Sayfalar

9 Ağustos 2012 Perşembe

Merve, Nevin ve Türk Sporu'nun Sorunu

Merve Aydın'ın dün sakatlanmasına rağmen 80 bin kişinin desteğiyle bitirdiği 800 metre yarışı belki de Türk sporunun en büyük sorununa bir çözüm yolu getiren tarihi bir andı. Türk insanın dolayısıyla da sporcusunun en büyük sorunlarından biri başladığı işin sonunu getirememek ve çok çabuk moral bozukluğuna girmek belki de. Bu kadar çok sporcuyla gelip bu kadar az başarı almamızın daha bir çok sebebi olabilir, herkes bir çırpıda sitemden başlar organizasyon ve altyapıya kadar giden ahkamlar kesebilir. Fakat bizim en büyük sıkıntımız moral motivasyon ve sporcu psikolojisinde. Olimpiyat kafilesinde ya da olimpiyata katılan tekil federasyon kadrolarında bir psikolog ya da Amerikalıların sıkça kullandığı mentor antrenör tipinde kaç kişi vardı acaba Türkiye adına? Bizim insanımızın asıl sorununun psikolojik olduğu, neredeyse hiç bir imkan yokken bile denebilecek durumlarda nice olimpiyat, dünya, avrupa şampiyonları çıkardığımız da düşünülürse bu sorunu çözebilir, sporcumuza rahat olmayı, katılmanın da önemli bir başarı olduğunu, hedefleri adım adım geçmek gerektiğini, başarılı olmak demenin sadece madalya almak demek olmadığını öğretebilir, anlatabilirsek Türk sporu ve sporcusunun her organizasyonda zaten daha da ileriye gittiğini görürüz. Bugün Rıza Kayaalp bile Selçuk Çebi'nin elenmesinin ve o ana kadar madalya alınmamış olmasını kendisini fazlasıyla etkilediğini söylüyorsa sıkıntı büyük demektir. Her sporcu tek başına bir birey olduğunu, kendi hedeflerine odaklanması gerektiğini, ve illa da madalya alınarak başarılı olunmayacağını idrak edebildiği anda bir çok branşta dünya liderleri arasına gireceğimiz kesindir.

İşte bu söylediklerim nedeniyle, sakatlanmış olmasına karşın ayakta durmaya çalışarak yarışını bitiren Merve, final koşmayı kendisine hedef olarak koyup bunu beceren ve 5. olan Nevin aslında bizim rol modelimiz olmalıdır. Önemli olan katılmak, devamlı katılmak, hep katılmak. Tecrübe ve gelişim sonunda zaten somut başarıyı boynuna asacaktır. Önce kafaları gereksiz beklenti ve düşüncelerden temizlemeli, bomboş bir kafayla sadece spora ve gelişen hedeflerimize odaklanmalıyız.

Hiç yorum yok: