Sayfalar

8 Eylül 2012 Cumartesi

Terim'den Başka Görmedim

Falanca taktiksel kurgu bakımından oyunumuza uygun değildi.

Filanca orta sahası dinamik ve presli oynayan takımlara karşı etkin olamıyor.

Rakibin forvetlerinin çapraz koşularla defansın arkasına sarkması nedeniyle göbekte 1 fazla adamla olmak istedik.

Geniş alanda çok etkili bir rakibimiz olması nedeniyle devamlı alan daraltmaya çalışacağız.

Rakibin çok etkili isimlerine özel önlem almak durumundaydık.

Kontraya hızlı çıkan takıma karşı atağa çıkarken top kaptırmamak için hep topun arkasında kalmalıydık.

Falan, filan, hikaye, püsür....

Şu memlekette Fatih Terim dışında tek bir hoca daha gelmedi ki "Rakibe saygı duyuyorum ama biz sahaya çıkar ve kendi oyunumuzu oynamaya, rakibi forse etmeye çalışırız. Bugün de böyle olacak" desin. Sen ne zaman şu yukarıdakileri söyler ve herşeyi fazlasıyla taktik-teknik vesaireye bağlamaz, kağıt kalemden kurtulursun işte o zaman takımı idare edersin. "18 dakikayı 2,5 saatte seyrettik, düşünün o kadar detaylı inceledik rakibi" diyorsan o 1. golü yememelisin, her duran topta şaşırtmalı koşu yapan Hollanda'ya alan savunması yapmamalısın falan falan.

Türk takım sporlarının bir adım ileriye attığı gün tüm hocaların "Ben kendi oyunumu oynarım, onlar düşünsün" dediği gün olacaktır. O yüzden Avcı'nın da, Kocaman'ın da , Yanal'ın da ve bunların türevlerinin de daha yiyecek çok fırın ekmekleri var.

Kaçtım.

1 yorum:

Oğuzhan Arslan dedi ki...

Bu konuyla bağlantılı olarak şampiyonlar liginde 'ölüm grubu' diye nitelendirdiğimiz gruba düşen Dortmund teknik direktörünün sözlerini eklemek isterim buraya.

“Grubumuz çok heyecanlı ve tüyler ürpertici. Manchester City ve Madrid tabi ki bizden daha iyi durumdalar ama bu bizi engellemeyecek. Kim daha güzel, daha büyük, daha pahalı konusunda rakiplerimizle yarışmayacağız. Amaç o gün onlara en uygunsuz rakip olmak. Bu grupta oynamayı canım istiyor.“