Lig öncesi hep bir Fenerbahçe,Galatasaray,Beşiktaş kupa maçı oynardı. Alışmıştık bu rutine. Hele bir şu kupa gelsin de görelim isterdik takımlarımızın son durumunu. Bu sefer üçü de yoktu. Bursaspor ve Trabzonspor karşılaşıyordu kupa finalinde ama nedense ve yine İstanbul'da! Aslında Bursa'nın yakın olması ve Trabzonlu'ların da İstanbul'da çok bulunmuş olması yeterli bir nedendi stadın dolması için ancak yine 26bin biletli kişi izlemiş maçı. Madem 26bin kişi izleyecek ve maçı Eskişehir'e, Kayseri'ye... Oralar da ancak o kadar dolardı zaten en azından bir heyecan yaşarlardı, bir arzu dolardı takımların içine seneye de biz burada olmalıyız gibisinden...
Maçın temposu harikaydı. Lig kıvamına gelmiş iki takım da. Biraz daha zamanla tam performanslarını yakalarlar. Biz de zevkle izlerik artık 9 maçı da canlı canlı! Şu açık ki Trabzon gerçekten çok daha iyi bir oyun sergiledi dün. Tek pas ve set oyununu iyi çalışmışlar. Alanzinho yerini bulmuş ama Burak Yılmaz hala ne yaptığını anlayamadıklarımdan. Fizik, hız her bir şey var biraz da teknik ama kafa yok. Ya da var da kendine saklıyor, evde çıkarıyor o kafayı dışarı. Halbuki gösterse ya bize de... Bursaspor da dikine hızlı ileri yönelmek işini iyi çalışmış. Orta sahada kaptıkları toplarda çoğu zaman gerçekleştirebildiler bu işlemi ancak bu şekilde ceza sahası içine girebilmeyi beceremediler. Kanatları kullanmayı unutmuş gibiydiler. Halbuki Beşiktaş maçında kanatlardan gelmişti gollerden en azından biri. Ve Galatasaray maçında da aynı yöntemi kullanmışlardı. Hüseyin'in olmayışı, Batalla'nın fiziken cılız kalması Timsah'ın gövdesini hafif bıraktı.
Trabzon'da Ceyhun sürekli kaleyi yokladı. İkinci yarı da buradan geldi gol. Top Ivankov'dan sekti ve Teofilo da iyi bir takipçi olduğunu gösterip topu kaleye gönderdi. Halbuki top JABULANİ bile değildi!!! Nasıl oldu da böyle bir gol izledik ben anlamadım! Hemen ardından ikinci golün üstelik 61. dakika şovuyla gelmesi sarsılmış Bursa'yı yıktı. Selçuk'un arapası harikaydı da Teofilo'nun vuruşu çok daha harikaydı! Adrian Ilie geldi, vurdu, gitti sanki! Bursa iyice çöktü. "Son şampiyonum ama forma reklamım bile yok!! Saldır anasını satayım" ruhuyla oyuna tutunmaya çalıştı. Olduramadı. Defansın bile gol düşüncesine kitlenmesi savunma aklını geri plana itince kendi ceza sahasında bile 4 kişi bir Teofilo'ya mukayıt ol(a)madı! O da direkte bekleyen Bursalı'nın ofsaytı bozmasını görüp altıpasta önüne gelen topu gönderiverdi kaleye... Jaja'nın gelişi Teofilo'yu fişekledi heralde ki böyle bir performans ortaya koydu. Yoksa daha 1 ay evvel ben gideyim demiyor muydu bu çocuk??
Tek anlayamadığım Turgay'ın, Sercan'a tercih edilmesiydi. Eğer maçı rakip sahaya yıkamayacağın bir maçsa Turgay'ın oynaması çok da anlamlı değil. Ne Sercan kadar hızlı, ne de teknik... İleride bu yüzden üretici olamadı Bursa, oysa SErcan neler yapmıştı son Galatasaray maçında!
Maçın temposu harikaydı. Lig kıvamına gelmiş iki takım da. Biraz daha zamanla tam performanslarını yakalarlar. Biz de zevkle izlerik artık 9 maçı da canlı canlı! Şu açık ki Trabzon gerçekten çok daha iyi bir oyun sergiledi dün. Tek pas ve set oyununu iyi çalışmışlar. Alanzinho yerini bulmuş ama Burak Yılmaz hala ne yaptığını anlayamadıklarımdan. Fizik, hız her bir şey var biraz da teknik ama kafa yok. Ya da var da kendine saklıyor, evde çıkarıyor o kafayı dışarı. Halbuki gösterse ya bize de... Bursaspor da dikine hızlı ileri yönelmek işini iyi çalışmış. Orta sahada kaptıkları toplarda çoğu zaman gerçekleştirebildiler bu işlemi ancak bu şekilde ceza sahası içine girebilmeyi beceremediler. Kanatları kullanmayı unutmuş gibiydiler. Halbuki Beşiktaş maçında kanatlardan gelmişti gollerden en azından biri. Ve Galatasaray maçında da aynı yöntemi kullanmışlardı. Hüseyin'in olmayışı, Batalla'nın fiziken cılız kalması Timsah'ın gövdesini hafif bıraktı.
Trabzon'da Ceyhun sürekli kaleyi yokladı. İkinci yarı da buradan geldi gol. Top Ivankov'dan sekti ve Teofilo da iyi bir takipçi olduğunu gösterip topu kaleye gönderdi. Halbuki top JABULANİ bile değildi!!! Nasıl oldu da böyle bir gol izledik ben anlamadım! Hemen ardından ikinci golün üstelik 61. dakika şovuyla gelmesi sarsılmış Bursa'yı yıktı. Selçuk'un arapası harikaydı da Teofilo'nun vuruşu çok daha harikaydı! Adrian Ilie geldi, vurdu, gitti sanki! Bursa iyice çöktü. "Son şampiyonum ama forma reklamım bile yok!! Saldır anasını satayım" ruhuyla oyuna tutunmaya çalıştı. Olduramadı. Defansın bile gol düşüncesine kitlenmesi savunma aklını geri plana itince kendi ceza sahasında bile 4 kişi bir Teofilo'ya mukayıt ol(a)madı! O da direkte bekleyen Bursalı'nın ofsaytı bozmasını görüp altıpasta önüne gelen topu gönderiverdi kaleye... Jaja'nın gelişi Teofilo'yu fişekledi heralde ki böyle bir performans ortaya koydu. Yoksa daha 1 ay evvel ben gideyim demiyor muydu bu çocuk??
Tek anlayamadığım Turgay'ın, Sercan'a tercih edilmesiydi. Eğer maçı rakip sahaya yıkamayacağın bir maçsa Turgay'ın oynaması çok da anlamlı değil. Ne Sercan kadar hızlı, ne de teknik... İleride bu yüzden üretici olamadı Bursa, oysa SErcan neler yapmıştı son Galatasaray maçında!
2 yorum:
Maçta olan biri olarak söyleyebilirimki maça 45 bin'e yakın kişi geldi:)Gayet rahat hemde.
Ki Trabzon tarafında oturacak tek bir yer yoktu..
olimpiyat stadı'nda çok kez maça gitmiş biri olarak diyebilirim ki real sociedad maçı mıydı neydi -bi galatasaray maçıydı- maç sonunda çocuğun biri geldi ve "tartıyım mi abi" dedi!!
yani kapıları açıyorlar o statta..
zaten biletli 26bin dedim =)
Yorum Gönder