Sayfalar

29 Nisan 2009 Çarşamba

Tarih Tekerrürden İbarettir

Sixers için söylenecek en özlü söz sanırım tarih tekerrürden ibarettir. Geçen seneyi hatırlayalım Detroit serisini.3. maç sonunda 2-1 Sixers öndeydi, 6. maç sonunda 4-2 ile elendiler. Bu seride de işler aynı seyrediyor. 6. maç Philadelphia'da ama o maça yakın taraf yine Magic.

Maçın hemen başında alakasız bir pozisyonda Howard'ın dirseği Lee'nin başına çarpınca en azından bu maç için Magic Lee'yi kaybetmiş oldu. Çoğunlukla Redick'i oynattı 2 numarada Van Gundy. Tamam kadrodaki tek saf 2 numara Redick ama, ne hücum ritm ne de savunma direnci bakımından bugün Avrupa'da bile forma bulmakta zorlanacak yapıda Redick. Zaten maç boyunca onun üzerinden oynadıkları neredeyse her pozisyonu sayı ile bitirdi Sixers. Hidayet'in savunmasını yine oldukça sert yaptılar, her pozisyonda zorlandı hücumda. Bileğinin iyiye gittiğini zannediyorduk ama daha kötüye gittiğini ve iğneyle oynamaya devam ettiğini öğrendik. Özellikle penetreleri bitiremiyor, kuvvetli kalamıyor son adımına. Lee yokken Hidayet'i böylesine kısıtlamışken Sixers'ın maçı alamaması onlar için serinin sonunun yaklaştığının göstergesi.

İki eksiğiyle güç kaybeden Magic'te özlediğimiz adam Lewis sahne aldı uzun süre sonra. Howard da kendi oyununu oynayıp serbest atışlarda isabet bulunca Sixers'ın işi kolay bitti. Alston'a da ayrı bir parantez açmak gerek. İlk 3 maç çılgınca, fütursuzca içeri dalan Alston bir hayli fırça yedikten sonra Van Gundy'den 2 maçtır gerçekten tam bir oyun kurucu gibi oynuyor. Sadece gerçekten gerektiğinde içeri penetre ediyor, penetre üzeri çok güzel paslar çıkarıyor. Demek ki böyle oynanabiliyormuş. Bilmem kaç sezondur Nelson'da izlediğimiz bu zaafı Alston'ı play-off'ta gerçekleştirirken gördüğümde sinirim çok bozulmuştu. Benim kıstaslarım oyun kurucunun hangi işi ne zaman yapması gerektiğini seçebilmesi en üst sırada. Ha ben NBA, basketbol otoritesi falan değilim ama bilinçli bir basketbol izleyicisiyim en azından ve bu oyundan zevk alan biri olarak sahada böyle oyun kurucular görmek en doğal hakkım diye düşünüyorum.

Magic'in bu maçtaki tek eksiği diğer 4 maçta da yaşandığı üzere anlamsız bir rehavete kapılmalarıydı. Fark 10'un üzerine çıktığında sanki maç bitti, hadi zamanı eritelim de gidelim psikolojisine girip abuk sabuk bir hale bürünüyorlar. Bu sefer bunu daha çabuk aştılar, Van Gundy belli ki mental olarak da ciddi şekilde çalışıyor.

Tahminim son maçı da Magic alır ve Chicago'yu yine uzatmaya giden maçta yenen Boston'la konferans finali için kapışmaya hazırlanır.

Bu arada dün Lewis neden bu kadar silik oynuyor diye soran bir arkadaşıma "Kızı çok uzun zamandır hastanede, hastalığını çözememişler bir de kardeşi kanser olmuş, adamın asabı, morali çok bozuk, kendini kolay kolay maça veremez. Belki kızının iyileşme sürecine girmesi bir etki yapar bu akşam patlar."demiştim. Hem Lewis'in patlaması hem de maçı NBATV'de anlatan Orkun Çolakoğlu'nun Lewis'le ilgili aynı bilgiyi vermesi bir anda bana "Orlando insider" görüntüsü kattı, bir hayli güldük.

Hiç yorum yok: