Van Gundy’den sağlam birer fırça yedikleri belli olan Alston ve Howard bu maçın kazanılmasındaki en büyük etkenler oldular. Hep Alston’ın soktuğu 1 ekstra şut, attığı 1 fazla sayı Orlando’ya maç kazandırır derken dün akşamki gibi bir senaryodan bahsediyorduk aslında. Big Three 60-70 sayı arası bir katkıyı yaparken onlara ekstra sayılarla destek verecek, topu elinde bulduğunda ona bomba muamelesi yapmayacak 4. ve 5. lere ihtiyacı vardı Orlando’nun. Cavs serisi 5. maçını hatırlayalım, Alston’ın 26 sayıyla herkesi şok ettiği maçı. Bir anda rakibin dengesi bozuluyor Alston üretim yapınca. Riske edilen adam isabetli oynarsa mecburen ödün vermek durumunda kalıyor rakip sert ve yardımlaşmalı savunmadan. Aslında basketbol ne kadar basit bir oyun.
İlk yazıda Kobe’yi durdurmanın yolu olarak boyalı alanın köşelerinde onu bekleyen uzunlar formülünün işe yarayacağından bahsetmiştik. Howard – Gortat zaman zaman da Battie’nin değişkenler olarak kullanıldığı bu formül 2. maçta Kobe’yi yavaşlatmıştı. Ancak o formül denenirken çoğunlukla Redick’in sahada olduğunu da unutmamak gerek. Savunma yönü hep aksayan, çok kolay geçilen bir adam Redick, Kobe ile zaten eşleşmiyor ama perdelerde onu Kobe üzerinde bırakmaya çalışarak çok ekmek yediğini de Koca Phil’in yadsımamak gerekir. Neyse konumuza dönelim. 3. maçta bu uygulamayı özellikle Gortat oyundayken hücum kapasitesi çok sınırlandığı için Van Gundy daha kısıtlı tutarak onun yerine daha akılcı bir Kobe-stopper bulmuş. Adamı Kobe’ninyanlara gitmesini engellemek amacıyla Howard ya da o an oyunda olan uzun her kimse onun bulunduğu tarafın tersine doğru ayak çıkartarak Kobe’yi içeri uzuna doğru sürdü her fırsatını bulduğunda. Bu pozisyonlarda Kobe iyi perde yakalamışsa cezayı kesti, perde kötüyse dengesiz şut atmak durumunda kaldı. Bu sırada Kobe’ye doğru 3. adamlar tarafından uzatılan ellerin de hakkını vermek gerek. Gerçi bu savunma gayet riskli, doğru yapılmadığı her pozisyonda Gasol ya da Odom’la sayı buldu Lakers. Fakat genel olarak bakarsak ilk çeyrekteki muazzam şut performansını bir kenara koyalım Kobe 14’te 3 atmış bu stratejiye karşı 3 çeyrekte. İçeri girmeye zorlandıkça şuta mecbur kalıp dengesiz şutlara ya da fadeaway tarzı girişimlere başvurması onu hem fiziken hem de kafa olarak çok yordu, ötesinde sinirlendirdi. Ve eğer Kobe sinirliyse, dengesi bozulduysa Lakers geri kalan adamlarıyla Orlando’dan ne yaparsa yapsın maç alamaz.
Özet; Orlando’nun Kobe’nin sinirlenmesine, Lakers’ın Kobe’nin sakinliğine ihtiyacı var yüzük için.
Bu playofflarda hep Hidayet’ten bahsedildi, öve öve bitiremedik, bitiremediler. Haklıyız, haklılar. Ancak gözden kaçan bir konu Hidayet’e bunları yapma yetkisi ve iznini veren adamın Van Gundy olduğu. Brian Hill zamanında Hidayet bunları yaptığı anda kenara alınıyor, birçok kez azar sınırında konuşmalara maruz kalıyordu. Bu takım Van Gundy’nin takımı ve bu takımda Hidayet dışında da çok iyi oyuncular var. Dün gece Hidayet’i kilitlediğinde Lakers o adamlar sahne aldılar ve maçı getirdiler. SVG’nin Pietrus tercihini çok eleştirmişti Mehmet, başlarda haklı gibi gözüküyordu belki ama her oyuncunun uygun bir rolü vardır takıma ve o rolün kostümünü giyene kadar birkaç kıyafet değiştirmesi gerekebilir. Sonunda Pietrus’u nasıl ve ne zaman kullanacağını buldu SVG. Hem savunması hem de cesareti ile Pietrus bu playofflarda Magic’in kesinlikle “x” faktörü.
Van Gundy’nin Nelson’ı o ağır sakatlıktan sonra oynatıyor olması çok eleştiriliyor, en şiddetli eleştirenlerden biri de benim ama gözden kaçırdığımız bir nokta var.Nelson’ın final serisinde oynaması kararını 1. maç sabahı otelde arkadaşları oybirliği alıp Van Gundy’e bildirmişler. Bu noktada oyuncularının özgür iradelerini kullanmalarına izin veriyor aslında Van Gundy. Ama itiraf etmek gerekir ki Nelson’ı şu iki maçtır, ki benim de istediğim bu, Alston’ı veya Hidayet’i dinlendiren adam olarak bir nevi Johnson’ın görevinde kullanması daha doğru bir tercih oldu. Hem psikolojik olarak sakatlık korkusu hem de antrenmansızlık Fisher (maçın başında iyi şut atsa da devamlılığının kalmadığını bir kez daha gördük) karşısında bile Nelson’ı zor durumlarda bırakırken Farmar’ın onu nasıl rezil ettiğini anlatmak bile istemiyorum, herkes gördü. Johnson’ın sertliği ve yırtıcılığı bir kayıp kuşkusuz, Nelson’ın o ağır sakatlıktan dönüşü her ne kadar moral aşılasa da takıma.
Kobe’yi savunmayı öğrenip, egolarından sıyrılmış Howard, kendini büyük ölçüde frenleyen Alston, Hidayet gibi bir sorumluluk alma makinesi, Lewis gibi bir şutör, Pietrus, Lee gibi artı faktörlerle sahaya her şeyini vermeye çalışan bir Magic’in, bu kafada oynarlarsa diğer 2 iç saha maçını da vereceğini düşünmüyorum. En zoru bu maçtı, 3-0 olur mu sorusu kemirirken insanın beynini, bu kararlı duruşu göstermek herkese gereken cevabı vermek demek.
İlk yarıdaki muhteşem %75’lik şut yüzdesi ve ilk Final galibiyetiyle bu takım Orlando tarihinin en iyi takımı olarak bir kez daha tarihe geçti ve bizler de zevkle tanık olduk.
Yazıyı Van Gundy'nin şu güzel sözüyle bitirelim:
"Just play your game, make our ball movement"
Basketbol, sağlık ve mutluluk dolu günler…
17 yorum:
herşeyden önce ben sizin kadar bilmiyorum bu işi sanıyorum ama,
"sahaya her şeyini vermeye çalışan bir Magic’in, bu kafada oynarlarsa diğer 2 iç saha maçını da vereceğini düşünmüyorum" diyorsunuz.
Peki ama şu gerçek ortada durmuyor mu hala, ilk yarıda %75 - yoksa 76 mıydı" süper bişey dimi şut için ve fakat yinede maçın kaderi kobe nin gasol'un perdesinde kaptırdığı topa kalıyor.. Peki magic hep ilk yarıları %7o lerde mi oynayacak ? Ama LA bu seviyeyi tutturabilir hep. Bence bu maç göstermiştir ki Bu kadar mükemmel şut sokamazsa magic - ki sokamaz- elenecektir..
İddalı konuşmamayı sevmeme rağmen en az 1 -ama sanki ikisinide- maç alacaktır LA.
:))
Est. öncelikle.
Dün akşam maçın oraya kadar gelmesinin en büyük nedeni Kobe'nin ilk devredeki patlamasıydı. Eğer Kobe o şutların yarısını sokamasa maç ilk devre biterdi.
Magic bu kafada oynamaya devam ederse diğer 2 maçı da alacak çünkü artık savunmada farklı ayarlamalar yapmak zorunda Lakers cephesi. alston'ı ya da bir başkasını bu kadar riske edemeyecekler, bu da Howard'ı daha fazla teke tek bırakacak. Howard'ın teke tek kalması demek 30-40 sayı arası ve dengesi bozulan Lakers savunması demek.
Kobe 11/25 ile 31 sayı - maçın genelinde tabiki- hep yapabilir, yaptı zaten buraya kadar.
Söylediğinizin aksine sanıyorum ki -ben olsam öyle yaparım- alston'ı riske edeceklerdir yine çünkü hepimiz biliyoruz ki üstüste oynadığı böyle 2 maç yok alston'un kariyerinde "belki rucker parkta vardır"
1 tane sokunca ot. olarak diğerinide atma hakkı var gibi hissediyor sanıyorum alston. - ki maç içinde koç onu uyardı da-
vaktinizi çalıyorum kusura bakmayın
Maçın Orlando açısından bu kadar iyi gitmesinin sebebi ise milyonda bir yakalanıca şut yüzdesiydi. Geri kalan maçlarda böyle oynamaları imkansıza yakın. Kobe'yle Pau'nun top kaybı olmasaydı bu muhteşem yüzdeye rağmen Lakers maçı alıcaktı. Demek ki Orlando'da yanlış giden, çok yanlış giden bir şeyler var ki o yüzdeye rağmen maçı kıl payı kurtardılar.
Kobe'nin ilk çeyrekteki muhteşem oyunu olmasaydı maç elden giderdi belki ama ikinci yarı Kobe'den eser yoktu nerdeyse ama fark gene de alıp yürüyemedi çünkü parçalar çalışıyordu. Kobe 2. yarıda az, çok az kendi gibi oynasaydı mesele 1-2 dakika boyunca maçı Lakers alırdı.
Ayrıca hakemlere hiç değinmemişsin. Ortada kalan her pozisyonu Orlando lehine vermeleri, Pietrus'un stepsi, topu pota üstünde tiplemesi ve şu anda aklıma gelmeyen 10'un üzerinde böyle pozisyonun gözardı edilmesinin çooooook büyük katkısı oldu Orlando'nun maçı almasında.
magicin %75 şut attığı ilk yarının önemli bölümünü geride geçirdiğini belirtmek isterim...
aynen cenky'nin de dediği gibi kobenin ilk çeyrekteki patlaması olmasaydı ilk yarı biterdi maçı. gözü kapalı, dengesiz, düşerken, içerden dışardan her yerden attı adam...
herkes biliyor zaten howard+hedo+lewis 70 sayı civarında oynuyorlar...
lakers'ı 100 sayının altında tutabildiğiniz her maçı kazanma şansınız çook yüksektir.
70 sayıya rol oyuncularını ekleyebiliyorsanız ki ilk 2 maç öle bişe yoktu magicte kazanmanız çok olasıdır.
cavs serisinde pietrusun ve 1 maçta alstonun katkıları magici finallere çıkardı.
aynen burda da şampiyon olmak için rol oyuncularının extra katkıları gereklidir.
ayrıca lakers da öle çok özel bir takım değil.
sadece çok özel bir koçları ve çok ama çok özel bir oyuncuları var...
@ tartavuz
Ne demek vakit çalmak, zevk oluyor, ne güzel sohbet ediyoruz. Alston'ı tekrar riske ederler ve Alston tekrar 20 sayı atarsa Jackson'ı tefe koyarlar. Zen Master bu riskleri almaz, savunmasını değiştirecektir. Arkasında Nelson'ın olması ve SVG'nin fırçaları sanırım bundan sonra işe yarayacaktır. Maç sonunda Koç sakin olmamı söyledi dedi keza Alston, bu da önemli bir mental adım.
@ Udb
O kadar sıkıldım ki hakem okumak, dinlemek ve yazmaktan bu seride çok acayip bir şeyler olmazsa bir kez bile hakem demeyeceğim. O saydıklarına cevap olarak da LA'deki ilk maçın ilk 3 çeyreğini veririm.
Yanlış giden ne kadar isabetli hücum etmiş olursa olsun Magic, Lakers'ın onları iyi savunması ve kaçan pozisyonlarda ribaunt savunmasını çok iyi yapmasıyla, kendilerinin hücum ribauntlarını 2. yarıda sürklase etmeleriydi.
O yüzden kılpayı kurtuldular kısmı sadece Orlando'nun ribaunt alamamasıyla ilgili bir saptama olabilir en fazla. Nasıl Orlando bu kadar isabetli atamaz deniliyorsa her fırsatta, Lakers da bu kadar sürklase edemez Magic'i hücum ribauntlarında.
TŞK BENİM İÇİNDE İYİ BİR SOHBET OLUYOR HEMDE İŞTE KAFA DAĞITIYORUZ:)
ÖNCELİKLE LA İN YAPTIĞI SAVUNMADA; ÖZ. MAGİC BU KADAR İYİ TOP ÇEVİRİRKEN, SANIYORUM BİRİ HER ZAMAN BOŞTA KALACAKTIR. KLASİK MAGİC 5 İNDE BU İSİM ŞÜPHESİZ ALSTON OLUR. EĞER GORTAT YADA BATTİE -BÖYLE YAZILIYODU HERALDE :) - OYUNDA DEĞİLSE TABİ. YANİ PJAX ASLINDA ZORUNLU BİRİNİ RİSKE ETMEYE..
HAKEMLER BENİMDE BU MAÇTA GÖZÜME ÇARPTI -NEDEN ACABA :)- LA YENİLİNCE OLUYO BÖYLE ŞEYLER İŞTE..
EJİKULAT ARKADAŞA GELİRSEK :) DAHA NE OLSUN ÖZEL BİR KOÇ VE ÖZEL BİR OYUNCU.. ZAMAN ZAMAN BENİDE SİNİR EMESİNE RAĞMEN GASOL UN SAHA GÖRÜŞÜ VAR, SONRA ARİZA NIN HEDO YU ÇOK YORDUĞUNU GÖRÜYORUZ MAÇ İÇERİSİNDE LEE EXTRA BİŞEYLER YAPAMIYOR CAVS A YAPTIĞI GİBİ. PIETRUS HENÜZ SADECE BU MAÇTA KATKI YAPABİLDİ. BİZ BEKLEDİĞİMİZ ODOM KATKISINI ALAMADIK BANA GÖRE.. KİM NE DERSE DESİN KOBE ÇOK İYİ DEĞİLDİ.. BUNLAR SANIYORUM HEP LA İÇİN + ŞEYLER DEĞİL Mİ ?
MAGİC İ SADECE HEDO ORDA OLDUĞU İÇİN DEĞİL DEĞİŞİK OYNADIKLARI İÇİNDE SEVİYORUM ASLINDA, FAKAT BİR TÜRLÜ AKLIM ALMIYOR BU SERİYİ BÖYLE GÖTÜREBİLECEKLERİ..
yenildiler ama bence jax maçtan mutludur. howard sadece altı top kullanmış. alstonun bir daha böyle oynamayacağınıda hesaba katarsak lakers orlandodan maç alır.
maçın tüm filmleri mr’ına kadar güzelçe çekilmiş bir yazı yine ancak,bir şey unutulmuş,insan uykulu uykulu da fark edemeyebiliyor:dün lal yardımcı koçlarından brian shaw’un üzerindeki ceket hayatımda gördüğüm en kırışığıydı.gece ceketiyle yatmış anlaşılan;eşofmanlarını unutmuş olabilir deplasmana gelirken.neyse...yazıda doktora tezini andıran müthiş bir bölüm var,basketbolu anlamak isteyen tüm vatandaşlara sesleniyorum:kobenin nasıl savunulacağı/savunulduğu/savunulabilirliği üzerine olan bölüm tahminim basketbol fikir adamlarını mest edecek analizler içeriyor.gandhi hoca,tahminim,tahta üzerinde daha açıkça çizip anlatamazdı.ben 3-4 kez başa dönüp okudum.tom tibadu görse o bölümü işi bırakır,emekli olurdu.
Seride fark yaratacak oyuncuların;takımlarının,her gün yataklarından farklı şekillerde kalkma özelliğine sahip oyuncuları olan alston ve odom olacağını düşünüyordum.zaten alston konusunu cenk hoca defaatle yazdı,kaleminde uç(tüy) kalmadı.yazıda x faktörün pietrus olduğunu gördükten sonra da,”x”in Orlando adına sağa ve sola yatık iki çizgisini alston ve pietrus arasında paylaştırma teklifini ettim kendi payemde.alston ve pietrus demişken,bu maçta rol oyuncularını geçen maçlarda olduğu gibi riske eden lakersın cavsın çektiği acıyı nasıl çektiğine de tanık olduk.hidoya perde sonrası gelen sıkıştırma üzerine lewise topu geçirişi ardından pozisyonların birinde leenin diğerinde pietrusun ortaya dalarak darma duman olmuş lakers savunmasını nasıl iptal ettiğini de gördük.lewisin üzerine çabuk gidemedikleri pozisyonlarda da lewisin şutu çıkarmasını da gördük.hatta “Orlando hep böyle sokamaz ya!” diyen arkadaşlara da lewisin bomboş kaçırdığı şutlarını da gördüğümüzü hatırlatayım.bir önceki seri boyunca cavsın “hep böyle atamazlar ya!” taktiğini yapmasından sonra nasıl kuyruklarını bacaklarının arasına alıp soyunma odasına kaçışlarını da gördük.orlando hücumda düzenini tutturdu bu seride.hatta lakersın riskli savunmasında savunmalarının ortasının nasıl zayıf olduğunu da gördük.blok tehtidi sıfır:mesela pietrus cavs serisindekinin aksine bütün sayılarını ikilik atarak bulmuş(bu maçta),çoğu da önünün boş kalıp ortaya dalması ile;yine lewisin ,leenin hidonun da ortaya dalması ile bulduğu sayılar var.maç kafa kafaya gider gibi gözüküyordu ama,yemin ederim,hiç heyecanlanmadım.kobenin elini gözünü bağlasan atacağı bir ilk yarı ve,elli kez dediğimiz orlandonun farkı 8-9’ a çıkarttığı anlarda bir türlü tavadaki menemenin sonunu ekmekle iyice sıyıramaması skoru böyle gösterdi.lakersın hücumda gasolü ara sıra kullanması dışında nadir doğrular yaptığını da eklemek lazım.şimdi,yukarıdaki yazılara bakıyorum da mutlu olmamak elde değil.ortalık magic ve lakers özelinde basketbol için toza dumana karışmış.herkes serinin gidişatı hakkında mezeler sunmuş salataya.yalnız dikkatimi çeken bir şeyi de belirteyim:şimdi,arkadaşlar,orlandonun oyununu "şu atsaydı,bu kaçsaydı,o kovalasaydı,dağ fare doğursaydı,bugünkü aklım o zaman olsaydı,şimdi üç beş domatesle bir kaç yumurta olsaydı(neler yapardım),saçlarım kıvırcık olsaydı," gibi -se'li -sa'lı cümlerle küçümseniyor gibi geliyor bana.orlando sistemiyle alakalı bir şey bu.alstonun yerinde bugün başkası olabilir.geçen sene evans boşları sokuyordu,bu sene pietrus ve lee.arizanın gidişini neden sanıyorsunuz magicten.bakın,bu maç orlandonun akıl ile oynadığına kanıt:sadece 14 üçlük kullanmış ve 5 isabet bulmuş magic gibi bir takım.lakers savunmada risk aldığında savunmanın ortası taksim meydanının 1 mayıstaki haline dönüyor:bomboş.orlando içeri penetre etti bu maç.ayrıca alstona fazla yüklenmeyelim.yani olayı"kalede rüştü olmasaydı,görürdünüz ali samiyi" yorumlarına getirmemek lazım.ayrıca çekilmezlikabidesi arkadaşıma da,howard'ın altı şutuna rağmen 16 kez özerk bölgeye(serbest atış bölgesi) geldiğini de gözden kaçırmaması hususunda uyarı da bulunayım.tahrik edip kızıştıralım yorumları,dedim.hayde!...
Tolgam canım kardeşim ne kadar güzel betimlemelerde bulunmuşsun hakkımda, duygulanmak yaşadıklarımın açıklamasını yapmaya yetmeyecek kadar basit bir sözcük.
Şu se sa sözlerine de aynen katılıyorum. Celtics de Cavs de atmaz sokamaz diye diye plajlara yelken açtılar. Hala herkes ah bi kaçırsalar diye bekliyor. O zaman güzel bir se sa da benden gelsin : Ya kaçırmazlarsa da hep böyle sokarlarsa :D
tolga arkadaşıma :)
Bu kadar güzellemeler yaptığın (önceki yorumlarını da okudum yani :)) magic, dediğin gibi kevgire dönmüş LA ortasına rağmen, kobenin kaybettiği o topla maçı alıyorsa. Ve LA 2-1 öndeyse, kim ne derse desin %75 le attıysa bir yarı...
Ben se de kullanırım sa da kullanırım.. :) İddia ediyorum bu maçtan sonra LA oyuncuları daha çok inanmışlardır şampiyonluğa ve bizde tabi..
Kızdırıp, kırıyorsak birilerini affola :)
tartavuz dostum,müsaadenle cevabımı akşama vereyim.şu anda allahın bana verdiği bir ceza olarak anladığım yoğunluk yüzünden cevabım geçikecek.kusura bakma...ayrıca yorumumu kale alıp cevapladığın için çok teşekkür ediyorum.biri kolonya getirsin...
TOLGA DOSTUM SANA ALLAH KOLAYLIK VERSİN...
BEKLİYORUM..
yazdıklarım sığmadı,şimdi kardeş payı yapıp yolluyorum.
tartavuz dostum,bugünkü son enerjimi sana vereceğim cevaba harcıyorum.he-man olmak tüm gücü kendimde toplamak isterdim bugün için ancak öyle bir teknoloji yok henüz,olsa da bizim ülkeye biraz geç gelir sanırım.neyse geçeyim bunları...bu sorundan dolayı mutlu olduğumu belirteyim,teşekkür ederim tekrar.ayrıca bir teşekkür de,gerçekten orlandoyu bazen evliya seviyesine çıkardığımı görüp benim yüzümü kızartmandan.ben de düşünmüyor değildim:daha önceki yorumlarıma bakan birinin en sonunda patlayıp "yeter ulan,yeter övdüğün,allah mı ulan bu takım" şeklinde olmasa da, senin dediğin gibi daha makul bir şey demesini bekliyordum.ben 'güzelleme'yi abartmışım ve birisi de 'dokundurma' yapmış.bu gayet hoş...her zaman takımı övmediğimi de söyleyerek şimdi,biraz da bana hak vermeni isteyeceğim.sadece överken servet-i fünun tarzı takınıp,yani eşeğe taç giydirme töreni yapıp,yergilerken de fazla kurcalamamam böyle bir algı bırakmış olabilir sende.uzattım ama,bir örnek vermeden de içim rahat etmeyecek:mesela alston için,cavs serisindeyken cenk hocanın bir yazısını yorumlarken,mümkünse maçın son periyodunda salondan çıkartılsın,demiştim;demek,eleştirirken bile abartabiliyormuşum ve kendimi kutluyorum.
şimdi gelelim konuya:öncelikle bir şey için üzüldüğümü belirteyim."Ben se de kullanırım sa da kullanırım..."demen sanki emir vermiş gibi hissetmeme neden oldu.yanlış anlaşıldıysa düzelteyim:ben,magicin oyunundan bahsederken böyle '-se'li '-sa'lı varsayımlarda bulunmanın magic takımına büyük haksızlık olduğunu düşünüyorum.yani magicin oluşturduğu bu oyun planıni ve karakterini küçümsemek gibi geliyor bana.yani pietrusu leeyi ya da alstonu yalı kazığı gibi durması için yerleştirmiyor sahaya gandhi.bu yalı kazığı pozisyonlarını nbade en az uygulayan takımların belki de başında magic.şimdi hani kanıtı diye de sorma?onun istatistiği yok,olsa da bulamam ama,herhangi bir magic maçı izleyebilirsin.
şimdi konuyu iyice açalım.çek hocam,çek,çek...iyice...şimdi bu rekor olduğu için millet ne yazık ki aristo mantıklarını devreye soktu:sanki bir dahaki maç,geçen maçtan yüzde birkaç eksik atarsa orlando kaybedecekmiş,kazanması için yine aynı yüzdeyi tutturması lazımmış.bakın,magic içerideki boston maçlarının birini %36 ile atarak kazandı.hem de ondan önceki kazandığı maçı %59 atarak kazanmıştı.o gün atamayabilirsin,şutlar girmez,o zaman savunmaya konsantre olursun,ya da serbest atış çizgisine gitmeye çalışırsın daha çok.orlando artık finalde,ve buraya gelen takımların belli standartta bir savunması vardır.yani bu takımlar için sadece çok iyi hücumcu ya da çok iyi savunmacı sıfatları veremezsin.(sıfat mı oluyor o?)maç içinde çok sertleştirebiliyor bu tip takımlar savunmalarını.bakın,elli kez demiştim,phoenix'in neden finaller takımı büyük takım olamadığını.hiçbir zaman standartın üzerinde savunma yapamadılar.bazen büyük savunma oyunları gerekebiliyor en tepede ateş yakıp,mangal yapmak için.
