13 Ocak 2009 Salı
Alexandre Aja
Az önce P2'yi seyrettim. Uzun zamandır izlencekler listemin başındaydı. Alexandre Aja filmi olması nedeniyle çok önemliydi benim için. Haute Tension'ı izlediğimde hayran olmuştum Aja'ya. Craven'la beraber imza attıkları The Hills Have Eyes'ta bayağı iyi bir iş çıkarmıştı. Mirrors'ta zaten yerimizden hoplamıştık. P2 pek sinemalarda gözükmedi, daha ziyade DVD piyasasında yer buldu kendine. Aja'nın yapımcı ve senaryo yazarı olarak imzasını koyduğu bir filmdi, yani onun çocuğuydu bu film. Hem Rachel Nichols'ün (Nichols'ü takipçileri Alias'ın son sezonundan Rachel Gibson rolünden hatırlarlar) hem de Wes Bentley'in oyunları çok beğenilmişti ve ben çatlıyordum. İzledim ve zevk aldım, izledim ve etkilendim. Aja gerçekten bu işi çok iyi biliyor. Hikaye her an her gün yaşayabileceğimiz cinsten bir hikaye, burada hiç bir şeyini anlatmıyorum filmin, izlemek isteyenlerene kötülük yapacak değilim, ama herkesin başına gelebilecek cinsten bir kabus bu. Aynısı olmaz belki ama benzerleri mümkün. Mekanlar, çekimler, oyunculuklar muazzam. Yönetmen Franck Khalfoun'u da kutlamak gerek. Haute Tension'da Jimmy rolündeydi izleyenler için. Anlaşılan o ki Aja ile yola devam edecek bundan sonra da. İlk yönetmenlik deneyimi son derece başarılı. Ayrıca filmde bir ara televizyonda haber geçen muhabir rolünde kısa bir rolü de var. Sanırım onu da eğlencelik olarak koymuşlar. Her neyse film müthiş, Aja daha 30 yaşında imza attığı bunca başarılı projeyle günümüzün Wes Craven, hatta abartalım Hitchcock'u olma yolunda ilerliyor. Ben de çekeceği her yeni filmi heyecanla bekliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder