Sayfalar

28 Eylül 2008 Pazar

Topçular Bir Yana Skibbe Bir Yana

Söylenecek çok şey var bu geceki Konyaspor galibiyeti için. Konuyla ilgili bloglarda yazan çizen, Lincoln, Baros, Kewell ve diğerlerini öven çok olacaktır. Ben oralara girmek istemiyorum. Oyuncuların maç içinde, bana göre, kendi kararlarını vermeleri ve mevkilerini değiştirip Konyaspor'un dengesini bozmaları ancak oyun zekası ve yüksek karakterle açıklanabilir. Aslında bir nevi başkaldırı gibi bu taktik tahtasında çizilenlere. Özellikle Arda ve Kewell belki de bu kararlarıyla bu skoru ortaya çıkaran adamlar oldular. Eğer her şey Skibbe'ye ve onun tahtaya çizdiklerine kalırsa Galatasaray çok ama çok zorlanır. Takımın cevherlerini kanatlara mıhlamak, alan savunması çılgınlığı bu takımın başına sezon boyu vazgeçilmezse çok bela olacak. En önemli alan savunması faciası ise haftalardır - maçlardır rakibin kullandığı köşe vuruşlarında yaşanıyor. Galatasaray kale sahası - penaltı noktası - 18 yayı üzerinde bloklar halinde alan savunması yapıyor. Bu gole açık bir davetiye. Adamla değil topla oynayan bir zihniyet. Denizli, Bellinzona, Konya maçlarında yenen goller neredeyse hep birbirinin aynı. Amatörde hocamızın söylediği bir söz aklıma geliyor hep köşe atışlarını karşılarken Galatasaray "Adama yapış ki gidemesin topa!". Skibbe'nin kitabında ise tam tersi yazıyor "Adamı boşver topa bak". Her oynadığın takım Konya, Bellinzona olmaz bir gün biri çıkar beşlik simit gibi boşaltır içini. Hala güvenemiyorum Skibbe'ye, oyunculara güvendiğimin çeyreği kadar bile.

Hiç yorum yok: