Bin ikiyüzüncü seçenek olduğu Galatasaray teknik direktörlüğü kendisine daha teklif edilmeden üzerine atlayan bir adamdan ne bekliyorduk ki! Alman futbolunun bizdeki örneklerden Abdullah Avcı'yla eşleşen, yukarılara tırmanmak arzusunu genç yetenekler bulup, liglerde sürpriz yaparak gerçeklşetirmek isteyen bir rol oyuncusu Skibbe. Galatasaray'a imza atmadan önce de öyleydi, şimdi de öyle. Geldiği günden yardımcısı Davala kovulana kadar bir tek kez Davala ile Almanca konuşurken ekranlara yansımayan, Davala ile hiç bir röportaja çıkmayan, röportajlarını İngilizce yapan bir Alman. Skibbe'nin günleri belki de saatleri sayılı artık. Davala ve Boekamp'ın ne suçu vardı. Ümit takımı bıraktıp getirdi Galatasaray Davala'yı, yazık değil mi? Boekamp Dortmund'daki önemli görevinden istifa ederek geldi, ayıp değil mi?
Başarısızlıkların nedeni sorulduğunda güya Skibbe "Yardımcılarımdan gerekli verimi alamıyorum" demiş. Ben açıkçası inanmıyorum buna, ha böyle dediyse zaten yazıklar olsun bin kere Skibbe'ye. Asıl olay Skibbe'nin tavuğuna "kışt" demektir burada, "haydi bakalım efendi ufaktan topuk" demektir. Ama günahtır be kardeşim, her kim olursa olsun umut verip getirip, sonra paçavra edip kovmak, kariyerini yerin dibine sokmak. Tabii Galaasaray'ın tazminatla heder edilecek parasıyla, yeni gelecek adama verilecek astronomik kazık kontrat. Değer mi bu kadar rezalete. Yazık Ümit'e, yazık Boekamp'a, yazık Cevat Güler'e! Ne suçu vardı be Cevat Hoca'nın yeniden gençlerden sorumlu antrenör-kondüsyoner kırması yaptınız!
1 yorum:
bence yardimcilarimdan yeteri kadar verim alamiyorum muhabbeti umit davala icin en azindan gecerli olabilir. bursaspordaki yusuf simsek ten hicmi soz etmemis skibbeye umit davala merak ediyorum?
Yorum Gönder