Sahaların hırçın ama bir o kadar da parlayan yıldızıydı O. Zidane seviyesine çıkmadığı, gerekli patlamayı yapamadığı için hep eleştirildi. Ben de O'nu eleştirenler arasındaydım. "Ben futbolcuyum" diye bağıran sahadaki duruşuna ihanet edişi hep sinir küpü yaptı beni. Galatasaray'daki performansıyla işte patlıyor derken bu kez sakatlıkla bırakmıştı heveslerimizi kursağımızda. Zaman zaman siyah beyaz formasıyla şahlandı zaman zaman milli formasıyla. Oynadıkça mest etti ama devamlı oynamadı Sergen, niyeyse veremedi kendini, yazık etti hem kendi kariyerine hem bize. Ne zevkti onu seyretmek...
Bu gece NTVspor'da yakaladım Sergen'i. Sağında Rıdvan Dilmen, solunda Güntekin Onay. Yine tam ortadaydı, takımının olduğu gibi ekranın da beyni olmuş sanki. Dilmen'i, Onay'ı dinlemek zaten zevkti, Sergen bu zevki 2 gömlek ileri taşıdı. Derin toplar atardı, milimetrik, oyalamazdı fazla, hemen görürdü boşluğu sahada. Ekranda da aynı, direk yapıyor yorumlarını, lafı dolandırmıyor ve sanki evdeymiş gibi çok rahat, yüzü güleç, keyfi yerinde. O güldükçe ben de güldüm, son zamanlarda ilk kez bir spor - yorum programında bu kadar eğlendim. Çok yaşa Sergen, sahada yapamadıklarını anlaşılan ekranda yapacaksın, çok yakışmışsın oraya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder