Sayfalar

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Salvador Guti


Real Madrid’in genç! Semih’i Guti...

Futbolun hırsla pazarlanmaya evrildiği döneme denk geldi en parlak yılları. Bu “talihsiz” dönem yüzünden adı hiç bir zaman Real Madrid denince akla gelen ilk isim olamadı bir türlü. Florentino Perez’in “Galacticos” dönemlerine kurban gitti hep. Buna karşın Madrid ekibinin kendi bahçesinden yetiştirdiği en nadide meyve idi Jose Maria Gutierrez.

Real Madrid’in altyapısına 8 yaşında katıldı. Forvet olarak başladı. Orta saha olarak devam etti. Bunda en büyük etken ise çok güçlü olan gol sezgisinin yanında rakip oyuncularca kestirilemeyen ara paslar verebilme yeteneğiydi. Bu bölgede tüm yaş seviyelerinde kanıtlayıp ve 1994 yılında Real Madrid’in C takımına yükseldi. Ulusal Takım formasını da bu yaşlarda üstüne geçirden Guti, 1995 yılında bir de gol attığı 18 yaşaltı Avrupa Şampiyonası finalinde Totti’li, Buffon’lu, Pirlo’lu İtalya’yı 4-1 mağlup eden takımın önemli bir parçasıydı.

Zaferlerle dolu bir kariyer

Bu kupa Guti için daha başlangıçtır. Artık A takımda kendini gösterme vakti gelmiştir. Real Madrid’in o zamanki teknik direktörü, Jorge Valdano, genç takımda da hocalığını yaptığı Guti’yi A takıma çağırıp gözü kapalı A takım formasını verdi.

A takımda sürekli olarak yer bulmaya başladığı 1996-97 sezonunda Fabio Capello yönetiminde ilk La Liga şampiyonluğunu kazandı. Ve o yıldan sonra 2004-05 sezonuna dek her yıl en az bir kupa kaldırdı. Kulüp düzeyinde hem Şampiyonlar Ligi Kupası’nı, hem Kıtalararası Kupayı, hem de Ulusal Takım formasıyla 21 yaş altı Avrupa Şampiyonası Kupası’nı kaldırdığı 1998 yılı genç oyuncunun en parlak yıllarından biridir.

Kupa kaldırmaktan uzak kaldığı iki sezonda (2004-05 ve 2005-06) Real Madrid Florentino Perez Başkanlığı’nda “pazarı olan yıldızlar” takımı, “Galacticos” olmayı tercih etti. Zidane, Figo, Beckham gibi parlak çocukların arkasında kalan Guti takımın “genç Semih’i” rolünde kaldı. İlk La Liga şampiyonluğunu kazandığı hocası Capello’nun gelmesiyle bu kaderi terse döndü. İtalyan çalıştırıcının Emerson ve Diarra’lı orta saha “triosunun” yaratıcı zekası olarak Rijkaard’ın Barcelona’sıyla kıyasıya girilen şampiyonluk mücadelesinde son haftalarda oynadığı oyunla ligin kader adamı oldu. 2006-07 sezonunun 33. Haftada şampiyonluk yarışında takımını ayakta tuttuğu Sevilla maçı unutulmaz performansları arasında yer aldı. İkinci yarısında girdiği oyunda 2 asist yaparak takımının öne geçmesinde büyük katkı yaptı. (http://www.youtube.com/watch?v=Vwm3kmhl6zI) Yine aynı sezondaki 37. hafta mücadelesinde Madrid’i şampiyon yapan 2. gol öncesi attığı ara pası muhteşemdi. (http://www.youtube.com/watch?v=U_Vvdf4v_rw) Ertesi sezon Bernd Schuster yönetimindeki kadroda ise kariyerinin zirvesini yaşayan Guti toplamda 17 asist yaparak sezonu bitirdi.


Her Aşk Bitermiş...

Kulüp başkanlığına Florentino Perez’in 2. kez seçilmesiyle 2. “Galacticos” dönemine giren Real Madrid’de Guti yine yardımcı oyuncu rolüne layık görüldü. Bu sefer haklı bir neden daha vardı. Yaşı 34’e gelmişti. Avrupa futbolu artık 22-29 yaş aralığındaki isimlerle hızlı tempoda oynanıyordu. Ayrılık vakti gelmişti. İki sezon evvel “ömür boyu” kontrat önerilen iki isminden biriydi Guti (diğeri de Raul) ancak Real Madrid’in futbolu pazarlamacı anlayışının son kurbanı oldu.

Son futbol sanatçılarından

Guti, cılız-ince görünümü, sarı-kumral saçları, futbol anlayışı ve forma numarasıyla (Guti de, Cruyff da 14 numara giydiler) bende ayrı bir yere sahip. O futbol kişiliği ile çağımızın Cruyff’u idi benim için. Eğlenmek için oynayan son futbol sanatçılarındandı. Kendisine oynayan değil takımı oynatan bir oyun anlayışına sahip olması en önemli özelliği. Alkışlar koptuğunda tebrikleri orkestrasındaki tüm enstrümanistlerle kabul eden alçak gönüllü bir orkestra şefidir Guti. Herkesin düşündüğü şekilde olması bekleneni değil, Dali gibi ilk bakışta ne yaptığı anlaşılmayan gerçeküstü bir oyun sahneledi kariyeri boyunca. Deportivo maçı da sanatının zirvesiydi. (http://www.youtube.com/watch?v=dwsmBdL9jR8)


Beşiktaş’a yarın akşam imza atması beklenen İspanyol orta saha oyuncusu takıma oyun olarak çok şey katacaktır şüphesiz. Beşiktaş’ın Nihat, Bobo ve Quaresma’dan oluşacak muhtemel ön üçlüsüne atacağı arapaslarla tüm taraftarı gole doyurabilir. Ancak son yıllarda futbolcuları transfer ederken özel hayatını da göz önüne alan Beşiktaş yönetimi,taraftarları ve Türk Spor Basını, biseksüel olduğu bilinen Guti için ilk kötü performansı sonrası ne tepki verecek bekleyip göreceğiz.

Yıllarca formasında kendi adının yanında kendi ismi Hernandez, oğlu Aitor ve kızı Zaira‘nın baş harflerinin birleşiminden oluşan Haz yazdı… Sırtında taşıdığı 14 numara ise 2000-2001 sezonunda forvet oyuncusu olarak attığı gol sayısına ithafen...

1 yorum:

R-J dedi ki...

We will see if he will be a salvador. Guti has great quality but he is disappear during the games. We will see what will be his perfomance.
Regards,
http://transfersaqueneutral.blogspot.com/
(a blog about Football and NBA transfers)