ayrıca,az eski konuya geleyim:benim yazdığım yorumları okursan da,benim de se'li sa'lı yorumlar yazdığımı görürsün.şimdi şöyle olsaydı(bak başlıyorum sa'ya):lee o beleş aleyupu bitirseydi,ne konuşurduk acaba?bence bu boş bir varsayım.adamın biri çıkar o zaman der ki:o zaman 3. maçta belki o maçın önemiyle lal yine 2-1 olurdu.bu saçmalığı da sonsuza uzatırız.tekrar döneyim şimdi.az önceki içimde kalmıştı çünkü,unutmadan yazayım demiştim.tartavuz dostum hem bak size de(sanırım lallisin,öyle anladım) iyilik yapıyorum.diyorum ki:bundan önce cavsların,celtlerin de her yenilgiden sonra "ya bir kez daha aynısını tutturamazlar ki" diye diye ne hale geldiklerini gördük.bakın siz böyle hatalara düşmeyin de zevkli bir seri geçsin,diyorum.kaan kuralı severim ama,bugünkü yazısının bir yerinde "alston'un iki maç üstüste sokamayacağı ve bryant'ın iki maç üst üste kötü oynamayacağını" yazmış.ben de kaan kurala diyorum ki:ya üstadım,bunu derken sen,kafan iyi miydi?kaan kuralın bir holingırgil olduğunu biliyoruz,istatistik delisi bir güruh bunlar,tamam sağlam istatistikler,aydınlatıcı ve tahmin ettirici ve de kestirici ama,bu kadar da kesin konuşulmaz ki be(şaka yaptıysa özür dilerim kendinden)o sahada insanlar top koşturuyor.ben her zaman oluşturulan karakterleri konuşmaktan yanayım.şimdi magic 98 sayı ortalamasıyla oynuyor mesela,peki magic kaç kez 98 sayı atmış bir maçta.büyük takımlar o gün öyle bir oynar ki,50 atıp kazanırlar (çüş tolga!!!).mesela kaan kural yazısının sonuna şunu da eklesin:kobe kaç maç üstüste son maçın ilk çeyreğindeki gibi oynar,diyelim 4 maçta bir,o zaman yandı lakers 4 maça şampiyonluk gider.ya da farmar kaç maç 10 sayı üzeri atabilir,ya da kobe kaç maç savunmacısını tufaya düşürebilir.şimdi sen cevap yazarsan örnekleme diye aynı şeylerin magic için de geçerli olduğunu söyleyip kendimi kurtarayım.yani,anlatmak istediğim artık finale gelmiş bu takımların böyle ucuz varsayımlara kurban gitmemesi.bakın,benim cenk hocama büyük saygılarımdan biri nedir?örnekleyeyim hemen.bak koca koca magic nba basketbol yazarları bile lebronun o şutu sokmaması durumunda serinin 4-0 biteceği konusunda yazarak saçmalama rekorları kırarken,cenk hocanın yazılarında böyle ucuz varsayımlara girmeyip analiz yapması bunu da yaparken sıkmaması okuyucusunu,kendisini bana göre önemli bir basketbol düşünürü yapıyor.(yazmadın değil mi cenk hocam,rezil etme beni daracık sütunda:) ).sanırım anladın meramımı tartavuz dostum...ben şimdi acile gidiyorum,maça dönerim herhalde...
Tolga hiç öyle şey der miyim ben :D
O güzel ve ağlatan sözlerin için tekrar tekrar sağol, yine sağol, varol.
Anladım, anladım :) kısa kısa cvp vericem sabah maçı izleyip erkenden izmire gidicem çünkü. Se li ve Sa lı yazdıklarım latife içindi, evet LAL liyim 86-87 den beri, söylediklerin kabul edilebilir şeyler -bu sabaha bakıcaz asıl :)- LA maçlarından birini Magic in %36 ile atıp kazanması mümkün değil... 4. maç için devam edelim zevkli oldu bunlar düpedüz.
:) selamlar
Yorum Gönder