Daha önce transferini yazdığımızda sabır dilemiştik Trabzonlular'a. Cidden bu adamla işleri çok zor. Gittiği her takımda huzursuzluk çıkardı Baytar. Defalarca kez kadro dışı bırakıldı, hocasıyla tartıştı, arkadaşlarıyla saha içinde kavga etti, rakiple dalaştı. Aman çok yetenekli, şöyle böyle diye şişirildikçe kendini çok büyük futbolcu zannetmeye devam etti. Geçen haftaki GS maçında hiç bir şey oynamadığını, ondan önceki haftalarda hep saman alevi gibi bir parlayıp bir söndüğünü gördük Baytar'ın. Broos'un elinde çok fazla seçenek olmadığı ve Baytar da savunma yapar gibi gösterdiği için kendini hep Alanzinho ya da 2. forvete tercih etti Belçikalı onu.
Ama dün akşam gerçek Baytar'ı bir kez daha gördük, Trabzon adına üzüldük. Broos'un kılıç keskinliğindeki neşterini yerken henüz maçın ilk devresinde yüzünde okuduklarım az sonra patlar bu adama delalet ediyordu. Taraftar da bir türlü ısınamamış Baytar'a belli ki çok ciddi protesto ettiler oyundan çıkarken onu. Kulübeye bile uğramadan soyunma odasına giderken de protestolar devam edince beklediğimiz gibi Baytar çıldırdı ve taraftarı alkışlamaya başladı ama onlara hakaret edercesine. Sonra aldı formasını öptü, sanki ben hepinizden daha çok Trabzonluyum der gibiydi. Öyle bir yüz ifadesi vardı ki sanki aralarına dalsa tekme tokat dövecek bütün taraftarı. Ama Baytar bir dur Allah aşkına. Sen daha kimsin, nesin? Dünkü çocuksun, yeni transfersin bu şehirde. Bu takım için daha ne yaptın ki taraftara posta koyuyorsun. Sen geçip gidersin o formadan ama o taraftar baki kalır. Trabzonspor senin değil onların takımı. Önce taraftarına, şehrine saygıyı öğren ondan sonra öp formanı. Önce takımına katkı ver, kademe atlat ondan sonra tepki gösterecek hakkı bul kendinde!
Trabzonspor seyircisi için sanırım Baytar bitmiştir. Broos da artık onu pek düşünmeyecektir kadroda en azından devre arasına kadar. Bu fırsattır Baytar'a düşünmesi için, sormalı artık kendine "Ben nerede yanlış yapıyorum?" diye. Baytar'lı Trabzonspor'a sabırlar diliyorum.
Fotoğraf: Hürriyet
1 yorum:
son kısma katılmıyorum. bir iki maç kötü diye kimse kimseye küsmemeli. yattara üç yıldır yok. napıyoruz, sabrediyoruz. bir gün iyi olacakları ümidiyle.
Yorum Gönder