Sayfalar

17 Kasım 2008 Pazartesi

Single Single ve Yama

Howard'ın double double'larına alışmışken triple double yaptığını da görünce iştahımız kabarmıştı. 15-10 yaptığında kötü oynadı diye çok şey beklediğimiz koca bebek kariyerinin enderlerinden birine imza attı dün gece, Single-Single yaptı. Şut sokamadığı ya da herhangi bir istatistikte çift haneyi yakalayamadığı maç sayısı hatırladığım kadarıyla 3'ten fazla değil (Bir ara bunu da araştırayım). Bu kötü performansta muhakkak ki Larry Brown'ın akıllı savunma taktiğinin ve Okafor - Mohammed - Hollins üçlüsünün dönüşümlü başarılı savunmasının payı büyüktü. Brown'ın çok iyi performanslarını oyuncularından ustaca aldığını çok iyi biliyorduk, dün gece bunun 24 senedir nasıl işlediğini bir kez daha gösterdi bize.

Howard'ın durduğu, Bobcats'in ciddi savunma yaptığı, Howard'ın kapsama alanı dışında kaldığı, benchten yine gereken verimin alınamadığı bu gecenin parlayan ismi yine beklendiği üzere Hidayet oldu. Rakibin iyi savunması nedeniyle zora düşüldüğü ve psikolojik olarak bu savunmayı açıp Howard'ı özgür kılmanın tek yolunun şut sokmak olarak görüldüğü maçta asıl anahtarın penetrelerde ve rakibin dengesini bozmakta olduğunu bir kez daha Hidayet hatırladı Magic'te. Daldı, çıktı, karıştırdı ve ilk yarıda maçı alabilir izlenimi veren Bobcats'i 3. çeyrekte çözdü. Adam tam bir yama, takıma o maçta ne gerekse o işi yapıyor, şutsa şut, asistse asist, ribaunt ise ribaunt, savunmaysa savunma, Hidayet komple bir basketbolcu. 2 maçtır kullandığı dengesiz şutlar arka arkaya çemberden geçen Nelson kendine fazlaca güvenmeye devam ediyor, bu güven bir gece Magic'in başını yakacak şimdiden söylüyorum. Kaç maçtır takımın en çok asist yapan ismi olamıyor takımının oyun kurucusu, aklı devamlı şut ve sayı atmakta. Nelson hala ilk 5'in zayıf halkası.

Van Gundy sezon başında geniş gibi gözüken ama verdiği performanslarla aslında gözüktüğü gibi olmadığı anlaşılan kadrodan olabildiğince yüksek verim almaya çalışıyor. Lee'yi rotasyona almaya, Battie'yi kendine getirmeye, Bogans'ı 6. adamlığa alıştırmaya çalışıyor. Ancak yedek oyun kurucu Johnson sanırım Nelson ile kamplarda aynı odada kalıyor olacak, ilk 3 maçtaki AJ'in yerinde yeller esiyor. O da devamlı atıyor, atıyor, atıyor. Van Gundy'nin Pietrus eklentisiyle elde ettiği ortalamanın üzerindeki 5'e yeterince destek veremeyen bir yedek sırası mevcut ve Van Gundy, göz altı torbalarından belli, devamlı dersine çalışıyor.

Bobcats cephesinde ise görüntü J-Rich'in olmadığı maçlarda liderliğe soyunan Gerald Wallace'ın bunu tam anlamıyla yapacak kapasitede olmadığı, Çakma Nelson DJ Augustin'in Felton'ı kafaca çok etkildeği ve Okafor'un iyi bir savunmacı olmaktan ileri gidemediğidir. Farklı bir yaklaşımı ise Carroll ve Pietrus üzerinden yapmak istiyorum. Pietrus sezon başında Magic ile 5 senelik ve 25 milyonluk bir kontrat yaptı. Carroll ise geçen sezon başında benzer bir anlaşmayı imzalamıştı, 5 sene ve 23 milyon. Carroll anlaşmayı imzaladıktan sonra hem istatistikleri hem de yüzündeki hırs ve bir şeyleri ispat etme gayretinin verdiği inanmışlık yavaş yavaş eridi gitti. Şu sıralar 4 sayı civarlarında dolaşan bu adam 2 sene öncesine kadar leblebi gibi üçlük atıyordu. İllaki J-Rich'in takıma katılması olumsuz etkilemiştir ancak bu kadar da kolay kaybolmaz ki bir değer. Bunun adı paranın üzerine yatmaktır. Aynı kontratı almış olan Pietrus oynadığı her dakika ciddi gayret sarf ediyor, boş şutlarda cezayı kesiyor, hızlı hücuma koşuyor ve çok ciddi savunma yapıyor. Carroll ise dolaşıyor. Geçen sezonun tamamını kaçıran Morrisson'ın bile kendini yırttığı bir ortamda Carroll lüks gibi Bobcats'e. Larry Brown'ın da işi kolay değil, Jordan basketbolu oynadığı kadar iyi yönetemiyor.

Kısa süre sonrası için bir Solomon yazısı planlıyordum, giggle loop'un isteği bunu farz kıldı. Solomon bir kaç güne.

Hiç yorum yok: