Sayfalar

4 Kasım 2008 Salı

Kaptan'ın Yüreği

Steven Gerrard çok büyük bir futbolcu, büyük bir kaptan. Liverpool'un kendi evinde Atletico'ya maçı vermesine sadece saniyeler kala yine kırmızıları ipten aldı. Maç bitmek üzereyken sol taraftan yaptığı ortaya Kuyt çıktı, defansın müdahalesiyle ortada kalan topa adeta dediler gibi koşarak gelen adam soldan o ortayı çıkaran Gerrard'dı. Ölümüne geldi adeta orada bir şeyler olacağı gelişinden belliydi. Keza öyle dengesiz çıktıyı kafaya sanki Pernia tarafından ciddi şekilde itilmiş ve düşürülmüş gibi gözüktü. Hannsson kendi kendine veremedi ve yardımcısına danıştı. Yardımcı adeta Gerrard'ın yüreğine kurban olurcasına verdi penaltıyı, kaptan ve yardımcı ipten aldılar Liverpool'u. Ama ne yardımcıya ne de Hannsson'a kızabiliyorum, sadece ölümüne koşan, bütün maç hiç durmadan kendini yırtarcasına savaşan Gerrard'a helal olsun demek geliyor içimden. Bulduğu tek golün üzerine altın bulmuşcasına yatan Agirre'yi de anlıyorum, ama artık istemiyorum ben bu futbolu ve yine yeniden Gerrard'a hayranlıkla tebessüm ediyorum. Kocaman bir yüreği var onun! Maçta anlatılacak çok şey var belki ama benim için maç Gerrard!

1 yorum:

Okechukwu dedi ki...

Gerrard'a bende hayran oluyorum ancak sonuç olarak kendini yere bıraktı.Pozisyonun ardından ayağa kalktığı vakit yüzündeki ifade kendini ele veriyordu zaten.Sen koşarsan,mücadele edersen karşılığını alırsın.Bende hem fikirim ancak , otobüste öndeki teyzenin çantasından telefonu çarpmaktan farkı yok futbolcunun sahada kendine yere bırakarak rakibinin emeğini çalmasının.
Keşke Gerard olmasaydı pozisyonun içindeki.