları olacak. Olmalı da. Yoksa hayat robot gibi geçmez. Ayrıca ne kadar tevazu sahibi bir insan ki, kendisinin kaptan olduğunun açıklandığı basın toplantısında “Ayhan Akman’a teşekkür ederim. İnanılmaz bir ağabeylik yaptı ve 22 yaşında birine kaptanlığı verdi. Herhalde kendi oğluna verilse bu kadar mutlu olurdu.” diyebildi. Ve o kadar samimi ki “Kusura bakmayın 22 yaşındayım heyecanlandım.” demekten çekinmedi. Ve bu kaptanlığı o kadar hakediyor ki “Ayhan Akman, Emre Aşık,Sabri’ye büyük saygım var.Bu kaptanlığı yaparken desteği onlardan alacağım. Karar alırken onlarla birlikte alacağım.” sözleriyle, takım kaptanlığının bireysellikle değil takımdaşlıkla, takımı bir arada tutarak, takımın abileriyle ortak kararlar-adımlar atarak yürütülebileceğinin altını çizdi. “Ben 10 yaşında iken Harry Kewell’a karşı oynayan takımımı bir kasanın üzerinde izledim.” derken de bu formayı hala o 10 yaşındaki çocuğun yaşadığı heyecanla-tutkuyla taşıdığını anlattı. “Bilinmesini isterim takımda Emre Aşık’ın lafının üzerine laf söylenmeyecektir.” Emre Aşık’ın takımın has abisi olduğunu da herkese duyurarak, Emre Aşık’ın tüm takım için ne kadar önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Arda yeni sezonda 10 numarayı giymek istemediğini de söyledi. Yani yine mütevazi bir futbolcu kişiliği olarak 66 numarasıyla devam edecekti futbol hayatına. Fakat göreve geldiğinden beri takımı, teknik direktörü ve transferleri çok iyi yöneten Haldun Üstünel ve Murat Yalçındağ, Arda’ya 10 numaralı formayı giydirmekte ısrar etti ve böylece sarı-kırmızılı takımın kendi efsanesi yarattı. Altyapıdan gelip bu onura erişen Bülent Korkmaz’dan sonra Arda Turan da efsane olmayı haketmişti. Arda Turan’a verilen bu forma bir hakediş tazminatıdır.
Toplantının en baba lafı da Haldun Üstünel’in, bir gazeteciye tokat gibi cevabıdır. “Bu forma Lincoln’ün forması değil, Metin Oktay’ın formasıdır“…
Toplantının tam metni için tıkla. Bir de burada bak.
Yeni efsanemiz hepimize hayırlı olsun.
not: Arda’nın düzenleyeceği takım toplantılarında herkesin gülmekten yarılacağına eminim… =)
sevgiler volkanbk3
1 yorum:
işte gurur duyulacak bir 10 numara..hayırlı olsun.
Yorum Gönder