Üniversiteler Ligi'nde 2. maçımıza çıktık bugün. Sakatlar, Kulüpler Ligi kadrosunda olup da bu kadroda bulunmayan 10 küsür adam, yağmur yağmaması, rüzgar esmemesi, şimşek düşmemesi, kıl dönmesi gibi meseleleri ardı ardına sıralayıp mağlubiyete bahane bulacak adam değilim kendi adıma. Çok güzel ve öğretici bir mağlubiyet aldık. Buna halk arasında söylenecek çok güzel sözler var ama ben ben pek abartmadan havadaki burunlar normal seviyelerine geri döndüler diyeyim. Hayatın her aşamasında "ben oldum" dediğin anda kaymetmeye mahkum olursun. Bugün çocuklar çok şey öğrendi. En önde geleni de buydu. Üst üste 4 maç kazanmak demek kral oldun demek değil ki! Geçmişle yaşayan kaybetmeye ne zaman mahkum olmadı ki bugün olacak. Sporda dün de yok yarın da, şu an var sadece, ve sen o anda, takım olarak, takımın parçası olarak orada olmak zorundasın. Gelecek Cumartesi Anadolu Üniversitesi ile deplasmanda karşılaşacağız. Maçı kazanan Üniversiteler Ligi'nde Çeyrek Final'e yükselecek. Benim içinse Çeyrek Final'den öte çocukların kaybetmenin acısının nasıl bir şey olduğunu içlerinde hissedip takım olmayı becerebilmeleri. Sonuçta Kulüpler Ligi ve Üniversiteler Ligi çok farklı oluşumlar ve bu çocuklar Üniversite Takımının, sonrasında bir kısmı da Kulüp Takımının geleceği.
Çok kıymetli bir rakip vardı bugün karşımızda. Hak ederek kazandılar, en önemlisi onlar takımlardı. Kendilerini kutluyorum, umarım önleri açık olur. Hatta umarım Ankara ve İstanbul hanedanlığına karşı duracak ekiplerden biri olarak seneler boyu var olurlar.
Bu maçta midesi delindiği ve bu sebeple ameliyat olduğu için oynayamayan ve bir müddet aramızdan uzak kalacak olan Fatih'e bir galibiyet armağan etmek istedik ama olmadı. Tekrar geçmiş olsun diyorum tüm takım adına kendisine. Acil Şifalar Fatih,çok özledik seni!
Not: Bu arada ozhano ilk kez maça geldi ve kaybettik, yoksa.... :)
2 yorum:
:). Yenilgiyi bana bağla da tam olsun.
Hocam ama saha içinde olmak apayrı bir heyecan değil mi? O çarpışmalar, mücadele, hırs...
Yorum Gönder