Sayfalar

18 Ocak 2012 Çarşamba

Orlando Magic 96 - 89 Charlotte Bobcats

3 gün arka arkaya maçlarının 2.si Bobcats'e karşıydı ve beklenenden zorlu geçti. J-rich sakatlığı nedeniyle yine kadroda değildi, Redick ilk 5 çıkmış, Wafer yeniden rol alabilecek bir fırsat yakalamıştı. Özellikle 2. ve 4. çeyrekte Wafer'ın çok sıkmayan takım arkadaşlarına nazaran insiyatif aldığını ve savruk oynamadığını görmek bana çok büyük haz verdi. Howard için 20 sayı 15 ribaund sıradan bir performans. Önemli olan onun faullerini sokabildiğini ve çok iyi savunma yapabildiğini görmekti. Her ne kadar ilk yarıda erken faul problemi yaşasa da biraz daha kıpırdanan bir "Man Child" vardı sahada. Maçta bir kaç kez farklı geriye düştükten sonra bir şekilde toparlandı Magic ancak her gece aynı filmi izleyemez, her atışta zarları düşeş gtiremezsiniz bu hayatta. 4. çeyrekte oyun sıkışmışken yine top Hidayet'in elindeydi ve onun 8 sayısı, üzerine bir de iyi savunmasıyla bir maç daha kazanıldı. Redick'in demir dövdüğü, Nelson'ın ve Duhon'un oyun kuruculuk namına hiç bir şey yapmadığı gecede aslında Charlotte Orlando'ya kendi kendine yenildi. 1-2 isim dışında takım çok tecrübesiz hatta acemi. Diaw gibi bir kaç isim daha gerek Charlotte'a. Carroll bitmiş haliyle çok üzdü beni.

3 gece üstüste maçların 3ü de kazanılırsa muhteşem olur ama 3. maç San Antonio gibi bir takıma karşıysa temkinli yaklaşmak gerekir. Bu gece az skorlu ve yakın bir maç bekliyorum, San Antonio'yu da 1 adım önde görüyorum. 5 maçtır kazanan yorgun bir Magic, muhtemelen Parker karşısında ezilecek olan oyun kurucusu Nelson önderliğinde mağlubiyete doğru kürek çekecektir. Spurs gibi sert bir takım ancak sert kalınarak yenilebilir. Bu sertliği bilen ve gösterebilecek oyuncu sayısı ise fazlasıyla az Magic'te. Hidayet ve Howard'ı bir kenara ayırırsak Spurs çok ağır basıyor. Bu iki isim erken faul problemine girmezlerse maç ortada diyebiliriz.

Son olarak yine Nelson'a taş atmak istiyorum. Senin takımında bu kadar şutör ve Howard varken sen nasıl sezonda 5 asist ortalamasıyla oynarsın be arkadaşım!!! Gerçi takımda hastalıklı bir şekilde her topu Howard'a indirmeliyiz düşüncesi yeşermiş durumda ama, yapılan top kayıplarının 3'te 2si ona pas vermeye çalışırken gerçekleşmekte. Topu gezdirmek en sonunda en boş adamı bulmakla sonuçlanacak ve her iki hücumdan birisinde bu Howard olacaktır zaten o yüzden her hücumda ilk topun ona indirilmye çalışılmasını anlamış değilim. Buradan SVG'ye selam ediyor ve bu konuyu bir kez daha düşünmesini sanki beni duyacakmış gibi rica ediyorum.

Basketbolsuz kalmayın...

Hiç yorum yok: