Sayfalar

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Granit'i Dinlemek...

Bunca yıldır tek bir yanlış veya yanlı sözünü duymadığım, Türk Basketbolu için çok önemli bir adam Yalçın Granit. Hep nasıl daha fazla gelişiriz, daha ilerilere gidebiliriz onun peşinde. Onun satırlarında yazdıklarını millet parayla, binbir nazla, yeşili görünce söylüyor ancak. Bugünkü yazısı da yine sadece spor, basketbol ve gelişim kokuyor. Sağol Yalçın Granit, iyi ki varsın!

"Avrupa Basketbolunda zirveye çıkma heyecanı ve hırsını taşıyan tek ülke biz değiliz.

Avrupa’nın en iyileri sayılanlar yine en öndeler. Üstelik bu güne kadar ismi pek geçmeyen ülkelerde bu yarışın içine girmiş durumdalar. Bunun için b,iz Türk basketboluna yenilikler eklemek zorundayız.

Ribaunt anlayışı bunların başında geliyor. Bir maçta alınan her fazla ribaunt topa sahip olma sayınsızı arttırıyor. Genelde bir maçta kim en fazla topa sahip olursa maçı büyük olasılıkla o takım kazanır. Bunun bir de moral yönü var. Rakip takım sizi 20 saniye büyün gücüyle savunduğunda atılan şutun sonunda sizin bir oyuncunuz ribaundu alıp yine gardınıza verirse onların üzüntüsünü hücum ribaundunun size kazandıracağı moral gücünü düşünün. Hele oyuncunuz ribaunttan aldığı topu smaçla sayıya çevirirse ribaundun etkisi ikiye katlanır.

Basketbol maçını izlemek kolay değildir. Gözünüzü toptan ayıramazsınız. Bu yüzden de topu izlemekten maçı okuyamazınız. Hele dışarıdan şut atıldığında Hepimiz havadaki topu izler ve onun potaya girip girmediğinden başka bir şey düşünemeyiz. Bu yüzden maçlarda oyun sırasında hakemleri görüp görmediğimiz maçı nasıl izlediğimizin ölçüsü olur. Eğer hakemleri sadece oyununun durduğu tartışmalarda görüyorsanız oyunda yalnızca topu izliyorsunuz demektir. Bu oyuncular için de geçerlidir. Takım arkadaşınız uzaktan dış şut attığında siz havadaki topu izlerseniz gecikirsiniz, ribaunt alma şansınız olmaz.

Furkan’ın çok kimsede olmayan böyle bir yeteneği var. Arkadaşı şut attığında elinden top çıkar çıkmaz topu hiç izlemeden hücum ribaunduna koşması ve onu tutan adamın önüne geçmesi ribaunt almasını sağlıyor. Bununla da kalmıyor. Beraber oynadığı oyuncuları iyi tanıdığında o arkadaşının ne zaman nasıl şut atacağını önceden seçiyor ve top daha arkadaşının elinden çıkmadan hücum ribaunduna koşuyor. Basketbolda atılan şutların yüzde 75’i karşı tarafa zıplar. Kenardan şut attığınızda büyük bir ihtimalle karşıya zıplar. Ama şutun sahanın ortasından attığınızda top size doğru geri gelir. Attığınız şutun havada çizdiği yön (ark veya kavis) çok önemlidir. Topun çembere ideal giriş açısı 42-43 derecedir. Top yükseğe atılan şutların veya tam tersi yataya yakın atılan şutların da sayı ihtimali azalıyor. Basketbolda yeniliklerden sık sık bahsediyoruz. Şut tabancasının  saatte 1500 şut attırdığını bunun sizin normal olarak 1 ayda atacağınız şut sayısı kadar olduğunu hep söylüyoruz. Yenilikler şut tabancası ile sınırlı değil. Son zamanlarda (noah basketbol) diye bir alet buna eklendi. Şut atarken yan tarafınızda yüksekte bir alet asılıyor. Ve bu alet sizin attığınız şutun kavisini top önünden geçerken seslendiriyor. Seslendirdiği rakam yatay mı yoksa çok yükse mi attığını uyarıyor. 40-42 diye seslendirdiğinde iyi yolda olduğunuzu anlıyorsunuz. Böylece hem kendinizi hem de takım arkadaşlarınızın şut özelliğini öğrenmiş oluyorsunuz. Bu aletleri sadece kolej takımları değil çok önemli NBA takımları da kullanıyor. Bizde basketbol yavaş oynanıyor. Hızlı basketbol (Fast break) giderek yavaş (set) oyunun önüne geçiyor. Hızlı oyunun temelinde savunma ribauntları var. Sizin iyi ribauntçularınızın olması çemberden girmeyen topları toplayıp ilk pas olarak vermeleri hızlı oyunun temelini oluşturuyor. Hızlı oyunun faydaları sayılamayacak kadar çok. Hepsini sıra geldikçe değineceğiz.

İspanya’da Ümitler Avrupa Şampiyonası maçlarında fast break  sonucu atılan sayılar sıralamasında son sıralardayız. Bu bizim ne kadar yavaş oynadığımız gösteriyor. Takımımızın gayreti fast break yapmak olursa bu gaye takım savunmamıza da olumlu katkı sağlıyor. Oyuncularınızı daha saldırgan yapıyor. Bizim medya olarak ribaunt konusuna daha çok önem vermemiz gerek. Geçen sene ligde tüm hızın ABD’liler arasında ribaunt kralı 2.04’lük Nedim Yücel’idi. Muratcan Güler ise 1.90’Lık boyu ile 8. sıradaydı. Ama onlara hak ettikleri gururu yaşatamadık.

Tük basketbolunun Furkan’lara Nedim’lere çok ihtiyacı var. Unutmayalım güçlü ribaunt güçlü Türk basketbolu demektir."

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

Hiç yorum yok: