Sayfalar

5 Ekim 2008 Pazar

Dinamolar

Ön liberoydu, çapaydı, defansif orta sahaydı derken oyunun her iki yönünü de ustalıkla oynayabilen orta saha oyuncularına ayıp ediyormuşuz gibi geliyor bana. Ben onlara "dinamolar" diyorum. Her takımın ihtiyacı olan elemanlar. Türkiye'den bildik bir örnek vermek gerekirse "Her takıma bir Alex bir Aurelio" yerine her takıma bir dinamo yeter demek istiyorum, hatta dedim bile. Peki iyi de kim bu dinamolar? Rakip hücumları kesen, rakip kontra ataklarda defansın içinde rakibi karşılayan, top dağıtan, ara pas atan, şut çeken, frikik kullanan, gerektiğinde markaj yapıp rakibi tüketen adamlar dinamolar. Barça - Atletico maçını izlerken Xavi'nin performansından fazlasıyla etkilendim, bu yazıyı da aslında onun yüzünden yazıyorum. Bu sezonki en iyi dinamo performanslarından biriydi Xavi'ninki. Mesela Şampiyonlar Ligi ilk maçında Marsilya karşısında Gerrard feci bir dinamoluk yaptı. Lampard, yaşlandıkça Scholes, tabii ki Gerrard, Xavi, her geçen gün o yolda ilerleyen Iniesta, Sociedad'taki haliyle Xabi Alonso, Arsenal'deki haliyle Vieria, Stankovic, Pirlo ilk aklıma gelenler. Bu sene izlediğim en iyi dinamo performanslarından biri de Coritiba'dan Paraiba'ya aitti Flamengo maçında, tabii önemli olan devamlı aynı verimde olabilmek, bir Xavi ya da bir Lampard gibi. Sözün özü dinamolar servet takımları için, sayıları çok az ve biz abuk sabuk tanımlamalarla kısıtlamaya devam ettikçe orta saha oyuncularını pek yenisi de çıkmayacak gibi. Mesela Türkiye'den direk bir isim söyleyemiyorum ben, Milli Takım'da da kulüp takımlarında böyle bir adam sayamıyorum. Belki biraz Ayhan, belki biraz Musa Aydın (zorlayarak) başka kim? Türkiye'den ya da Dünya'dan hiç bir dinamo var mı bildiğiniz? (Reklam kokan bir cümle oldu, esinlenme diyelim, sıyıralım)

Hiç yorum yok: