Sayfalar

6 Mayıs 2010 Perşembe

Kendi Kendimize Kapak Olsun!

Çoban Salata yazarları olarak başkalarını eleştirmesini bildiğimiz gibi gerektiği yerde kendimize de laf söyleyecek karakterdeyiz. An millete değil kendimize bakma zamanı. Konu Leo Franco. Sağolsun Sade yorumlarıyla hatırlattı bize hayalperestliğimizi, yanlışımızı. Evet yanıldık biz Leo Franco hususunda, hem de öyle böyle değil. Yazdıklarımıza değer verip okuyan herkesten özür diliyorum kendi adıma. Daha sonra yanıldığımı bir kaç sefer Franco, Aykut, Onur Kıvrak üzerinden yazdıklarımla telafi etmeye çalışsam da bu itiraf şarttı. Bu da kapak olsun madem bize, büyük lokma yutalım büyük konuşmayalım futbolda. Aşağıya buyur edelim sizi.


2 yorum:

UGUR BEKTAS dedi ki...

yaptığınız özeleştiri
örnek bir davranış ancak,
bu ülke böyle şeylerede pek alışkın olmadığımdan sizi
tebrik ederim....

leo franco konusunda ise,
mallorca'da oynarken izlemiştim gsaray'ın uefa yolunda karşılaştığında..

o günden beri her transfer döneminde ismi geçerdi
galatasary ile,
her defasında sakın haa!!
derken
her sene ohh be bu senede yırttık diyordum
taa ki bu sezon başına kadar...

artık yolu açık olsun....

Adsız dedi ki...

O kadar utandım ki, o zamanki yorumumu sildim. Gelmez bize falan yazmışım. Gelmez olaydı. Hayır ben utanıyorum transferinin olumlu olacağını söylediğimden de acaba o utandı mı hiç onu merak ediyorum? Bu arada Sade'yi de araştırmacı gazeteciliğinden dolayı kutluyorum ama kapaklardan sonra maçlarda onunla ilgili yazdıklarıma da bakmasını istiyorum.

p.s. En güzeli de kapak2'deki "Leo Galatasaray'a gelse de kaleci seyretsek endamıyla boyuyla" lafı olmuş. Devede de boy var işte...

Sade bunlar da var ama:
http://cobansalata.blogspot.com/2010/01/hayrettini-ozlemek.html

http://cobansalata.blogspot.com/2009/12/bu-cocugun-gunah-ne.html

http://cobansalata.blogspot.com/2009/11/degisim-sart.html

http://cobansalata.blogspot.com/2009/11/leo-vazgecilmez-mi.html

Biz yine hemen anlamışız ne olduğunu ama yine de sonuna kadar haklısın. Kapak oldu güzel durdu bizde:) Ama yukarıdaki linkleri de oku lütfen. Yani açıkçası kapak yazılarını yazdığımıza pişman olduğumuz o satırlarda gizli zaten ki taa Eylül Ekim aylarında farkına varmışız biz. Aykut Ufuk hatta Paftan Eray diye bas bas bağırmışız...