Sayfalar

17 Kasım 2011 Perşembe

BARCELONA'YI YENMEYE İNANMAK...


Esasında söze merhaba diyerek başlamak mı gerekir bilemiyorum.Her merhabanın sonunda elvedanın da geldiğine inananlardanım ki ilk cümleyle vedaları sevmeyen bir adam olduğum hasıl oluyor.Nbakolik.com'dan yazar arkadaşım Cenk ile tekrar beraber yazmak büyük mutluluk benim adıma.Sevmediğimiz vedaları mecburen yapmak zorunda kaldık ki her ikimizin içinde de sanırım bir yara olarak yer alacak eski sitemiz.Bu arada henüz tanıma fırsatı bulamadığım blog arkadaşlarıma da buradan selam olsun.Yuvarlak bir topun herkesi birgün bir araya getireceğine eminim.

Sıcak bir maçın üstüne heyecanım da var açıkçası.Yıllar ama yıllar sonra bir maçta bu kadar inanç yada heyecan içinde olduğumu hatırlamıyorum.20 sayı gerideyken bile bu maça dönecek olmayı düşünmek cahil cesaretimi,inanç mı yada delilik mi?Hayır diyebilirim hepsine yada evet.Kafanız karıştı değil mi?Tıpkı Xavier Pascual'ın depresif şaşkın suratında ki ifade gibi.Her pozisyonda bir kafa hatta bir adım ötesi bir kulaç size(sayz) olarak üstün bir rakibe karşı sırasıyla 19-10-19-18 sayı atmışız.THY Euroleague'de oynadığı 16 periyodun 15'ini önde bitiren bir takıma karşı 4 periyodun 2'sini önde bitirip 1 periyodu berabere bitirmiş bir takımın maçta 20sayıgeriyedüştüğünü sadece sahada Navarro,Lorbek,Mickael,Huertas,Ndong,Messi,Xavi,iniesta üzerine total futbol ile açıklayabilirsiniz.Fazla istatistiğe takılmaya gerek kalmayabilir ama kalpleri oyunlarından daha büyük oyuncuları görmek sanırım bir Galatasaray'lı olarak en çok bizleri mutlu etmiştir ki bunun mimarını es geçmek haksızlık.

Sakinleştikçe hala molada ki sesi kulaklarıma geliyor "We dont give up pressure-Baskıdan vazgeçmiyoruz".Tamamen kaderine terk edilmiş bir şubenin dirilişine tanıklık ediyoruz bu adam sayesinde.Ranking yada verimlilik puanlaması diyeyim uydurma bir Türkçe ile -4 olan Cevher Özer'in kullandığı hiçbir şutta başarılı olamamasına rağmen 19:04 dk. oyunda kalıp bildiğimiz bir Cevher Özer'den çok Fatih Solak gibi savaşacak bir oyuncuya dönüştürmek de sadece Mahmudi'nin yapacağı bir şeydi.

Hepsinin toplamında sadece 2. periyodun son 5-6 dk.sını çok kötü oynayarak maçı kaybetmiş bir takımı maçı kazanmış gibi bağrına basmak Galatasaray tribünlerinin kaybettiği bir şeyleride kazanmak adına önemliydi.F16'dan bir adım öteye geçeceğimize olan inancımı arttıran,basketbol maçlarına kombine alarakta aile bütçeme vereceğim zararı bir kefeye koyarak karlı mı zararlı mı olduğu mu bilemediğim bir geceyi en azından mutlu uyuyabilmekte önemliydi.

Ve sanırım evet.I FEEL DEVOTION;)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Aleykümselam. Hoşgeldin. Güzel yazılar yazman dileğiyle..