Sayfalar

12 Şubat 2010 Cuma

Recep İvedik'ten Ne Bekliyoruz?

Recep İvedik 3 ile ilgili 2 gündür çok ciddi eleştiriler yer buluyor gazete sütunlarında. Hatta bazı sinema yazarları neredeyse hakaret boyutuna getirmiş durumda bu eleştirileri. Bu eleştirileri okuyan ve ilk 2 filmi de izlemiş bir sinemasever olarak hiç zaman kaybetmeden bugün Recep İvedik 3'ü izlemeye gittim. Filmden sonra dolayısıyla hem kendime hem de her ne kadar beni duymayacak olsalar da kıymetli sinema eleştirmenlerine şu soruyu sormak istiyorum:

Recep İvedik filmlerinden ne bekliyorduk, bu filmlerde ne bulduk?

Ben kendi adıma cevabını vereyim. Ben hem bu filmden hem önceki ikisinden şunları beklemiyordum:

Bana bir şeyler öğretmesini
Sanatsal çekimler görmeyi
Çok yüksek oyuncu ve karakter performansları
Başı ve sonu olan devamlı ve mantıklı bir hikaye
Muhteşem bir senaryo
Düzgün Türkçe
vs. vs.

Benim bu filmlerden beklediğim tek şey beni güldürmesiydi. Sonuç olarak ne oldu? Filmin bir çok sahnesinde bağıra bağıra güldüm. Netice itibariyle o çok bilmiş sinema yazarı arkadaşların dediği gibi "öteki" ya da "eğitim ve kültür seviyesi düşük" falan da değilim. Bildiğin, normal, sıradan bir insanım. Bu kadar zor mu yani hayatı 2 saatliğine bir kenara bırakıp hiç bir beklenti içinde olmadan, gerçekten yaptığı her hareket kendisinin de dediği gibi hayvanca ama komik olan bir adama ve onun maceralarına gülmek. Filmin başından sonuna, tıpkı diğer 2 bölümde olduğu gibi, bir hikayesi var. Tamam film belki skeçlerin arka arkaya bağlandığı bir şekilde ilerlemekte ama yine de bir hikayeye tutunuyor ve fazlasıyla eğlendiriyor final sahnesi sona erene kadar. Şimdi ben bu filmden çıktıktan sonra filmi kelimesi kelimesine, sahne sahne hatırlasam ne olur, filmden tek replik hatırlamasam ne olur? Sonuçta ben bu filmi izlerken hayattan 2 saatliğine kopup sanal bir dünyada bütün negatif enerjimi boşaltmışım. Şimdi bu adam gelecek sene Recep İvedik 4'ü çekse yine ilk günden gider izlerim, 5'e de 6'ya da 10'a da giderim, eğleniyorum çünkü. Eğlendiğin bir aktiviteyi sürdürmek, zevk aldığın şeyi yapmaya devam etmek kültürsüzlükse özür dileriz çok bilmiş sinema eleştirmeni büyüklerimiz (!) tanıdığım en büyük kültür fakiri, cahil benim o zaman.

Her yapılan, çekilen film sanatsal değer taşımak zorunda mı kardeşim, her film Oscar adayı mı olacak! Gidin, izleyin, eğlenin arkadaşım. Dinlemeyin o çok bilmiş, kendini beğenmişleri.

Hastayım o gömleğe arkadaş!

3 yorum:

bonaventure dedi ki...

bir sinema eleştirmenin çıkıpta bu filmi eleştirmeye çalışması bile saçma zaten. dediğin gibi eğlencelik bir şey yahu bu. ne bir mesajı var, ne de sanatsal bir değeri. bir film olarak tartışılcak hiç bir yanı yok. cem yılmazın gösterisini nasıl ki bir tiyatro eleştirmeninin eleştirmemesi gerekiyorsa (zira böyle bir iddiası yok) bu filminde sinemasal olarak eleştirilmemesi lazım. ille birisi bu filmle ilgili bir çalışmada bulunacaksa sosyologlar bulunmalıdır (ama öyle oturdukları yerden değil, salonlara giderek seyircileri inceleyerek). sen hepsine gitmişsin bu serinin, bende hiç birine gitmedim. hatta çokta eğlenceli bile gelmiyor bana. ilk ikisinide youtube dan izledim ki bu filmden başkada youtube dan film izlemişliğim yoktur. ama seninle hemfikirim.

hilal dedi ki...

Sevgili Cenk,
inan ben de İvedik I ve II için o eleştirmenler kadar olmasa da, oldukça önyargılı idim. Çok sevmiyodum. Ama III.ü seyredince ve orada insanların okadar rahatlıkla kendilerini hiç engellemeden, kısıtlamadan güldüklerini görünce:) hakkaten bu adam bi şeyi başarmış dedim, nemi? senin de dediğin gibi, film saati süresi boyunca, insanları tüm sıkıntılarından uzaklaştırıp, sadece güldürebilmeyi tabiki:)
Sevgiler...

Cenky dedi ki...

@ hilal

İşte dediğim budur zaten ablacım. Ömür byu unutulmayacak sanatsal bir başyapıt değil ki istenen, eğlence ve dünyadan uzaklaşmak 2 saat boyunca.

Ziyaretin için teşekkürler, hep bekleriz :)